Bu listeye baktığımda -- benim için yaşayanların Zebur'u gibiydi -- farkına vardım ki, bunu kızlarımız için yapmış olsakta, biz de beraberinde çok değişmiştik. | TED | وكما انظر اليه اليوم .. انه يبدو كما لو انه ترنيمة عيش لقد ادركت .. ان ما كنت اقوم به لبناتي قد غيرني انا ايضاً |
sanki büyükbabam gibiydi ve ben onun daima istediği torunuydum. | Open Subtitles | انه كما لو كان جدي وأنا الحفيد انه دائم الطلبات |
Bunun biraz bilim kurgu gibi göründüğünü biliyorum, işte şimdi geleceğe doğru bakıyoruz. | TED | وهذا يبدو كما لو أنه خيالٌ علمي ونحن نطلق نحو المستقبل بسرعة كبيرة |
Ve bana ne düşündürüyor biliyor musunuz, biraz rahat ve pofuduk gibi; bir yatağın üstüne serilmiş yorgan gibi. | TED | وتعرفون ما الذي تجعلني أفكر به هو أنها نوعاً ما دافئة ومنتفخة كما لو أنها لحاف منتشر على سرير |
çoğumuz için, şimdiki zaman sanki sihirli bir zaman dilimi. | TED | إنه كما لو أنه، بالنسبة لمعظمنا، الحاضر هو وقت ساحر. |
Bay Davis bir kadını eğitmek bir kediyi eğitmek kadar saçma diyor | Open Subtitles | يقول السيد ديفيس ان تعليم المراه غير مفيد كما لو تعلمي قطة |
Seni ona bakarken her görüşümde sanki dünyanın merkezine bakıyor gibisin. | Open Subtitles | في كل مرة أراك تنظر إليها كما لو أنها محور عالمك |
Rüya görecek olsam ya da mezara girsem, tek isteğim babamı ölmeden görebilmek. | Open Subtitles | كما لو أن أحلم أو في قبري أتمنى الرؤية أبي قبل أن أموت |
Oh, sanki olacakları biliyormuş gibiydi... kalp krizi geçirmeden hemen önce, | Open Subtitles | يارجل, كما لو أنه كان يعرف. يارجل, كأنما, قبل النوبة القلبية، |
sanki hayvanlar gibiydik... sanki davranışlarımız üzerinde bir kontrolümüz yokmuş gibiydi. | Open Subtitles | لقد كنا مثل الحيوانات كما لو أننا لا نعرف مفهوم السيطرة |
Onu tanıdığım zamanki hâliyle aynı görünüyordu. sanki hiç yaşlanmamış gibiydi. | Open Subtitles | بدى تماماً مثلما عهدته قبلاً، كما لو أنّه لم يتقدم عُمراً. |
Onu tanıdığım zamanki hâliyle aynı görünüyordu. sanki hiç yaşlanmamış gibiydi. | Open Subtitles | بدى تماماً مثلما عهدته قبلاً، كما لو أنّه لم يتقدم عُمراً. |
Tek bir büyük hikaye yeterli değilmiş gibi, bana bir tane daha anlatıldı. | TED | كما لو أن قصة واحدة كبيرة لم تكن كافية، قيلت لي قصة أخرى. |
İşte bu noktada alevler son kez ses çıkarır ve orada hiç olmamışlar gibi bir duman eşliğinde kaybolurlar. | TED | فيعطي هذا اللهيب الملتوي همسه الأخير ويختفي مع خيوط الدخان كما لو أنه لم يكن هناك نارًا على الإطلاق. |
Neden görünüşte güzel olan bu tecrübe hakkında mağdurmuş gibi konuşuyoruz? | TED | ولماذا نتحدث عن هذه التجربة الجميلة ظاهريًّا كما لو أنّنا ضحايا؟ |
sanki neredeyse hataları belli şekilde yapmak üzere yapılmış gibiyiz. | TED | ويبدو الأمر كما لو أننا مصممين لنرتكب الأخطاء بطرق معينة. |
Tıraş olması gerek. sanki onu ihmal etmişiz gibi duruyor. | Open Subtitles | . يجب أن يُحلق شعره يبدو كما لو كنا نُهمله |
Her şeye bu kadar umutsuz ve ciddi gözle bakmakla hata ediyorsun. | Open Subtitles | أنت مُخطئة لكي تري كل شئ كما لو أنه مستميت و جدي |
Onları gerçekten sevmiş gibisin ve bir bağlantı kurmuşsunuz bile. | Open Subtitles | يبدو أنك أعجبت بهم حقاً، كما لو أنكم على تواصل |
Şimdi, mahkemeye gidebiliriz, ya da yazı-tura atabiliriz, fark etmez. | Open Subtitles | والآن، نذهب إلي قاعة المحاكمة, نكون كما لو ألقينا عملة |
Orada topu aldığım zaman sanki müzikle hareket ediyor gibiyim. | Open Subtitles | عندما أكون مع الكرة هنا كما لو أني أستمتع بالموسيقى. |
Bu San Francisco'da yalnızca 10 doktorun olması gibi bir şey. | TED | كما لو قلنا أن مدينة سان فرانسيسكو بها 10 أطباء فقط. |
Unutmayınız ki, burda bireyler birbiriyle eşgüdümlü olarak hareket ediyor gibi görünse de aslında herbiri Darwin teorisine uygun bencilce hareket ediyor. | TED | تذكروا دائما، رغم أنه يبدوا كما لو أن كل فرد يتعاون مع الآخر، ما يحدث في حقيقة الأمر هو سلوك دارويني أناني. |
daha önce dans etmiş gibiler. | Open Subtitles | إنهما يرقصان كما لو كانا قد رقصا معاً من قبل |
Genellikle şöyle oluyor, hani millete sorarsınız ya, Megabit ya da megabayt nedir? ya da genişbant nedir? | TED | انه كما لو قمت بسؤال الناس حسنا، ما هو الميقا بايت او الميقا بت؟ و ماهو النطاق العريض؟ |