ويكيبيديا

    "كَانَ" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • çok
        
    • olduğunu
        
    • o
        
    • değildi
        
    • oldu
        
    • vardı
        
    • olduğu
        
    • benim
        
    • Bir
        
    • de
        
    • da
        
    • bu
        
    • onun
        
    • mıydı
        
    • olsaydı
        
    Bir doktormuş ve lüzumsuz yere Bir çok ameliyat yapmış. Open Subtitles هو كَانَ أيضاً طبيب. أدّتْ الكثير مِنْ الجراحةِ الغير ضروريةِ.
    Belki de aldattığını biliyordum Belki de vefasız olduğunu biliyordum Open Subtitles لَرُبَّمَا أَعْرفُ بأنّه يَغْشُّ لَرُبَّمَا أَعْرفُ بأنّه كَانَ غير صحيحَ
    Ona yaklaşmaktan korkuyordum fakat o gece kader benden yanaydı. Open Subtitles خُشيت الإقتِراب مِنْها، لكن في تلك الليلِه، القدر كَانَ بجانبِي.
    Ve o gece, ondan aldığım tek evet bu değildi. Open Subtitles وذلك ما كَانَ الوحيدينَ نعم أصبحتُ مِنْ ذلك ليلِها أمّا.
    Onu sevmediğimi keşfetmesi, kendisi için harikulade Bir başarı oldu. Open Subtitles هو كَانَ جُهد رائع من طرفها لإكتِشاف بأنّني لَمْ أحبها
    Cebinde Bir not vardı, ve o kampüsün diğer tarafındaydı. Open Subtitles أي مُلاحظة كَانتْ في جيبِها، وهو كَانَ عبر الحرم الجامعي.
    Böyle korkunç Bir şey konusunda mutlu olmak çok tuhaftı. Open Subtitles هو كَانَ غريبَ لِكي يَكُونَ سعيد بشأن شيء متجهم جداً.
    Onu sevmemin nedeni çok genç ruhlu ve dinç olmasıydı. Open Subtitles السبب الكامل حَببتُه كَانَ هو كَانَ شابَ وقويّ البنيةَ جداً.
    Patronum Keith Conway'a SAS bağlantı erişim numaralarını bulacağıma söz verdim, ama toplantılara takılıp kaldım, nasıl olduğunu bilirsin. Open Subtitles لقد وعدت أمس كيث كونواي، أعداد إس أي إس، بيرو كَانَ عِنْدَهُ جدّيةُ فيْ إعادة لمّ الشملِ. أنت تَعْرفُه
    benim de zor günlerim oldu ama hiç onun mükemmel olduğunu söylemedim. Open Subtitles نعم، حَسناً، كَانَ عِنْدي أيامُ قاسيةُ وأنا مَا قُلتُ بأنّها كَانتْ مثاليةَ.
    Derry'de Bir şeylerin son derece ters gittiğini o zaman anladım. Open Subtitles ذلك كَانَ عندما ضَربَني. كان هناك شيءُ خاطئ جداً في ديري.
    Onu koca adayı olarak düşünmedim çünkü inan bana, öyle değildi. Open Subtitles وأنا لَمْ أُفكّرْ به كمادّة زوجِ لأن، يَعتقدُني، هو ما كَانَ.
    Antremanıma saçma demeniz hiç de hoş değildi. Open Subtitles ذلك ما كَانَ لطيفَ جداً يَدْعو ممارستَي غبيةَ.
    Dün aramızda Bir yanlış anlama oldu da... belki hala öfkesi sürüyordur. Open Subtitles كَانَ عِنْدَنا سوء فهم صَغير أمس. وهناك قَدْ يَكُونُ له مشاعر قاسية
    Dışarıda çok sayıda bağlantısı vardı. Müzikçi adam, değil mi? Open Subtitles كَانَ عِنْدَهُ الكثير مِنْ الإتصالاتِ في الخارج رجل الموسيقى، صحيح؟
    1099 A.D. Mücadelelerin ve kutsal savaşların olduğu Bir dönem. Open Subtitles 1099 بعد الميلاد. كَانَ عُمر الحملات الصليبيةِ الدينيةِ والجهاد المقدّسِ.
    bu yüzden Bir başkasının benim yerime geldiğini duyunca kendimi kötü hissettim. Open Subtitles لذا عندما اسمع ان شخص آخر ..كَانَ يَرْقصُفيمكانِي. ابدوا في حالة سيئة.
    -Burdan çıkmalıyız. -Baba, biliyorum kızdın gemiye girmemeliydim, Bir dakika verirsen Open Subtitles أبّي، أَعْرفُ بأنّني ما كَانَ يجبُ أَنْ أكُونَ في السفينةِ، لكن
    Aynı konuşmayı altı ay önce de yapmıştık ama değişen hiçbir şey yok. Open Subtitles كَانَ عِنْدَنا هذه المحادثةِ قبل ستّة شهور وأنا لا أَرى أيّ شئَ تَغيّرَ.
    Oh be bomba gibiymiş. Harbi şarap. Sandığımdan da ileri Bir sihirbazmışsın sen. Open Subtitles آه، تلك كَانتْ مادةَ حقيقيةَ ذلك كَانَ نبيذاً أنت ساحر أكثر مِما إعتقدتُ
    Diğer Quinn, beni bu konuda uyarmaya çalıştı ama sesi giderek azalıyordu. Open Subtitles كويِن الآخر، كَانَ يُحاولُ تَحذيري من ذلك، ولكن صوتة لم يكن واضحا.
    Olaydan önce kızınızın davranışlarında size tuhaf görünen herhangi Bir durum var mıydı? Open Subtitles كَانَ هناك أيّ شئَ في سلوكِها قبل الحادثةِ الذي بَدا غير عادي إليك؟
    Eğer 100.000 $'ın olsaydı, hakkında soruşturma açılırdı. Open Subtitles لو كَانَ عِنْدَكَ واحد سَيَكُونُ هناك تحقيقاً

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد