ويكيبيديا

    "يحب" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • sevmez
        
    • severdi
        
    • sevdiğini
        
    • bayılır
        
    • hoşlanıyor
        
    • hoşlanmaz
        
    • hoşuna
        
    • sevmiyor
        
    • bayılıyor
        
    • hoşlanır
        
    • hoşlanmıyor
        
    • aşık
        
    • sevdi
        
    • seviyordu
        
    • bayılırdı
        
    Bak, evlat. Ödlekleri kimse sevmez. Şimdi oraya gidiyor ve onu geri kazanıyorsun! Open Subtitles اسمع يا بنيّ ، لا أحد يحب المستسلمين لذا اذهب هناك واستعد حبها
    Babam dondurmayı çok severdi, onu elde etmek için herşeyi yapardı. Open Subtitles أبي يحب الأيس كريم جدا. يمكن أن يفعل يشيء ليحصل عليه.
    Annem, zayıf büyük göğüslü ve tepeden aşağıya "Selam" diyen kadınları sevdiğini anlatırdı. Open Subtitles ماما اخبرتني أنه كان يحب النساء النحيفات صاحبات الأثداء التي تنتصب وتقول هاللو
    Biliyorum ki hepiniz yerbilimci değilsiniz. O yüzden size şu şekilde anlatayım: Herkes kahveye bayılır. TED أدركُ الآن ليس جميعكم علماء جيولوجيا حرارية، لذلك، وللتعبير عنها بمصطلحات يومية: الجميع فيكم يحب القهوة.
    Genç ve taze bedenleri seviyor, ...ama kızlardan çok erkeklerden hoşlanıyor. Open Subtitles فهو يحب الشباب والأجسام القوية، لكنه يحب الفتيان أكثر من الفتيات
    Tanrı çirkinlikten hoşlanmaz. Şirinliğe de bayılmaz. En güzel düğün hediyesi hakikattir. Open Subtitles الرب لا يحب القباحة يا بام أعتقد بأن أفضل هدية يمكنكِ إهداوئها
    Kasabada, kendisi ve şu soygun hakkında anlatılanlar hoşuna gitmeyecektir. Open Subtitles انه لا يحب مالذي تقولة البلدة بشأنة وبشأن هذا الغريب
    ...ben burada yaşamak isterim, bu evi seviyorum ama babam Johnny'i sevmiyor. Open Subtitles أريد العيش هنا، و أحب هذا المنزل لكن أبي لا يحب جوني
    Şey, kahraman babasını seviyor, ama Scooter'ın Fıstık Ezmesi'ne bayılıyor. Open Subtitles حسناً .. إنه يحب والده البطل لكنه يحب زبدة سكوتر
    Patron senin gibi çöp kutularının etrafında dolaşan serserileri hiç sevmez. Open Subtitles لا يحب الزعيم بأن تتجول هنا وأن تنقب في صناديق القمامة
    Bilmiyorum ama umarım biri vardır. Kimse yalnız kalmayı sevmez. Open Subtitles لا أدري، أتوقع ذلك لا أحد يحب أن يكون وحيداً
    Buradaki diğer restoranların sahibi gibi, o da bizi sevmez. Open Subtitles وكحال أغلب ملاك المطاعم الأخرى هنا، هو لا يحب وجودنا.
    O beyaz gülleri severdi ama ben onların gerçek olmadığını söylerdim. Open Subtitles كان يحب الأزهارالبيضاء قلت أنها ليست حقيقيه لأنه لا رائحه لها
    Kadınları severdi ama aynı kadını belirli bir süreden fazla sevmezdi. Open Subtitles وأحب النساء لكنه لم يحب امرأة واحدة لأكثر من فترة وجيزة
    - Sir William'a dansı sevdiğini söylemiş! - Bir sonraki baloya katılacakmış! Open Subtitles ـ قال أنه يحب الرقص ـ قال أنه سيحضر الحفلة الراقصة القادمة
    Ben değilim. Onun güzel, kılıç kadar ince vücudunu sevdiğini söylüyor. Open Subtitles لا يمكن أن تكون أنا، يقول أنه يحب جسدها الصغير والجميل
    Kimileri ise golf oynamaya ya da edebiyat hatmetmeye bayılır. TED والبعض يحب لعب الجولف، أو التبحر في قراءة الأدب.
    Halbuki onu okşamandan hoşlanıyor. Seni görünce hemen yanına geliyor. Open Subtitles إنه يحب أن تداعبيه دائما يأتي لكي عندما تكوني هنا
    Yumurtalar ve tostlar soğuyacaklar. Kimse soğuk bir kahvaltıdan hoşlanmaz. Open Subtitles البيض والخبز المحمص يزدادون برودة لا أحد يحب الفطور البارد
    hoşuna giden her şeye dokunmak ister, kırmızı elbiseye de dokunmak istedi. Open Subtitles إنه يحب لمس ما يعجبه لذا حاول لمس لباس تلك المرأه الاحمر
    Buraya ne sokup sokmadığına dair dikkat çekecek tipleri de pek sevmiyor. Open Subtitles ولا يحب أن يلفت الناس الانتباه إلى ما لديه، الصادر والوارد، حسن؟
    Ressamıma yüklenme şekerim. Kocan kaktüslere bayılıyor. Open Subtitles لا تلقي اللوم على الفنان عزيزتيي زوجك في الأساس يحب نبتة الصبار لقد أخبرني بذلك
    Ülke çapında cesurların en cesuru olarak tanınır, ve bu adam kendisini çevreleyen ihtişamdan hoşlanır. Open Subtitles معروف عبر البلد بأشجع الشجعان وهذا الرجل يحب أن يحيطه المجد
    Çünkü Joey, bu adamın aile işlerini idare etmesi fikrinden hoşlanmıyor. Open Subtitles لأن جوي لا يحب فكرة أن يسيطر سي جي على العمل
    Başka biriyle evlenmek üzere olan birine aşık olmak nasıldır bilir misin? Open Subtitles انت تعلمى كيف يبدو الشحص عندما يحب انسان? وهو يحب واحد اخر
    Little Blackie mısır kurabiyelerini sevdi. Open Subtitles على الاقل فأن بلاكي يحب كعكة الذرة المحلاة
    Bir sürü Aqua Teen Hunger Force bir adam, -çoğu erkekti zaten- sarı kapşonlu bir pelerin giymeyi seviyordu Open Subtitles الكثير من الشخصيات الكرتونية كان هناك هذا الشاب كان معظمهم شباب كان يحب أن يرتدي لباس أصفر بغطاء رأس
    Kısa boylu esmer İrlandalı. Fazla konuşmazdı. Şarkı söylemeye bayılırdı. Open Subtitles ايرلندي قصير ، متجهم ، لا يتحدث كثيرا لكن يحب الغناء كثيرا

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد