ويكيبيديا

    "هناك طريق" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • yolu var
        
    • yol var
        
    • bir yolu
        
    • bir yol
        
    • mümkün
        
    • yol vardır
        
    • yolu vardır
        
    • başka yol
        
    • imkan yok
        
    • yol yok
        
    • imkansız
        
    • çıkış var
        
    Tek bir çıkış yolu var. Ve orman 7/24 polis kontrolünde. Open Subtitles هناك طريق واحد فقط ، و الغابة محاطة بالشرطة 24 ساعة
    Geri kardeşini almak için tek bir yolu var. Yoğun bakımda, kardeşi sayesinde. Open Subtitles هناك طريق واحد للعودة يا أخ وهو من خلال العناية المركزة يا أخ
    Eski madenin oradan geçen bir yol var. Yıllardır kullanılmıyor. Open Subtitles هناك طريق يمر عبر المنجم القديم لم يستخدم منذ سنوات
    Bir uzun bir de Brytag'dan haraçla gidilen kestirme yol var. Open Subtitles هناك طريق جميل طويل، وهناك طريق قصير عند برايتاج مع الخسائر
    Kısa bir yolu yok. Bu, yüzerek yüzmeyi öğrenmek gibidir. TED ليس هناك طريق مختصرة. انه كالسباحة عن طريق تعلم السباحة.
    Ancak her zaferden sonra da uyuyamıyordum çünkü gitmek için yalnızca bir yol olduğunu biliyordum, o da yenilmekti. TED ولكن بعد كل فوز، لم أستطع النوم حتى، لأني علمت أن هناك طريق واحد لأسلكه، وهو يتجه إلى الأسفل.
    Sık sık duvara tosladığımı biliyorum ki bu duygunun tarifi mümkün değil, ama babam çıkmaz yol diye bir şeyin olmadığını iddia eder. TED أعلم أنني أصطدم بجدران يصعب تسلقها تماما، لكن أبي أصر أنه ليست هناك طريق مسدودة.
    Bu bilgiler çok fazla gibi görünebilir, ama cevaba giden açık bir mantık yolu var. TED ربما تبدو معلومات كثيرة لكن هناك طريق منطقي نحو الحل.
    Bunu sağlamanın ne yazık ki tek yolu var. Open Subtitles لسوء الحظ، هناك طريق واحد فقط أنا يُمْكِنُ أَنْ أُفكّرَ بأَنْ أَضْمنَ ذلك.
    - Sanırım emin olmanın tek bir yolu var, hı? Open Subtitles اعتقد ان هناك طريق واحد لإكتِشاف هذا هه ,؟
    Bu bölmeden çıkmanın tek yolu var, o da bu bacadan aşağı inmek. Open Subtitles هناك طريق واحدة لقلب الكهف ، وهي التوجه نحو الأسفل
    Uzakta bir servis yolu var. Open Subtitles هناك طريق الخدمات على الجانبِ البعيدِ للمَدْرَجِ
    Burasıyla gideceğimiz yer arasında çok fazla boş yol var. Open Subtitles هناك طريق طويل بين هنا وبين المكان حيث نحن ذاهبان
    Şehrin kuzeyindeki ormanlık alanda buluşmak istiyorlar. Her tarafta yol var. Open Subtitles يريدوننا أن نقابلهم في الغابة شمال المدينة هناك طريق بكل نهاية.
    Bireylerin tam modelini çıkarmak ve bunun güvenliğinden emin olmak için önümüzde hâlâ uzun bir yol var. TED لا يزال هناك طريق طويل يجب قطعه قبل أن نتمكن من نمذجة الأفراد بشكل كامل وقبل أن نضمن سلامة استخدام هذه التكنولوجيا.
    11 katta oturuyor, bu yüzden onu röntgenlemenin bir yolu yok. Open Subtitles وتعيش في الطابق الـ 11 وليس هناك طريق حقيقي لتسمع الإنذار
    - Madene girebilmenin bir yolu yok. - Bu olayı durduracağız. Open Subtitles . ليس هناك طريق إلى المنجم . نحن سنذهب لنوقف هذا
    Lantash ikinci halka odasına giden başka bir yol biliyor mu? Open Subtitles هل يعرف لانتيش إذا كان هناك طريق آخر لغرفة الحلقات الثانوية؟
    Köpeğin bizimle yaşaması mümkün değil. Open Subtitles ليس هناك طريق ذلك الكلبِ يَتحرّكُ هنا مَعنا. رجاءً؟
    Eğer heykeli parçalayamıyorsak o halde belki başka bir yol vardır. Open Subtitles إذا نحن لا نَستطيعُ تَحْطيم التمثالِ، ثمّ لَرُبَّمَا هناك طريق آخر.
    Her zaman bir yolu vardır! Open Subtitles إذا كان يجب أن نفعل، نعم دائماً هناك طريق
    Sunuculara erişmek için başka yol bulmalısınız, çocuklar. Open Subtitles لابد أن يكون هناك طريق اخر لغرفة الخدمة شباب
    Onun yaşamasına imkan yok... Ben sadece kahrolasının peşinden gidiyordum! Open Subtitles لم يكن هناك طريق ليعيش فقط أنهيت ذلك السافل بسرعة
    Ama dürüst olmak gerekirse bu konuda başka bir yol yok. TED لكن، بكل صراحة، في هذه القضية، ليس هناك طريق آخر.
    Birkaç hafta içinde 6 aylık dersleri toparlamam imkansız. Open Subtitles ليس هناك طريق للجحيم سوف انسحب باقي بضغة أسابيع لنصف السنة
    Arkadan çıkış var mı? Open Subtitles سانتا، هناك طريق العودة للخروج من هذا المكان؟

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد