ويكيبيديا

    "وقالت" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • Ve
        
    • Sonra
        
    • söylemişti
        
    • demişti
        
    • söylemiş
        
    • söylüyordu
        
    • demiş
        
    • söylüyor
        
    • şöyle dedi
        
    • söyledi
        
    • da dedi ki
        
    Dün karın panik içinde bize geldi Ve ineğinin öldüğünü söyledi. Open Subtitles بالأمس ، جاءت زوجتك إلينا في ذعر وقالت إن بقرتك ماتت.
    Çıldırdı Ve, " Bu hayatımın en büyük deneyimi", dedi. Open Subtitles اصبحت كالوحش. وقالت انها اروع تجربة مرت بها فى حياتها.
    Çıldırdı Ve, " Bu hayatımın en büyük deneyimi", dedi. Open Subtitles اصبحت كالوحش. وقالت انها اروع تجربة مرت بها فى حياتها.
    Birgün ofisime geldi Ve benim sahte olduğumu bildiğini söyledi, fakat yine de bana aşık olmuştu, Ve 3 ay Sonra onunla evlendim. Open Subtitles و قد حضرت إلى مكتبي مرة ، وقالت أنها أنني كنت مزيفاً, لكنها مع هذا قد أحبتني ، وقد تزوجتها بعد ثلاثة أشهر.
    Şu sıralar birkaç arkadaşıyla kalıyor Ve ofise uğrayabileceğini söylemişti. Open Subtitles إنها تُقيم لدى بعض الأصدقاء وقالت أنها سوف تمُرّ بالمكتب
    vakumu "boş uzay" olarak düşünebilmenizin öncesinde, izafiyet "bir ethere ihtiyacınız yok" demişti, böylece vakumun resmi boş yapılmıştı. Open Subtitles وقالت النسبية، انك لا تحتاج إلى أثير، اذا الصورة كانت ان الفراغ خالِ.
    Bir kadın arayıp dün gece oğlunun eve gelmediğini söylemiş. Open Subtitles امرأة تدعى وقالت لم ابنها لم تأت المنزل الليلة الماضية.
    Asyalı bir bebeği evlat edinmiş Ve bunun hayatını değiştirdiğini söylüyordu. Open Subtitles ولقدتبنتطفلمنآسيا , وقالت ان ذلك غير حياتها
    Annemle konuştuk. İlk başta çok kızdı Ve bunu babaya yapamayacağımızı söyledi. Open Subtitles لقد تحدثنا مع والدتى,وقالت لنا . لا نسطيع أن نفعل ذلك لوالدك
    Ve eğer savaş böyle giderse, ...geleceğin çok kötü olabileceğini söylüyor. Open Subtitles وقالت إذا أستمرت الحرب بهذا الشكل المستقبل قد يكون سيئ جدا
    Gelin kendisi takılıyor Ve o sadece arabayı sürmek için orada. Open Subtitles وقالت إنها تدعو الطلقات وانه هو مجرد امتداد لل؟ . ركوب.
    Ama onun çok eğlenceli Ve harika bir insan olduğunu bilmelisin. Open Subtitles ولكن يجب أن تعرف، وقالت انها الكثير من المرح. شخص رائع.
    Son günlerinden birinde, yanında oturuyordum, bana baktı Ve açıkça dedi ki: Open Subtitles في أحد آخر أيامها، وعندما كنت جالسة بجانبها. نظرت لي وقالت بوضوح:
    Bay Andersson, karınız size bu notu yazdı Ve benden iletmemi istedi. Open Subtitles سيد اندرسون, زوجتك كتبت لك هذه الورقة. وقالت لي ان اعطيها لك.
    Sonra bir gün beni aradı Ve.. ...hamile olduğunu söyledi. Open Subtitles وفي يوم اتصلت بي وقالت انها حبلى أعتقد أنه إبني
    Sana söylemiş olduğum gibi, mezuniyetimden Sonra yerel liseye matematik öğretmeni olarak başladım. Open Subtitles وقالت لك مسبقا انه بعد تخرجي.. .. انضممت إلى مدرسة محلية كمدرس حساب..
    İşin özellikle kadınlar için daha önemli olduğunu söylemişti, çünkü gelirlerinin olması onlara saygı kazandırıyordu Ve para kadınlar için güçtü. TED وقالت ان العمل هو امرٌ بالغ الاهمية للنساء لان الحصول على دخل يساوي الحصول على الاحترام والمال يعني السلطة والقوة للمرأة
    Konuştuğum kız bugün bizim, yani seninle benim yazılarımdan bahsedeceğimizi söylemişti. Open Subtitles وقالت الفتاة التي كنا الحديث عن الأعمدة اليوم.
    Dr. Marjorie bana oluruna bırak demişti. Open Subtitles شيء الدكتور وقالت مارجوري لي يدع عن الذهاب.
    Ondan imza istemişti. Ünlü olduğunu söylüyordu. Open Subtitles طلبت منه توقيع الاوتوجراف, وقالت انه مشهور.
    Ve sormuş, "Ne çiziyorsun?" "Tanrı'nın resmini çiziyorum", demiş kız. TED وقالت "ماذا ترسمين؟" فقالت الطفلة " أنا أرسم صورة للإله."
    Bir kadın kitabı eline aldı, yüzünü buruşturdu, kitabı kasaya götürdü Ve kasadaki adama şöyle dedi, "Bu kitap mahvolmuş." TED فجاءت إليه سيدة، وحدقت فيه بعينين نصف مغمضتين ثم أخذته إلى السجل، وقالت للرجل الذي وراء الشباك، "هذا الكتاب مخرب."
    Halk kütüphanelerini ziyaret ederek büyüdüğünü, bundan zevk aldığını söyledi. TED وقالت له أنها نشأت وهي تزور مكتبتها المحلية التي أحبتها.
    "Bugün 1 Kasım." Ve o da dedi ki, "Evet biliyorum, çok korkunç değil mi?" TED "إنه الأول من أكتوبر" وقالت"أعلم، أليس هذا مريعاً؟"

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد