"لم تكن" - ترجمة من عربي إلى تركي

• yoktu
• değil
• değildin
• hiç
• değildi
• değilse
• değilmiş
• olmadı
• değilsen
• olmadığı
• olmasaydı
• yoksa
• değilsin
• pek
• asla

Annem gelince, adam annemden para istedi ancak onda da yeteri kadar yoktu.
وحضرت أمي إلى الخارج، وطلب منها النقود، ولكنها لم تكن تملك المال الكافي.

Şimdi bu durum onlar için hoş değil ama "işte ölçtüğümüz şeyler bunlar" diyebilecek özgüvene ve cesarete sahipler.
الان تلك لم تكن وضعية سعيدة بالنسبة لهم لكن كان لديهم الثقة والشجاعة للقدوم نحوي والقول هذه هي تقديراتنا

Sen orada değildin, biz oradaydık ve polisler o dükkanda bizi bekliyorlardı.
أنت لم تكن هناك ، نحن كنا ، والشرطة كانت مستعدة لنا

Hakim hiç bir gerçekle desteklenmediğini söyleyerek tüm bu korkuları atmasını sağladı.
استبعد القاضي كل هذه المخاوف، بحجة أنها لم تكن مدعومة بأي حقائق.

Yani harita coğrafi olarak doğru ama pek kullanışlı değildi.
لذلك كانت الخريطة دقيقة جغرافيًا لكن ربما لم تكن مفيدة.

Şimdi eğer bu meşruiyet değilse, meşruiyet nedir emin değilim.
والآن إن لم تكن هذه شرعية، فلست متأكداً من ماهيتها.

Tek bir büyük hikaye yeterli değilmiş gibi, bana bir tane daha anlatıldı.
كما لو أن قصة واحدة كبيرة لم تكن كافية، قيلت لي قصة أخرى.

o bir yetim; Nasıl olduğunu öğreteccek annesi hiç olmadı.
إنـه يتيـم ، لم تكن لديه أم أبـدا لتعلمـه الطريقة

Sağlığa zararlı ibareleri yoktu, en azından federal idarenin koydurdukları.
لم تكن هناك مشاكل صحية، على الأقل أمراض محظورة فيدرالياً.

SD: Geçen haftaya dek bir kara delik görüntüsü hakkında hiç fikrimiz yoktu.
ش.د: حتى الأسبوع الماضي، لم تكن لدينا أي فكرة حول شكل الثقب الأسود.

Gümüş madeni sıfırı tüketti. Zaten fazla bir şey de yoktu.
قصة منجم الفضة الخاص بنا استهلكت لم تكن جيدة لنبدأ بها

Bunlar önemli şeyler ama bu hayatımı harcamak istediğim yol değil.
تلك أشياء مهمة، ولكن لم تكن تلك هي الحياة التي أريد.

Bu sefer, film izlemek için değil, bir tane yazmak için kaçıyordum.
إلا أن هذه المرة لم تكن لمشاهدة فلم ما بل لكتابة قصته

Bu akşam bir konuşma yapmaya hiç niyetin yoktu, değil mi?
انت لم تكن تنوى ان تُلقى خطبة الليلة من قبل ؟

Hayır, değildi. asla da kolay olmamıştı. Sadece, o an için farkında değildin.
لا لم يكن, لم يكن ابداً سهلاً لكنك لم تكن مدركاً للأمر بعد

Sular dindiğinde gecekondular daha önceden hiç inşa edilmemiş gibiydi.
و عندما انحسرت المياه، كانت كما أنها لم تكن موجودة

Bunların hepsi mükemmel değildi veya mükemmel olmayacak ancak trend çok bariz.
لم تكن جميعها كاملة، أو ستكون كاملة، لكن اتجاه الإصلاح واضح جدا.

- Eğer sıcak değilse, soğuk. - Eğer soğuk değilse, yağmurlu.
أن لم تكن حرآ,فانها بردآ، أن لم تكن بردآ, فأنها تمطر.

1968'de Fanducci ve 1972'de Smith. Ama sizin hatanız değilmiş.
نعم اعرف,فاندوتشي عام 68,و سميث عام 72,لكنها لم تكن غلطتك

Hayır, hiç olmadı, ama o zamandan beri temizlemek için çok uğraşıyorum.
لم تكن قريبة حتى لكن منذ ذلك الحين، أنا أسيطر عليها بشدة

Ona göre, buraya gelmiş ilk gemiden değilsen daima bir göçmen olarak kalırsın.
لها إذا لم تكن على أول سفينه حطتة هنا سوف تكون دائما مهاجرا

Bay Parker ve ben, ikramiyenin hiç bir zaman adil olmadığı fikrindeyiz.
السيد باركر ونان نعتقد ان طريقة تقسيم الغمائم لم تكن عادلة ابدا

Belki de o gece ona rastlamamış olsaydım ve o kadar güzel olmasaydı bara dönmez ve aptalca sarhoş olmazdım.
ربما إذا أنا لم اقابلها تللك الليله، وهي لم تكن جميلة جدا لم ارغب بالعودة إلى الحانة واسكر نفسي بسخف

Balık bıçağı veya çatalı yoksa, daha ufak bir bıçak veya çatal kullanın.
إن لم تكن هناك اياً من الشوكات, استعمل السكين والشوكة الصغيرة لأكل السمك

Seninle daha sık kavga etmeye bayılırdım ama hiç burada değilsin ki!
أريد أن أجادلك أكثر من مرة و لكنك لم تكن أبداً هنا

O kadının sayesinde, bu iki çocuk asla sahip olamayacakları bir fırsat kazanarak doktor olacak ve insanların hayatlarını kurtaracaklardı.
بسببها هي, طفلين اصبح لديهم فرصة لم تكن لتتاح لهم لولاها و سيتمكنون من انقاذ ارواح في مجال الطب كاطباء