ويكيبيديا

    "şantaj" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • ابتزاز
        
    • الإبتزاز
        
    • إبتزاز
        
    • الابتزاز
        
    • يبتز
        
    • أبتزاز
        
    • الأبتزاز
        
    • للإبتزاز
        
    • للابتزاز
        
    • ابتزازه
        
    • إبتزازي
        
    • بابتزاز
        
    • بابتزازي
        
    • يبتزك
        
    • ابتزازي
        
    Yani sizin de bana göre bugünkü görüşmemizin asıl amacı olan bana veya tapınağa şantaj yapmanızın bir anlamı yok. Open Subtitles ولكن لديك أيضا أي وسيلة التي يمكن من خلالها ابتزاز لي أو المعبد، والذي يبدو لي أن يكون الغرض الحقيقي
    Ayrıca ben o yazıları şantaj yapma fikri ile yazmadım. Open Subtitles يمكنني ذلك بجانب ، أنني لم أكتبها عازمةً على ابتزاز أي واحد
    Geçen hafta başında şantaj diski oradaki bir kasaya kondu. Open Subtitles مبكرا إسبوع ياست، قرص الإبتزاز أخذ للتقبيب في ذلك إوكيشن.
    Önemsiz bir kadın ama sonuçta iddialarıyla şantaj yapıyor. Şef... Open Subtitles إنها مجرد محصل نقود يبحث عن صدقة على شكل إبتزاز
    Yani adam izini kaybettirmek için şantaj yaparken bu kartı kullandı. Open Subtitles إذن تعتقدين بأنه استخدم بطاقة الهاتف في مخطط الابتزاز لتغطية آثاره؟
    Bunun şantaj olduğunu düşünüyorsun, değil mi? Open Subtitles أفترض بأنك تعتقد بأن الأمر ابتزاز أليس كذلك ؟
    şantaj. İşten çıkarma mektubu. Zincir mektup. Open Subtitles ابتزاز , مذكرة انهاء خدمة رسالة متسلسلة , ملاحظة طرد
    Ve sürekli şantaj mektuplarından ve ölü bebeklerden bahsedip duruyor. Open Subtitles و تظل تهذي بشأن ورقات ابتزاز و أطفال ميتة
    Ve sonra dediklerinin yapılacağından emin olmak için geliştirdikleri şantaj vardı. Open Subtitles ثم هناك الإبتزاز الذي رتبوا له فقط للتأكد بأنه سيتم إتباعهم
    Biliyorum ve sana şantaj yapmadan bunu kabul etmen beni etkiledi. Open Subtitles اعلم ، وانا منذهلةٌ انكِ وافقتِ بدون ان الجأ إلى الإبتزاز
    Zayıf noktalarını bulup şiddet kullanırım ya da şantaj yaparım. Open Subtitles أقوم بإيجاد نقاط ضعفهم وأقوم بإستخدام العنف أو الإبتزاز لإقناعهم
    24 saatlik, girip çıkılacak basit bir şantaj işine girdim ben. Open Subtitles لقد وقعت تحت إبتزاز بسيط لمدة 24 ساعة فى الداخل والخارج
    Sanırım beni anladınız, Sayın Başkan. Buna şantaj denir. Open Subtitles أنت تعلم سعادتكم ما يسمى بذلك يسمى إبتزاز
    şantaj suçlamanız beni üzdü. şantaj, bilgiyi yayınlatmak için tehdittir. Open Subtitles أنا مستاء من الإتهام إنه إبتزاز للتهديد بنشر معلومات
    Bana vatansever olduğunu söylemiştin, Fransa için şantaj yaptığını söylemiştin. Open Subtitles قلت لي انك كنت وطنيا تلجأ إلى الابتزاز لمصلحة فرنسا
    Heflin Piers, silahlı soygun, şantaj ve gasp suçlarından aranıyor. Open Subtitles هيفلن بييرز مطلوب بتهمة السطو المسلح و التهريب و الابتزاز
    Bu dostuna şantaj dışında başka bir iş bulman gerekecek. Open Subtitles يحتاج صديقك إلى مهنة آخرى بالإضافة إلى الابتزاز
    Marriott kadınlara şantaj yapıyordu. Bu işte iyiydi. Open Subtitles ان ماريوت كان يبتز النساء, وكان بارعا فى هذا
    Ama size şantaj yaptığına dair deliller var. Open Subtitles لكن يوجد دليل على أن الرجل كان يبتزك أبتزاز ؟
    Lucy Chapman'ın şantaj yapma ihtimali de var. Open Subtitles هناك احتمال ان لوسى ربما تحاول الأبتزاز قليلا
    Ve şantaj yüzünden ölürse, kimse mutlu olmayacak- Open Subtitles و لن يكونوا سعداء إذا مات لأنه تعرض للإبتزاز
    Önce bu adamın evini soy, iki kadını öldür, sonra da şantaj yapacak cesaretin olsun. Open Subtitles أولاً تسرق منزل الرجل تقتل امرأتين ثم تمتلك الوقاحة للابتزاز
    Onun müşteri listesi hacklendi ve beş milyon dolarlık şantaj yedi. Open Subtitles تم اختراق قائمه عملائه وكان يجري ابتزازه مقابل خمسة ملايين دولار.
    Tabi, sonra bana da şantaj yaparsın. Open Subtitles نعم، لكي تبـدأ في إبتزازي. هيـَّا، اذهب.
    Ona dedim ki: birisine şantaj yapıyorsan başkasına yapmış olma ihtimalin yüksek. Open Subtitles أخبرته بأنّك إذا كنت ترغب بابتزاز شخص مرّة ، فهناك احتمالات بأنك قمت بذلك سابقاً
    Ayrıca bulsam bile, kesin bana şantaj yaparlar ya da bulacağım adam, sivil polis falan çıkar. Open Subtitles وحتى لو وجدتهم فسوف يقومون دائماً بابتزازي أو يمكن أن يكون متخفياً كشرطي سري أو أحد آخر
    Artık biri sana şantaj yaparsa, saklayacak bir şeyin olacak. Open Subtitles إذا حاول أحدهم أن يبتزك يوماً سيكون لديك شيئاً تخفيه
    Neden şantaj yapıldığıyla ilgilenmediğini sadece yardım emek istediğini söyledi. Open Subtitles قال أنه لم يكن مهتما بمعرفة سبب ابتزازي أراد فقط المساعدة

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد