Başka seçeneğim yok. Onu bu pisliğe Ben bulaştırdım. Onu kurtarmalıyım. | Open Subtitles | أنا لستُ مخيّر أنا أدخلتها الى هذه الفوضى ويجب أن أخرجها |
- Ben Grup çıkarlarını düşünüyorum. Sizin gibi kişisel çıkarım yok. | Open Subtitles | لا تتظاهر بالإهتمام بالمجموعة أنا لستُ مثلك، لا أسعى لمصالح شخصية |
Sadece Ben değil, diğer gay insanların da kahve içtiğini biliyorum. | TED | لستُ أتناول القهوة فقط ، بل أعرف أيضاً مثليين آخرين يتناولونها. |
Ben de insanım. Herkes zevk almak ister değil mi? | Open Subtitles | أنا لستُ حجـراً، كل منـَّا يحتـاج للمتعـة أحـياناً، أليس كذلك؟ |
Ama sadece yakışıklı değilsin aynı zamanda çok da iyi bir aktörsün. | Open Subtitles | أنت لستُ فقط وجه جميل، انت أيضاً بارع في التمثيل |
Bir şey söylemekten korkmuyorum, tamam mı? Saklayacak bir şeyim yok. | Open Subtitles | لستُ خائفةً من البوحِ بأي شيء فليسَ لديَّ ما أخفيه أصلاً |
İşimi nasıl yapacağımı bana söylemene gerek yok. Anladın mı? | Open Subtitles | لستُ بحاجة إليكَ ، لترشدني كيفية إدارة أعمالي ، أفهمت؟ |
Başkanlık ya da o tarz bir konumda gözüm yok. | Open Subtitles | أنا لستُ مهتماً بمنصب الرئيس أو شيء من هذا القبيل |
Sana ne kadar borçlanacağım umurumda değil. Sözünde durmayan biri değilim. | Open Subtitles | . لا يهمني مقدار ما أدين لك به أنا لستُ مُحتالاً |
Kendi hayatını almayacak... ve bir köle olmayacaksın değil mi? | Open Subtitles | إنني لستُ مُهم ليس بالنسبة لي؟ ليسَ بالنسبة الي ابنك؟ |
Uzman değilim ama Roma, yedi tepe üzerinde kurulu değil miydi? | Open Subtitles | لستُ خبيرة لكن هنالك سبع تلال في روما أليس كذلك ؟ |
Ben o kadar narin değilim. Ben gerçekten bu alana girdiğimden beri kirliyim. Fakat bu bizim dilimizi yaralıyor. | TED | حالياً، أنا لستُ حساساً وقد أصبحتُ بالفعل قذراً بعد قضائي يوماً واحدأ في هذا الوسط، حقأ إنه وصف مُدمر. |
Ben, sen değilim, asla sen olmayacağım, olmak da istemiyorum. | Open Subtitles | أنا لستُ أنتَ، لم أكن ولا أريد أن أكون أنت |
Artık gerçek bir insan değilsin, değil mi? | Open Subtitles | أنت لستُ حقاً أنسان. لـم تعد حقاً إنسان بعد الآن أليس أنت كذلك؟ |
Çünkü doktor yeteri kadar rahat olmadığımı söyledi. Buna inanabiliyor musun? | Open Subtitles | لأنّ الدكتورة قالت أنني لستُ مسترخية بما يكفي هل تصدّقين ذلك؟ |
hiç hoş değil adamım. Biliyorsun ki iyi bir kaykaycı değilim. | Open Subtitles | هذا غيرُ لطيفٍ يا رجل فأنتَ تعلمُ أنّني لستُ متزلّجاً ماهراً |
Neden? Görünen o ki şirket kurallarına uymakta pek başarılı değilim. | Open Subtitles | على ما يبدو , أنني لستُ جيداً كثيراً بالتزام خطّ الشركة |
Uzmani degilim, ama insan nesli için faydaliysa, üzerine yogunlasmali. | Open Subtitles | لستُ خبيراً، لكن لو أنه سيساعد الجنس البشري، فلمنضي به |
Bilirsin, Ben düşüncesiz biri değilimdir. Güzel teklifini, geri çevirmek zorundayım. | Open Subtitles | أتعلمين، أنا لستُ حقاً هذا الشخص الذى تبحثين عنه،لذا علىّ الرفض |
Her şeyi yanlış anlamışsın. Sana acıdığım için gelmedim buraya. | Open Subtitles | لقد فهمتِ ذلك بنحو خاطئ، لستُ هنا لكوني أشفق عليك |
Artık köleniz falan değilim bu yüzden sakın köle adımla bana seslenmeyin. | Open Subtitles | أنا لستُ عبدًا بعد الآن لذا لا تُناديني بإسمي عندما كنتُ عبدًا |
Kalıtım bilimci olmadığım için, genetikle ilgili her şeyi anlıyormuş gibi yapmayacağım. | TED | أنا لستُ عالم وراثة,بالتالي لن اتظاهر بأنني افهم علم الوراثة |
Sadece bir septik değildim, bir inanmayan, ama daha kötüsü oldum... | Open Subtitles | أنا لستُ من المشككين فقط، بل غير مُصدق، وأسوأُ من ذلك |
Gökyüzünün mavi olduğunu duymak için de meteoroloğa ihtiyaç duymuyorum. | Open Subtitles | كما أنّي لستُ بحاجة إلى إرصادي ليُخبرني أنّ السماء زرقاء. |
Hayır bildiğin şeyler için değil koku alma becerin için lazımsın. | Open Subtitles | كلا، أنا لستُ بحاجتك من أجل ما تعلم، أنا بحاجة أنفك |