ويكيبيديا

    "ولكنها" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • Fakat
        
    • ama
        
    • ancak
        
    • de
        
    • da
        
    • ve
        
    • sadece
        
    Aynı görünüyordu, Fakat farklı bir orijini vardı, farklı bir sanat eseriydi. TED انها تبدو نفس اللوحة ولكنها من مكون آخر .. إنها عملٌ آخر
    Bütün Asya'yı altüst etmeyi hedeflemediler Fakat protokoller o şekilde çalıştığı için ettiler. TED لم تكن تنوي إفساد الأمور في آسيا, ولكنها فعلت بسبب آلية عمل البروتوكولات.
    Fakat tek tip hareket, diğerlerinde gözlemlenen tek durum değil. TED ولكنها ليست السلوكيات النمطية فحسب التي تنخرط فيها الحيوانات الأخرى.
    sadece iki kilogram kadar ağırlığı var, ama kendi ağırlığının yarısı kadarını taşıyabiliyor. TED وهي تزن فقط حوالي 2 كيلو جرام، ولكنها يمكن أن تحمل نصف وزنها.
    Mahsun küçük gözleri de burada. ama çok ilginç şeyler yapabilirler. TED عينيه المتخاذلتين بالأعلى هنا ولكنها تستطيع أن تفعل اشياء مدهشة جدا
    Bilmediklerinden değil, ancak artık onun için, ayağı ilgi odağı değildi. TED ليس لأنهم لم يعلموا، ولكنها توقفت عن كونها نقطة الارتكاز فيه.
    Ön beyinde çok fazla dopamin reseptörü bulunur, Fakat eşit olarak dağılmamışlardır. TED هناك العديد من مستقبلات الدوبامين في الدماغ الأمامي ولكنها ليست موزعة بالتساوي.
    Fakat tek tanıklı dava olarak, onu tekrar ele aldık. TED ولكنها كانت قضية ذات شاهد واحد لذلك دققنا النظر فيها.
    Fakat tarihsel olarak insanların geri dönmek yerine, kaçtığı bir yerdi. TED ولكنها كانت في الماضي مكاناً يهرب منه الناس ولا يعودون إليه.
    Fakat, pürüzsüz yüzeylerde bunların ikisini tırmanmak ve kendisini yukarı çekmek için kullandı. TED ولكنها استخدمت هذه على الأسطح الناعمة في الواقع زوج منها، لتتسلق، ولترفع نفسها
    Fakat korkmuştu. 95 yıl yaşamıştı ve daha önce hiç halüsinasyon yaşamamıştı. TED ولكنها كانت خائفة.فقد عاشت 95 عاما، ولم ترى هلوسات من قبل أبداً.
    Bir makineydi Fakat canlıydı. Şey gibi... dans pisti ışıkları gibiydi. Open Subtitles كانت ألة ولكنها كانت حية , كانت مثل هالة من الضوء
    Evet. Fakat o işi ilk kez bir baloda yapacaktık. Open Subtitles نعم , ولكنها ستكون أول مرة لنا فى حفل موسيقى
    Fakat bu bir sorun, çünkü hayatındaki bütün insanların bu durumu kabullenmeyeceğini varsayıyorsun. Open Subtitles ولكنها مشكلة بالنسبة لك لأنك تفترض أن كل المحيطين بك لن يتقبلوا الأمر
    ama, her Amerikalının bir birey olaması açısından cazibesini yitiriyor. TED ولكنها تفقد بريقها بالسماح لكل أمريكي أن يصبح أي شخص.
    Dolayısıyla, eğer saf bir dalgamız varsa, onun dalgaboyunu ölçebiliriz. Bu onun momentumu olur, ama bir konumu yoktur. TED فعندما يكون لدينا موجة نقية، يُصبح من الممكن قياس طولها الموجي. ومن ثم قوتها الدافعة، ولكنها تكون بلا موقع.
    İşlenmemiş ekilebilir arazisi var ama fazla değil, Hindistan alan açısından oldukça kısıtlı. TED فلديها بعض الأراضي الصالحة للزراعة ولكنها ليست بالكثيرة، فالهند لديها ندرة في الأراضي.
    Annem gelince, adam annemden para istedi ancak onda da yeteri kadar yoktu. TED وحضرت أمي إلى الخارج، وطلب منها النقود، ولكنها لم تكن تملك المال الكافي.
    Bunlar pek hızlı olmayabilir, ancak yinede bir sonuç alındı. TED قد لا تكون بالسرعة الكافية ولكنها قد أثمرت عن نتائج.
    Filmin bağımsız bir bölümü zamanın akışını değiştirmez veya zamanı kapsamaz; ancak parçaların birlikte dizilişiyle ortaya çıkan bir varlıktır. TED لا يتغير إطار واحد في الفلم أو يحتوي على تغير الزمن، ولكنها خاصية تأتي من كيف تلتصق القطع مع بعضها.
    Anlaşama maddeleri karmaşık olabilir, çünkü sorunun kendisi de bir o kadar karmaşık. TED صحيح ان بعض الشروط في الاتفاقية قد تبدو معقدة ولكنها حدت من الصراع
    Bunlar sözde şaka yollu söylenmiş olsalar da aslında tehlikeliler. TED صحيح ان هذه العبارات هي من قبيل المزاح ولكنها خطرة

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد