ويكيبيديا

    "وجب" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • gereken
        
    • gerekiyordu
        
    • zorunda
        
    • gerekirdi
        
    • kaldım
        
    • gerekti
        
    • gerekeni
        
    • gerektiğini
        
    Söylenmesi gereken her şeyi söylemedi ama en azından dile getirildiği için mutluyduk. Open Subtitles لم يقل كل ما وجب قوله لكننا كنّا سعداء أنه قيل على الأقل
    Onların dışında, düşünülmesi gereken ciddi bir konu da var. Open Subtitles أعني، بالإضافة أنّ هناك أمور أخرى وجب أخذها بعين الإعتبار.
    Onun için sadece bir şey yapmam gerekiyordu. ve şimdi işim bitti. Open Subtitles وجب أن أفعل أمراً واحداً من أجل ذلك الرجل وقد أنتهيت الآن
    Beni görmek istemediğini biliyorum ama sana bunu söylemem gerekiyordu. Open Subtitles أدرك بأنّكِ لا تريدين رؤيتي ولكن وجب عليّ إخباركِ بذلك
    Onların mekanında bir sorgulama yapmayı kabul etmek zorunda kaldım. Open Subtitles وجب عليَ أن أوافق على الأستجواب في المقر التابع لهم
    Eğer silahını çıkarabilmiş olsaydı, emniyetinin de açık olması gerekirdi. Open Subtitles اذا كان قد اخرج سلاحه, وجب ان يزيل صمام الامان
    Doğa jeologlara bir katalog sunmuyor, baştan oluşturulması gerekti. TED لم تقدم الطبيعة بطاقات تصنيفية لعلماء الجيولوجيا إذ وجب أن يتم اختراع ذلك.
    Gerektiği zaman gerekeni yaptım ve bir daha da yapmayacağım. Open Subtitles فعلتُ ما وجب عليّ فعهل في الوقت الذي وجب عليّ فعله ولن أقمْ بذلك مرة أخرى
    Pastaneye gitmemiz gerektiğini biliyordum. Orada 12 dolarlık pasta yok. Open Subtitles وجب أن نذهب إلى المخبز، لن يشتريا كعكة بـ12 دولار
    Ve tek yapmam gereken gidip onu kutlamaktı, "İyi cevap." TED وكل ما وجب فعله هو تقدير ذلك واعتماده. "جواب جيد"
    Bir kaç gün buralara uğrayamadığım için üzgünüm. Uğraşmam gereken işler vardı. Open Subtitles آسفة انني لم اكن متواجدة كثيراً في الايام الماضية كانت هناك اعمال وجب علي التعامل معها
    Hayır, kanatılmaması gereken bir yarayı kanattık. Şimdi daha belirsiz bir noktadayız. Open Subtitles كانت حكة ما وجب أن نحكّها، الآن نحن في مرحلة مشوشة
    Birseyleri farkli yapmamiz gerekiyordu ve birinci basamak goz merkezleri dedigimiz gorme merkezlerini kurduk TED لذلك وجب علينا أن نفعل شيئا مختلفا ، لذلك أنشأنا ما نسميه المراكز الأولية للرعاية الصحية للعين، مراكز بصرية.
    Mevcut kayıtlarla eşleşmesi için düzenlememiz gerekiyordu. TED لذا وجب علينا تعديله لمساعدتنا على مطابقة وربط السجلات الموجودة.
    Kanıt odasına girmem için birkaç görüşme yapmam gerekiyordu. Open Subtitles وجب علي أن أطلب معروفاً حتى أصل إلى خزانة الأدلة
    Biraz daha emniyetli biri olsaydım bunları çekmek zorunda kalmayacaktın. Open Subtitles ،لو كنت جدير بالثقة لما وجب عليك تحمل كل هذا
    Ama çocuklarını göndermek zorunda kalan tek aile biz değiliz. Open Subtitles لكننا لسنا الوالدان الوحيدان الذان وجب عليهما ارسال ابنهما بعيداً
    Daha önce söylemem gerekirdi biliyorum, ama o kadar kolay bir şey değil bu. Open Subtitles وجب أن أخبرك سابقاً ولكنه ليس خبراً ساراً
    Daha önce söylemem gerekirdi biliyorum, ama o kadar kolay bir şey değil bu. Open Subtitles وجب أن أخبرك سابقاً ولكنه ليس خبراً ساراً
    Kendim için ve diğerlerinin bana ulaşması için, eş cinselliğimi özümsemeye başlamak zorunda kaldım. TED لكي أستطيع أنا والآخرون الوصول إليَّ، وجب علي الشروع في توطين غرابتي.
    Aslında bunlar hakkında konuşmaya davet edilmek için, balonla dünyayı turlamam gerekti. TED ولكن وجب علي ان ادور العالم بالمنطاد لكي تسنح لي الفرصة للتحدث عنه
    Kurtulmanın tek yolu süpürgeye tükürmek ve etrafında tutmaktır ben de süpürgeyi ondan satın aldım ve yapmam gerekeni yaptım. Open Subtitles لذلك اشتريتها منه وقمت بما وجب عليّ القيام به
    Onunla konuştuğumuzda, kemoterapi görürken her ay infüzyonları için hastaneye gitmesi gerektiğini söyledi. TED وعندما تحدثنا إليها، قالت أنها عندما خضعت للعلاج الكيميائي، وجب عليها الذهاب للمستشفى كل شهر لأجل حقناتها.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد