BS: Aslında vahşi suç oranı görece olarak sabit kaldı. | TED | ب.س. : حسناً إن معدل جرائم العنف لايزال هو نفسه. |
Örneğin bu ülkede hapsedilme oranı, hapishane nüfusu 1980'den beri dörde katladı. | TED | مثالاً، معدل الحبس، فعدد سكان السجون في هذا البلد تربع منذ ١٩٨٠ |
Ne kanama ne de lezyon var. Elektrolitler normal, şeker seviyesi 102. | Open Subtitles | لا نزيف أو أضرار , سائل الكهرل طبيعي , معدل السكر 102 |
Sonrasında İntel ortalama elektronik tablonuzun her 27.000 yılda bir hatalı olabileceğini söyledi. | TED | وقد ذكرت إنتل بأن معدل جداولك ستتعرض الى خلل مرة كل 27000 عام. |
Bu da yetişkinlerde sigara içme oranını yüzde bir buçuktan daha aza düşürür. | TED | مما قد يؤدي لخفض معدل تدخين البالغين إلى أقل من واحد ونصف بالمائة. |
Fakat bu orta kısımda, 20 ila 45 yaş arası, Botsvana' da ölüm oranları Mısır'dan çok çok çok çok yüksek. | TED | ولكن في متوسط العمر بين سن الـ 20 و الـ 40 نجد أن معدل الوفيات في بتسوانا أكثر بكثير من مصر |
Burada farklı koşullarda yeniliğin zamana karşı olan hızını görüyoruz. | TED | هذا معدل الابتكار خلال الوقت في ظل ظروف مختلفة جدًا. |
Sonra Roma Dünyasının bozulma oranı haftada iki katına çıktı. | Open Subtitles | ثم إرتفع معدل الأعطال في العالم الروماني وتضاعف خلال أسبوع |
Biliyorsun, biz intihar oranı en yüksek olan meslek dalıyız. | Open Subtitles | هل تعرف أن لدينا أعلى معدل انتحار بين كافة المهن؟ |
Yeterince uzun bir zaman çizgisinde sağ kalma oranı herkes için sıfıra düşer. | Open Subtitles | مرحباً علي مدي زمني طويل بما يكفي معدل النجاه لكل شخص ينخفض للصفر |
Venedik'te intihar oranı gerçekten düşüktür çünkü eğer bir binadan atlarsan, kanal ya da benzeri şeylerin içine düşüp ıslanırsın. | Open Subtitles | نظرية ان معدل الانتحار في مدينة البندقية منخفض جدا لانه عندما اقفز من على بناية مؤخرتك سوف تصطدم بالماء والقرف |
İşte Amerika Birleşik Devletleri; Yeni Zelanda'dan oldukça zengin, ancak sosyal ilerleme seviyesi daha düşük. | TED | ها هنا الولايات المتحدة ـ أغنى كثيرًا من نيوزيلاندا، ولكن مع معدل منخفض من التقدم الاجتماعي. |
Eğitim seviyesi artıyor, sağlık hizmetleri başlıyor, çocuk ölüm oranları azalıyor. | TED | بدأنا نحصل على تعليم افضل .. وخدمات صحية اكثر واخذ معدل وفيات الاطفال ينخفض |
Bu, ortalama bir romanın iki katına denk geliyor ve tek bir harf hatası bile yapmadan tüm harfleri doğru sıraya koymamız gerekiyordu. | TED | وهو أكبر من ضعفي معدل حجمه لديكم، ويجب علينا أن نضع كل واحد من هذه الأحرف في الترتيب الصحيح، بدون خطأ مطبعي واحد. |
Tamam, önce yağ oranını ölçelim, kalp testi de yaparız. | Open Subtitles | دعنا نبدأ معك ياختبار الشحوم في الجسم لقياس معدل النبضات |
Suç oranları düşmeye başlayacak polislerin tutuklayacağı daha az insan olacak. | Open Subtitles | . و معدل الجريمة ينخفض . أو أن تجلبوا احد للسجن |
Ve bunu sadece nabzı görselleştirmek için değil ayrıca kalp atım hızını da ölçmek için kullanabiliriz. | TED | ويمكننا أن نفعل أكثر من إظهار النبض، ولكن أيضا لاستعادة معدل ضربات قلوبنا، وقياس معدل ضربات قلوبنا |
Ve 2008 yılında, Kenya'da çocuk ölüm oranının 128 olacağını öngörüyorlar. | TED | ويتوقع القيم في عام 2008 ان يكون معدل وفيات الاطفال 128 |
Dışarıya gönderdiğimiz evsiz sayısı arttıkça suç oranı da bir o kadar düşüyor. | Open Subtitles | كلما زاد عدد المشردين الذين نرسلهم للعالم الواسع كلما إنخفض معدل الجريمة لدينا |
Senin yaşında ve kilonda tam egzersiz yaptırırsan olması gereken kalp atış hızın 20 dakika civarında 137 olmalıdır. | Open Subtitles | لتحصلوا على صحة القلب الكامله لمن هم في عمركم ووزنكم معدل نبضات قلبك ستكون 137 في حوالي 20 دقيقه |
Buna kıyasla beyaz çocuklarda bu oran 30 çocukta bir. | TED | وهذا بالمقارنة مع معدل 1 من كل 30 طفل أبيض. |
Saatte 4,000 mil hızla Dünya çevresinde hareket ettiği radar tarafından saptandı. | Open Subtitles | لقد رصد بلرادار حول الارض يدور في معدل 4000ميل في الساعة |
Barnes'ın lisede ki not ortalaması DAAKP için yeterince yüksek değilmiş ve bunu öğrendiğinde kontratını iptal ettirtmek istemiş. | Open Subtitles | وتبين ان معدل درجاته ليست كافية لكي يلتحق ببرنامج المجندين للتقاعد وعندما تم الاحتيال عليه رغب في فسخ العقد |
Ama IQ ve duygusal empati, başkaları gibi hissetmek arasında hiç alaka yoktur. | TED | ولكن لا يوجد أي علاقة بين معدل ذكائه والتعاطف الشعوري، وهو الشعور بالآخرين. |