ويكيبيديا

    "من أن" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • için
        
    • kadar
        
    • de
        
    • daha
        
    • diye
        
    • ki
        
    • da
        
    • olduğundan
        
    • olmasına
        
    • olduğunu
        
    • seni
        
    • iyi
        
    • bile
        
    • olmalı
        
    • olmaktan
        
    Biz dev gibiyiz ve görmek için çok küçük olan şeylerin farkında değiliz. TED نحن البشر كائنات عملاقة، وبالتالي لا نستطيع إدراك أمور أصغر من أن نراها.
    İnsan neslini iyileştirmeye biraz uzağız. Şu andaki hedefimiz, bunu yapabilme şansını yakalayabiilmek için yeterince uzun yaşamayı garantilemek. TED نحن بعيدون من تحسين قدرات الناس. وهدفنا هو التأكد من أن لدينا فرصة للصمود بما يكفي لفعل ذلك ربما.
    Böyle bir sırrı öğrenmek için Almanlar ne kadar öderdi? Open Subtitles ألا تخف من أن تترك الواشى يتحرك بحريه فى المعسكر؟
    İşe yarayacağına dair sizin de doktorunuzun da biraz inancı var. TED أنت واثق، وطبيبك المُعالج واثق من أن هذا الدواء مناسب للعلاج.
    Bob kalp sayısına inanıyor ve kalp sayısını kolayca azaltmak çok daha zordur. TED يؤمن بوب بالقلب العامل. والأمر أصعب من أن يتم ببساطة تسريح قلب عامل.
    Sürekli onu memnun etmeye çalışırdım. Memnun olmazsa diye korkardım. Open Subtitles كنت دائماً إحاول إرضاؤه وأخاف من أن أفشل في ذلك
    Farz edelim ki erkek kızın değil de kız erkeğin peşini bırakmıyor. Open Subtitles بدلاً من أن يلاحق الرجل الفتاة لنفترض أنها كانت هى من تلاحقه
    Neden diğer hayvanlar bizi incelemiyor da, biz onları inceliyoruz? TED لماذا نحن ندرس الحيوانات الأخرى بدلاً من أن تدرسنا هي؟
    Ben çok gençken ve otobüs beklediğim zamanlar, otobüs benden 10 metre uzakta durduğunda şoförün ırkçı olduğundan emin oluyordum. TED عندما كنت صغيرة في السن وأنتظر الحافلة في المحطة ويتوقف بعيدًا عني بـ10 أمتار، كنت متأكدة من أن السائق عنصريًا.
    Bu gerçek olmak için fazla güzel gibi ve haklısınız da. TED يبدو ذلك، على الأرجح، أحسن من أن يكون حقيقة، وأنتم محقون.
    Ve bunu yapmak için değişim şekillendirme sürecine aktif olarak katılmak zorundayız. TED ولنقوم بذلك، لا بد من أن نشارك بفعالية في عملية صياغة التغيير.
    Siyahi okullar için elden düşme kitaplarımız ve her şey elden düşme olsa da kitap büyük bir ihtiyaçtı. TED وعلى الرغم من أن الكتب التي كانت بحوزتنا قديمة ومُنحت لمدارس السود وكل شيء قديم ومستعمل، كان احتياجًا عظيمًا.
    Artık gerçekler, komuta heyetinin dahi saklayamayacağı kadar su yüzüne çıkmıştı. Open Subtitles لقد أصبحت الحقيقة الأن أوضح من أن تنـكرهـا القيـادة اليابانيـة العليـا
    O kadar utangaç ki, en çok sizi sevdiğini söyleyemiyor. Open Subtitles إنه خجل جداً من أن يطلب منك أن تكون إشبينه
    Bu da bir soruna yol açtı. Çünkü ultraviyole ışık cilde zarar verebilse de aynı zamanda önemli bir faydası da vardır. TED وقد شكّل هذا مشكلة لأنه على الرغم من أن الأشعة فوق البنفسجية قد تدمر البشرة، إلا أنها تمتلك منافع مهمة ومماثلة كذلك.
    Endişeleriyse bunu yapmanın tacizcilerinin şiddetini tırmandırması veya belki de şu an içinde oldukları durumdan çok daha büyük bir zarar vermeleri. TED أو أنهم قلقون من أن المعتدي عليهم سيتمادى إلى درجة العنف أو ربما إلى درجةٍ أكبر من العنف أكثر مما أبدوه سابقاً.
    İlaç tarafından zarar görmeniz, ilaçla tedavi olmanızdan 15 kat daha olası. TED أنت أكثرعرضة للأذى بما يقارب 15 مرة من أن تتلقى المساعدة منه
    Anlaşmamız seni rahatsız eder mi acaba diye uykularım kaçıyordu. Open Subtitles لم أكن أنم جيداً قلقاً من أن نشاطاتي لن تعجبك
    Ben Yalnızca hava sahamızın canlı bölüklerle dolu olduğundan emin olmak istiyorum. Open Subtitles إنني فقط أريد التأكد من أن دعمنا الجوي سيتكون من جنود أحياء
    Evet, önce bu Kule çöküyor, Kuzey Kulesi üzerine doğrudan isabet almasına ve zaten 18 dakikadan beri yanıyor olmasına rağmen. Open Subtitles بالرغم من ذلك، ينهار هذا البرج أولا بالرغم من أن البرج الشمالى ضرِب مباشرة و أحترق لمدة أطول بـ 18 دقيقة
    Plütonyumun tabiatını değiştirmenin insanın kötü ruhunun tabiatını değiştirmekten kolay olduğunu söyledi. TED من الأسهل أن تفسد البلوتونيوم من أن تفصل روح شريرة من رجل
    Kendini o korkunç siyah kumaşın içinde boğmandan daha iyi. Open Subtitles أجمل من أن تخنقي نفسك بكل قماش الحداد الأسود هذا
    Yer altı olsa bile burada benim misafirin olduğun için memnunum. Open Subtitles أنا مسرور أنك ضيفي هنا بالرغم من أن ذلك تحت الأرض
    Ve hava da kararmak üzere. Şu an bir yerlerde korkuyor olmalı Totoro! Open Subtitles بالرغم من أن الظلام قد حلّ لا بدّ أنها هائمة في مكانٍِ ما
    Kişiliğim utangaç ve tuhaf olmaktan, cüretkâr olmaya ve sövmeye doğru değişti. TED تحولت شخصيتي من أن تكون خجولة و معقدة لتصبح جريئة و لاذعة.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد