"يسمع" - ترجمة من عربي إلى تركي

• duymamış
• haber
• duyuyor
• duymadı
• duymasını
• dinlemek
• duyduğunda
• duyunca
• duyması
• duyar
• haberi
• duyacak
• duymuş
• duymadım
• dinlemiyor

İnanabiliyor musunuz, burada çalışmaya başlamadan önce bunu hiç duymamış?
أتصدقين أنه لم يسمع عن هذا قبل أن يعمل هنا؟

Başkan, Bauer'dan haber alana kadar... askeri harekata tam destek vermeyecek.
الرئيس لم يعطي دعمه الكامل للضربة العسكرية حتى يسمع من باور

Baban hala çimleri duyuyor mudur acaba? Mezarının üzerinde büyüyenleri.
أتساءل أن كان والدك يسمع العشب الان, ينمو فوق قبره

Nasıl oldu da o, gecenin yarısı silah sesini duymadı?
كيف لم يسمع أربع طلاقات نارية فى سكون الليل ؟

Babanın yakın arkadaşları ile dolu bir kulübe. Sanki bütün bunları duymasını istiyorsun.
نادي حيث أصحابه هم رجال والدك يبدو كأنك تريدين منه أن يسمع عنك

Mazide kalmış şeylerden bahseden bir ihtiyarı kim dinlemek ister ki?
من يودّ أن يسمع رجلاً مسنّاً يتحدّث عن أعاجيبه الماضية ؟

Morallerin düşük olduğunu duyduğunda bir kaptanın aklından geçen ilk şey şudur:
ما أول ما يخطر لبال الكابتن عندما يسمع بوجود تصرفات لا أخلاقية

Onu kurtardığını duyunca öyle mutlu olacak ki tüm o adamların kellesini isteyecek.
سوف يكون خبراً ساراً بالنسبة لي عندما يسمع بأنك أنقذته حينها سيطلب رأسك

- Hem de komşularının duyması için bağırarak söylesin bunları.
بصوت عال... حتى يسمع الجيران انك جاهز للعشاء يا جيديداياه

Çöp kutuları, mazgallar. Ama kimse de silah sesi duymamış.
سلات النفايات، مصارف المياه لكن لم يسمع أحد طلقة أيضاً

İki yıl önce acai'yi hiç duymamış olman sence de garip değil mi?
لا أعتقد أنه أمر غريب أنه منذ عامين أنك لن يسمع حتى أكي؟

Kimse bir şey görmemiş ya da duymamış. Güzel bir başlangıç oldu.
لم يرَ أحدٌ أي شيء، لم يسمع أحدٌ أي شيء انطلاقة مبشرة

Çünkü onu geri çeviren son aptaldan bir daha kimse haber alamadı.
لأن أخر شخص رفض شروطها لم يراه أو يسمع عنه أحد بعدها

Ve senin arkadaşın kötü haber duymaktan hoşlanmıyor diye saygınlığımı riske atamam.
لا يمكنني تعريض تاريخي للخطر لأن صديقك لايحب أن يسمع الأخبار السيئة

Süper işitme yeteneğiyle her sesi farklı farklı mı, bir anda mı duyuyor?
مع سمعه الخارق، هل يسمع كل صوت منفرداً أم كل شيء معاً ؟

O gitmek zorunda değil. Kimse onun adını duymadı bile.
هي ليس عليها الذهاب لم يسمع بها احد من قبل

Ağabeyinin duymasını istemedim.
لم أكن اُريد طرق الباب خشية بأن يسمع أخاكى

Nihayetinde herkes İhtiyar Önder'i dinlemek için yerleşebilmişti.
واخيرا, كل واحد استطاع ان يثبت نفسه بمكان حيث يستطبع ان يسمع الحكيم الكبير

Kramer bunu duyduğunda öfkeden havaya sıçar.
عندما يسمع كريمر بهذا، البراز سيستصدم بالمروحة.

Bak, kesicinin içindeki dinleme aygıtı hâlâ çalışıyor, Mike bu soytarıların bir şey yapacağını duyunca bizi kurtarmaya gelir.
اسمع ، جهاز التصنت ما زال في مكانه و حالما يسمع مايكل بما ينتويه هؤلاء المهرجون سيأتي و ينقذنا

Birkaç şey duyması gereken biri varsa, o da Whipper. Onu nerede bulabileceğimi biliyor musun?
الشخص الوحيد الذي يحتاج أن يسمع أشياء قليلة هي ويبر

BİRİNCİ BÖLÜM Tom silah sesleri duyar ve Grace'le tanışır.
الفصل الأول حيث يسمع توم طلقات النيران و يقابل جريس

Ve eğer kimsenin duruşmadan haberi olmazsa itiraz edecek kimse olmayacak.
واذا لم يسمع احد بذلك فلن يعارض احد اليس كذلك ؟

Umarım bundan elli yıl sonra, insanlar benim tedavimi duyacak ve bir kişinin bu ilkel bilime nasıl katlandığına bakıp dehşete düşecekler.
لذا أتمنى أن يسمع الناس بعد 50 سنة بالعلاجات التي أخذتها و يشعروا بالفزع من أن أحدهم قد تحمل علم بدائي كهذا.

Kiminizin duymuş olduğu ya da daha duymadığı gibi birkaç hafta önce ebay'e bir ilan koydum.
كما البعض منكم سمع أو لم يسمع في الأسابيع الماضية، وضعت إعلانا في موقع إيبي

Bir ARGE şirketi çok küçük, Onları hiç duymadım... Ve ben herkesi duymuşumdur.
مؤسسة نظم غذائية جد صغيرة لحد أن أحدا لم يسمع بها

- Ben zevklerini genişletmek istedim ama nafile! O gürültüden başkasını dinlemiyor.
حاولت تحديث ذوقه لكن مستحيل هذه الضجة هي كل ما يسمع