Bunun benim hizmetime girmesi de böyle olmuştu. Ve bu erkeklerinkinden farklıydı. | TED | لذلك كان هذا كيف جاء في خدمتي ، وكنت مختلفة عن الرجال. |
Ve yarışmanın ikinci bölümüne geçtim, sonra üçüncü, sonra dördüncü... | TED | وكنت في الدور الثاني من المنافسة ، ثم الثالث والرابع. |
Güneşte kötü bir şekilde yandım Ve aslında oradan olmadığıma ikna oldum. | TED | وحصلت على حروق شمس كبيرة، وكنت متيقنا أنني لست حقا من هناك. |
- Çocuk sahibi olmak istedim, bundan da memnun olmadı. | Open Subtitles | وكنت أريد الأطفال، و انها لم ترغب في ذلك ايضا |
seni izledim. O boğa seni öldürücek diye çok korktum. | Open Subtitles | لقد شاهدتك ، وكنت خائفة فلربما تمكن الثور من قتلك |
Üniversitede gerçekten çok çalıştım Ve üniversitemdeki çok az sayıda kadın bilgisayar bilimi mezunu arasında olmaktan gurur duydum. | TED | انا درست بجد شديد في الكليه , وكنت متفائله بكوني واحده من خريجين علم الكمبيوتر النساء الاقلاء في كليتي |
2008 yılıydı Ve tasarım fakültesinde ilk yılımı henüz tamamlıyordum. | TED | إنها سنة 2008، وكنت أنهي سنتي الأولى في مدرسة التصميم. |
Ergenlik gelmişti Ve kız olmanın ne demek olduğuna dair bir fikrim yoktu Ve gerçekten kim olduğumu bulmaya hazırdım. | TED | بلغت سن البلوغ، ولم تكن لدي أي فكرة ما كان يعني أن أكون بنتا وكنت مستعدة لاستكشاف ما كنت حقا. |
diyoruz. Şey, iki yıl önce bu benim problemimdi. Çünkü daha önce milyonlarca defa oturduğum yatağımın ucunda oturuyordum Ve intihara eğilimliydim. | TED | قبل سنتين كانت هذه مشكلتي، لأنني جلست على حافة سريري المكان الدي جلست فيه ملايين المرات من قبل وكنت أرغب في الإنتحار. |
Laboratuvarda 30 saat sonra aradığım şeyin tam olarak ne olduğunu anladım Ve onun aradığım şey olmadığı konusunda haklıydım. | TED | وبعد 30 ساعة بالمختبر، تمكنت بالضبط من معرفة ما كنت أنظر إليه، وكنت محقا، لم يكن ذلك ما أبحث عنه. |
[Olumsuz Düşünceyle Savaş] Kemoterapi başladıktan dokuz hafta sonra kardeşimin CAT tarama sonuçları geldiğinde yanındaydım Ve elini tutuyordum. | TED | بعد مرور تسع أسابيع منذ أن بدأ العلاج الكيماوي، أجرى أخي فحصًا مقطعيًا، وكنت بجانبه عندما حصل على النتائج. |
Değerim hakkında ikna olmuş durumdaydım Ve yine de korkudan çılgına döndüm. | TED | كنت مقتنعة أن القيمة تكمن هناك، وكنت ما أزال خائفة من ذكائي. |
Ben iki kere girmiştim Ve öleceğim için dehşet içinde korkuyordum. | TED | فقد كان محكوماً علي بالإعدام مرتين، وكنت خائفاً جداً من الموت. |
ama hala heykeller uzerine calisiyordum, Ve giderek daha basik boyutlu calismalar yapiyordum. | TED | ولكن كنت لاأزال أعمل على النحت، وكنت أحاول حقا أن أتملق و أتملق. |
Her şeyin saçmalık olduğunu Ve notlarının umurunda olmadığını da söyleyebilirsin. | Open Subtitles | يمكنك أن تقول لي حماقة كل شيء، و وكنت لا تهتم. |
Fırtına yüzünden uçuşum ertelendi, ...ben de yemeğe çıkar mıyız acaba diye aradım. | Open Subtitles | الطيران أبطل بسبب العاصفة, وكنت اتساءل اذا كان بمقدوري أن اتناول معك العشاء. |
5 kişilik ünlü sanatçı listesi yapacaktık Ve Sen de benimkilerden birisin. | Open Subtitles | كلانا لديه تلك القائمة لخمس اشخاص من المشاهير وكنت واحدة ضمن قائمتي |
Ayrıca Amerika'da hiç tanınmıyorsun ki bu da istedikleri şey. | Open Subtitles | وأيضا، وكنت غير معروف تماما في أمريكا، وهو ما يريدون. |
7315 m. yükseklikte durumu kritik olan pek çok hastayı tedavi etmek zorunda kaldım ki bu bir mucizeydi. | TED | وكنت أُواجه الكثير من المرضى الذي كانوا في وضع حرج على إرتفاع 24000 قدم والذي كان من الإستحالة معالجتهم |
Ailemin yanında oturuyordum, beş parasızdım bu yüzden kızı alacak gücüm yoktu. | TED | وكنت أنا في فقر مدقع، أعيش في بيت مع والدي .لم أستطع تحمل التكاليف |
Neyse işte kızı küvetin içine koydu, ben de yatak odasında bebekleydim. | TED | و إذَا وضعها داخل حوض الإستحمام وكنت في غرفة النوم مع الصغير |
Aslında ben Ned'i arıyordum Merak ediyordum da... Ağlıyorsun.Sorun ne? | Open Subtitles | كنت أبحث في الحقيقة عن نيد وكنت أتساءل إن كنت |
Meyve kokteylimi yudumluyorken migreninin ne durumda olduğunu merak ettim. | Open Subtitles | انا ارتشف عشبة الجينكه المخلوطة وكنت سأطمئن على حال معدتك |
Hukuk eğitimi sırasında bile senin büyük işler yapacağını biliyordum, Spalatin. | Open Subtitles | وكنت أأمل أنك ستكون جانب من جوانب المساعدة في هذا الصدد. |