Bacağımdaki kas problemliydi ve bu konuda yapabileceğim hiçbir şey yoktu. | Open Subtitles | كان ينقصني عضلة في ساقي. ولا يمكنني فعل شيء حيال هذا. |
Ömrüm boyunca kimseyi isteyerek kırmadım ve bunu yapabileceğimi hiç sanmıyorum. | Open Subtitles | أنا أبداً ما آذيت أي واحد بتعمد وأعتقد بإنه لا يمكنني فعل هذا |
Bunu yapamayacağım. Ben tezgahtarım. Eski Sümer metni bu. | Open Subtitles | لا يمكنني فعل ذلك , أعمل في مجال التجزئة لغة سومرية غبية |
Hiç doğru bir şey yapamıyorum, değil mi? | Open Subtitles | لا يمكنني فعل شيء صائب بعد ذلك ، أليس كذلك ؟ |
Bana tüm parçaları verip bir televizyon yap de, kolayca yaparım. | Open Subtitles | قم بإعطائي الإجزاء وسأقوم ببناء قناة تلفزيونية، يمكنني فعل ذلك ولكن |
Bunu tekrar yapabilir miyim bilmiyorum. | Open Subtitles | . . لا أعرف لو أنه يمكنني فعل هذا مجدداً |
Cumhuriyetlerin ve krallıkların doğuşunu ve çöküşünü izleyebilir ve bilgi gücümle hepsine danışmanlık yapabilirdim. | Open Subtitles | سأشهد نهوض وسقوط الجمهوريات والملوك ومن خلال معرفتي العميقة سأسدي النصيحة للجميع يمكنني فعل أي شيء |
İlk başta, yapamayacağımı hissettim. | Open Subtitles | في البداية, اعتقدت بأنه لا يمكنني فعل ذلك |
Ama çocuklar. Bunu asla yapamazdım. Senin gibi değilim. | Open Subtitles | الأطفال، لا يمكنني فعل هذا مطلقاً فلستُ مثلك. |
Ve, endişelendikleri konu bizim güvenliğimiz olduğundan, isteklerine uymayı önermekten başka yapabileceğim bir şey yok. | Open Subtitles | و قد قررو، بان هذا القلق هو لسلامتنا ، لا يمكنني فعل اي شيء ولكن اشير إلى أن نمتثل. |
İşini zorlaştırmak için yapabileceğim bir şey olursa haber ver. | Open Subtitles | لو يمكنني فعل آي شيء لأجعل من الأمر مثيرا لك ، فأخبرني |
Yapılamayacak birşeyi yapabileceğimi ortaya attın. | Open Subtitles | أنا منزعج لأنك كنت عنده تفكر بإنني يمكنني فعل شيء لا يمكنه أن ينجز |
Hayır, yapabileceğimi biliyorum. Bana bir şans daha ver. | Open Subtitles | لا , أعرف أنه يمكنني فعل ذلك فقط أعطني فرصة أخرى |
Hayır, yapamayacağım. Bana çok kötü davranıyordu. | Open Subtitles | لا يمكنني فعل هذا، إنها تعاملني بلؤم شديد |
Seni elde etmeye çalışmaktan vazgeçtim. Artık yapamayacağım. | Open Subtitles | لقد انتهيت من محاولتي الحصول عليكِ لا يمكنني فعل ذلك بعد الآن |
Hiç doğru bir şey yapamıyorum, değil mi? | Open Subtitles | لا يمكنني فعل شيء صائب بعد ذلك ، أليس كذلك ؟ |
Sadece ufak bir geçiş evresi yaşandı ama bunu yapabilirim, yaparım. | Open Subtitles | لقد كانت فترة تأقلم بعض الشيء لكن يمكنني فعل هذا، أستطيع |
Bunu yapabilir miyim bilmiyorum. Henüz değil. | Open Subtitles | لست متأكدة من أنه يمكنني فعل هذا ليس بعد |
- Daha fazlasını yapabilirdim. | Open Subtitles | -لو بقيتي كنتِ ستموتين -كان يمكنني فعل المزيد |
Artık bunu yapamayacağımı unutuyorum, göğsümdeki şey yüzünden. | Open Subtitles | نسيت أنّه لم يعُد يمكنني فعل ذلك بسبب الشيء الموجود هنالك الآن |
Bu sen bile olsan, hiçbir şey yapamazdım. | Open Subtitles | حتى ولو كان ذلك الشخص أنت فأ،ا لا يمكنني فعل شئ حيال هذا |
Yaşım konusunda yapacağım bir şey yok, anlıyor musun? Çocuklara gelince memnuniyetle onlardan vazgeçerim ama işimi gerçekten çok seviyorum... | Open Subtitles | لا يمكنني فعل شيء بشأن عمري أبنائي سأتخلص منهم بسعادة.. |
Biraz yapabiliyorum ama mükemmel olsun isterdim. | Open Subtitles | يمكنني فعل هذا بعض الشئ، ولكنني أريد إتقانه تماما |
İstediğin her şeyi yapabilirim. - Beni daha uzun yapabilir misin? | Open Subtitles | ـ يمكنني فعل أىّ شيء أريده ـ هل يمكنك جعلى أطول؟ |
Mutlaka kendine göre nedenlerin vardır ama ben buradan bir şey yapamam. | Open Subtitles | أنت، بلا ريبٍ، لديك أسبابك، لكن لا يمكنني فعل شيء وأنا مسجون. |
Bebeklerime artık zarar veremeyeceksin Elimden bir şeyler gelebiliyorken olmaz. | Open Subtitles | لن تؤذي أي من أبنائي بعد الآن ليس وأنا يمكنني فعل شئ حيال هذا |
Onları korumasız halde gönderemezsiniz. Elimden çok fazla şey gelmez. | Open Subtitles | لا يمكنك إنزالهم دون حماية هكذا، لا يمكنني فعل الكثير |