Bunu bulmalarının yolu ellerini işin içine sokmak Ve onunla oynamaktır. | TED | وهم يرضون هذه الرغبة بالتحكم وفهم واستيعاب هذه الادوات واللعب بها |
Ve bana bir kadeh kırmızı şarap koyuyorlar Ve küvette banyo yapmamı öneriyorlar Ve böyle binlerce gecem oldu. | TED | وهم يصبون لي كاسا من النبيذ الأحمر وتقترح لي ان استحم. ولقد امضيت آلاف ليال مثل هذا ومثل هذا. |
Hastalığa karşı direnmemizde yardımcı olurlar Ve davranışlarımızı etkiliyor bile olabilirler. | TED | يساعدوننا في مقاومة الامراض، وهم حتى قادرين على التأثير في تصرفاتنا. |
Ya da onları başka bir dünyaya... göçüp giderken eğlendirmişti... | Open Subtitles | أو أيضاً أنها كانت تسليهم وهم يتسربون إلى عالم آخر |
Adadan çıkmanın tek yolu feribot Ve bu da onların ellerinde. | Open Subtitles | الطريقة الوحيدة للخروج من الجزيرة هي العبارة , وهم يتحكمون بذلك |
Köpeği olan herkesin söyleyebileceği gibi, biz de, onlar da kokarız. | TED | كما يمكن لأي مالك كلب أن يخبركم، نحن نشم، وهم يشمون. |
ama bunun optik bir yanılsama olduğunu biliyorum. Çünkü ay ışığı yansımıyordu. | Open Subtitles | كنت أعرف أن هذا وهم بسبب الجو العام الناشيء عن ضوء القمر |
Salgınların yayılması bile önlenebilir Ve genetik hastalıklar için tedavi geliştirilebilir. | TED | وهم يستطيعون أيضًا منع انتشار الأوبئة، وتطوير علاجات ضدّ الأمراض الوراثيّة. |
Ve politikaya ulaşma ihtiyaçları vardır Ve bu iki şey demektir. | TED | وهم يحتاجون إلى الوصول إلى السياسيين ، وذلك قد يعني شيئين. |
Fakat 60 yıl sonra, bugün, girişimciliğin yukselişinden dolayi, girişimciler rol model haline geldiler. Ve topluma muazzam bir katkı sağlıyorlar. | TED | ولكن اليوم وبعد 60 عاما، وبسبب ارتفاع روح المبادرة تحول أصحاب المشاريع إلى قدوة وهم يسهمون بشكل كبير في بناء المجتمع |
İnsanlar ofise döndüklerinde birbirlerini daha iyi şekilde anlayabilir Ve tanıyabilir. | TED | عندما يعودون للمكتب، يقابلون بعضهم البعض وهم يعرفون بعضهم بشكل أعمق. |
Onlar çok etkili Ve ucuz olan sıradışı ürünler geliştiren elektronik cihaz şirketleri. | TED | وهم شركات أجهزة، ينتجون منتجات غير عادية وذات كفاءة عالية وسعر رخيص جداً. |
Çünkü yataktan çıkarsam üşüyeceğim Ve onlar da annemin canını acıtacaklar. | Open Subtitles | إذا أنا ـ ـ إذا أنا أنهض، سأبرد وهم سيآذونها من؟ |
Ulaklar yağmur gibi haber yağdırdı Ve herkes seni göklere çıkardı. | Open Subtitles | كالبرد المتواصل تقاطر الرسل واحداً تلو الآخر وهم يحملون لك المديح |
onları orada bembeyaz yüzleri, seğiren dudakları kaçamak bakışlarıyla görebiliyordum. | Open Subtitles | كنت أراهم وهم وقوف بوجوههم الشاحبة وشفاهم المرتعشة، وعيونهم الزائغة |
onları silahlarla yakalatmalıyız, ...Ve onları yakalatırken de senle ilgisi olmamalı yani bu işte parmağın yokmuş gibi görünmeli. | Open Subtitles | نريدهم معتقلين ومعهم الأسلحةِ، وهم يريدون الذهاب في طريق غير مرتبطُ فيك لذا يَبْدو أنه ليس لك علاقة بهذا. |
İyi donanımlılar, iyi organize olmuşlar kızıl gökyüzünün üstündeler, bu da demek oluyor ki onların kaynaklarını, ne bildiklerini bulmak zorundayız. | Open Subtitles | فهم مُجهّزون جيّداً، و مُنظّمون. وهم يشكّون بأمر السماء الحمراء. و هذا يعني أنّنا يجب أن نجدَ مصادرهم و ما يعرفونه. |
Ayrıntıları bilmediğine eminim, ama bilirsiniz, Wieland herkesi tanır, herkesten de alacaklıdır. | Open Subtitles | انا متأكدة انه لا يعرف التفاصيل الكل يعرف ويلاند وهم مدينون له |
Zaman, bir yanılsama mı, evreni anlamlı yapmak için yarattığımız? | Open Subtitles | هل الزمن هو وهم ابتكرناه لنجعل من الكون شيء منطقي |
Ve kardeşim bu yalanın yarattığı hayal labirettinde kaybolup gitmişti. | Open Subtitles | وبقي أخي تائه في متاهة وهم الكذبة التي اخترعها بنفسه |
Ben onlara fazladan sekiz saat, onlar da bana para veriyorlar. Takas. | Open Subtitles | أعطيهم ساعاتى الثمانية الإضافية وهم فى المقابل يعطوننى المال ، المال المُسترد |
Ayrıca beni aptal göstermek için her yıl vergimizi hesaplıyorlar. | Open Subtitles | وهم يدققون تصريح ضريبتنا كل سنة فقط لجعلي أبدو غبي. |
Bunu biliyorlar ama bu çirkin suçlamaları yapmakta ısrar ediyorlar. | Open Subtitles | وهم يعرفون هذا. لكنهم مازالوا مستمرون في هذه الاتهامات الشنيعه. |
Çoğu geçici elemanın ayyaşa benziyor Ve Ayrıca Hepsi erkekler. | Open Subtitles | اعني , معظم موظفيك يبدون كالسكارى , وهم رجال ايضاً |
ama bu Iguazu Şelaleleri'nin bir illüzyon olduğu anlamına gelmez. | TED | هذا لا يعني أن شلالات إجوازو عبارة عن وهم. |