ويكيبيديا

    "مضطر" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • zorunda
        
    • zorundayım
        
    • gerek
        
    • gerekiyor
        
    • mecbur
        
    • lazım
        
    • mecburum
        
    • zorundasın
        
    • gerekmiyor
        
    • gerektiğini
        
    • gerekecek
        
    • zorundaydım
        
    • gerekmez
        
    Onu öldürmek zorunda kalacağımı sanmıyorum. Sadece o güzel suratı iyice dağıtacağım. Open Subtitles لا أظن أننى مضطر لقتلها فقط سأحوّل هذا الوجه الجميل لقطعة هامبورجر
    İşim bitmeden erken ayrılmak zorunda olması benim suçum değil. Open Subtitles لكنها ليست غلطتي إن كان مضطر للتحرك قبل أن أنتهي
    Sen bir moronsun. Korkarım gitmenizi istemek zorundayım. Tyler meşguldü. Open Subtitles ـ أنت مغفل ـ أنا مضطر أن أطلب منك الرحيل
    Bunların hiçbirini yapmanıza gerek yok. Ne zaman isterseniz o zaman gelin. Open Subtitles لست مضطر لفعل أي شيء من ذلك، فقد تعال بأي وقت تريده.
    Ama Will'in son 20 davasını elden geçirmem gerekiyor ve elindekilere ihtiyacım var. Open Subtitles لكنس مضطر إلى الاطلاع على قضايا ويل العشرين الأخيرة وأحتاج كل ما لديكِ
    Beni herzaman kaba olmak zorunda olduğuma dair bir dürtü . Open Subtitles هذا النوعِ مِنْ الإلزامِ لذا مضطر أن أكون وقحاً طوال الوقت
    Jimlastik takımında Alpha Gamma testisleri olan her üyesiyle arkadaş olmak zorunda mısın? Open Subtitles هل انت مضطر بأن تصادق كل عضو من فريق الجمانيزم وخصاوي الفا جاما؟
    Şu herifle bir arada yaşamak zorunda olmayayım da gerisi önemli değil. Open Subtitles ذات يوم لن أكون مضطر للعيش مع ذلك الأحمق , ولا يهمني
    Tatlım, o şapkayı gittiğimiz her yerde takmak zorunda mısın? Open Subtitles عزيزي هل أنت مضطر على إرتداء القبعه هذه أينما ذهبنا؟
    Sana akıl verirdim, ama sen de benim boşanma hikayelerimi dinlemek zorunda kalırdın ki şahsen seni bu duruma sürüklemem istemem. Open Subtitles أستطيع السؤال عن التفاصيل و لكن عندها ستشعر أنك مضطر للاستماع إلى قصص طلاقي و التي لا أريدكَ أن تخوض فيها
    En azından tek başınıza yapmak zorunda değilsiniz. Sizinle gelebilirim. Open Subtitles على الأقل، لست مضطر لفعل هذا بمفردك، سأكون معك هناك.
    Maalesef, üzülerek duyurmak zorundayım ki, aramızda bazı kopyacılar olduğu ortaya çıktı. Open Subtitles لسوء الحظ لقد خاب أملى لأنى مضطر أن أعلن أن بيننا غشاشون
    Hanımın ahlâkının siyasetinden daha net olup olmadığını sorgulamak zorundayım. Open Subtitles وأنا مضطر للسؤال إن كانت أخلاق السيدة أفضل من سياستها
    - Sana güvenmek zorundayım. Birinci katta bir cinayet işlendi. Open Subtitles أنا مضطر للوثوق بك يوجدقتيلةفي الطابقالأول.
    Ama birden kafama dank etti. Bunu yapmama gerek olmadığını fark ettim. Open Subtitles وبرغم أن كلّ ذلك ساورني إلّا أنّي أدركت أنّي غير مضطر لقتله.
    24 saate veya biriyle konuşmama gerek yok. Open Subtitles لست أحتاج ليوم كامل لست مضطر أن أتحدث مع أحد
    24 saate veya biriyle konuşmama gerek yok. Open Subtitles لست أحتاج ليوم كامل لست مضطر أن أتحدث مع أحد
    Bunu söylemekten nefret ediyorum ama öğrenci kredisine başvurması gerekiyor sanırım, hmm? Open Subtitles أبغض قول هذا، لكن أظن أنه مضطر للتقدم في طلب القروض الطلابية
    Yalnız başıma ölmek istemiyorum ve şimdi buna mecbur da değilim. Open Subtitles أنا لا أريد أن أموت لاوحدي والان أنا لست مضطر لذلك
    Ama bu malzemeyi almak için kabineyi toplantıya çağırmam lazım. Open Subtitles لكنى مضطر لعقد إجتماع بالخيمة . للحصول على تلك الإمدادات
    mecburum. Eve gitmek için para biriktiriyorum. Open Subtitles أنا مضطر لذلك أدخر لكى أتمكن من العودة لبلدى
    - Korkarım, o kadar bekleyemeyiz. - Korkarım, beklemek zorundasın. Open Subtitles اخشى الا نستطيع الانتظار كل هذا الوقت اخشى انك مضطر لهذا
    Adam, "veren taraf olmak için Rahibe Teresa veya Gandi olmanız gerekmiyor. TED يقول آدم" لست مضطر أن تكون القديسة تريزا أو غاندي لتكون مِعطاء.
    İşte o zaman listemdeki 145 numarayı yapmam gerektiğini anladım. Open Subtitles أدركت حينها أنني مضطر الى انجاز رقم 145 على قائمتي
    Yakında uzaklara gitmem gerekecek. Bu yüzden fırsatım varken, onu görmek istiyorum. Open Subtitles لكنني مضطر للرحيل قريبا لذا أريد أن أراه ما دمتُ أستطيع
    Yaşadığım sürece saklamak zorundaydım. Bir gün kapıdan dışarı çıkamaz oldum. Open Subtitles كنت مضطر للعيش في الخفاء لا يمكنني الظهور في ضوء النهار
    O anlamda kullanmaz gerekmez, sadece benim için söyle. Open Subtitles أنت غير مضطر أن تعنى هذا قل هذا فقط من أجلى

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد