ويكيبيديا

    "başa" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • التعامل
        
    • تحمل
        
    • تتعامل
        
    • للتعامل
        
    • تولي
        
    • نتعامل
        
    • أتعامل
        
    • معالجة
        
    • للبداية
        
    • تحمّل
        
    • تدبر
        
    • مواجهة
        
    • تعاملت
        
    • تتعاملين
        
    • التغلب
        
    deseydi. Sizin de her seferinde asla başaramayacağı ve yine düşeceği düşüncesi ile başa çıkması için danışmanlık yaptığınızı düşünün. TED ويكون عليكم أن تجلبوا له المساعدة ليستطيع التعامل مع مشاعر عدم الكفاءة وعدم القدرة على الوصول والفشل في كل مرة.
    Her türlü pislikle başa çıkmayı öğrenmeme yetecek kadar çok yanki ile savaştım. Open Subtitles لقد حاربت ما يكفي يانكيز لمعرفة كيفية التعامل مع أي نوع من الظربان
    İşlerine gelince İngilizce'yi anlıyorlar. Ben Meksikalılarla başa çıkmayı bilirim. Open Subtitles أعرف كيفية التعامل مع المكسيكيين فقـد كنت أفعلهـا طـوال حياتي
    Gücün akışını ve yasalarını bilerek pek çok şeyle başa çıkabilirsiniz. Open Subtitles ,بمعرفة إنسياب القوة و قوانينها فإنك تستطيع تحمل العديد من الأشياء
    Tüm bunlar, genç bir kadının başa çıkamayacağı şeyler gibi görünüyor. Open Subtitles لا يبدو كشئ يمكن لأمرأة صغيرة السن أن تتعامل معه بنفسها
    Kalbin kırılması, yalnızca bu kırıkla başa çıkmanın bir önsözüdür. TED أعرف أن هذا الشعور بالجرح هو غالباً مقدمة للتعامل الجارح.
    Buna gerek kalmayacak, Yarbay. Bu durumla başa çıkabilirim, efendim. Open Subtitles لن نحتاج لهذا أيها العقيد يمكني تولي الأمر يا سيدي
    Ya bununla başa çıkacağım ya da başka bir yaşam tarzı bulacağım. Open Subtitles وأنا إما تضطر إلى التعامل مع أو أن تجد طريقة أخرى للعيش.
    Bak, senin için kolay olmadığını biliyorum. Çoğu insan bununla başa çıkamaz, Kate. Open Subtitles أعلم أن هذا ليس سهلاً عليك معظم الناس لا يستطيعون التعامل مع ذلك
    İnsanların dünyasında onun gibilerle başa çıkmak için bazı kurallar vardır. Open Subtitles لذا فالعالم البشري لديه قوانينه الخاصة في التعامل مع البشر أمثاله
    Benim için endişelenmene gerek yok. başa çıkabileceğimden daha çok müşterim var. Open Subtitles لا تقلقي بشأني أيتها الصغيرة لدي زبائن أكثر مما يمكنني التعامل معه
    Bu dürtüyle nasıl başa çıkacağım konusunda bana bazı tavsiyelerde bulunabileceğini düşündüm. Open Subtitles وكنت آمل بأن تسديني نصائح سريعة حول كيفية التعامل مع الغرائز الملحّة
    Seninle kolay başa çıkacağını düşündükleri için mi onu seçtiler? Open Subtitles هل إختاروه لأنّهم ظنوا أنه سيكون من السهل التعامل معه؟
    İnanın bana, bir yığın papirüsü olan üç kabile yaşlısıyla başa çıkabilirim. Open Subtitles صدقوني يمكنني التعامل مع ثلاثة شيوخ قبائل مع كومة من ورق البردي
    Uzay mekiklerindeki astronotlar 4 katları ile başa çıkmak zorundalar. Open Subtitles على رواد الفضاء داخل المكوك الفضائي تحمل 4 وحدات جاذبية.
    Sen bunluna başa çıkabilirsin... merkezdeki herhangi bir polis gibi. Open Subtitles يجب أن تتعامل مع الأمر كما تتعامل مع قضية للشرطة
    Onunla bildiğimiz şekilde başa çıkmalıyız ve kendimizin en iyi versiyonu olmalıyız. TED نحتاج للتعامل مع ذلك بطريقة يمكننا فعلها، ونحتاج لأفضل نسخة من أنفسنا.
    Onula altı yıl önce başa çıktım, bugün de çıkabilirim. Open Subtitles ،لقد توليت أمره منذ ست سنوات وأستطيع تولي أمره اليوم
    Ve sinirbiliminde, beyin hakkında birçok zor soru ile başa çıkmak zorundayız. TED وفي علم الأعصاب، علينا أن نتعامل مع العديد من الأسئلة الصعبة حول الدماغ.
    Onun ne olduğunu ve onunla nasıl başa çıkacağımı öğrenmeden çıkamam yukarı! Open Subtitles لا يمكنني الصعود إلى فوق حتى أعرف ما هو، وكيف أتعامل معه
    Bununla başa çıkabiliriz ama hackerla temasa geçtiğimiz yer olan siteye yeniden girdik. Open Subtitles يمكننا معالجة ذلك عدنا إلى موقع التجنيد الالكتروني حيث واجهنا الدخيل أول مرة
    Aklın karışmış ve kalbin kararsızsa yolu açıkça göreceğin yere başa geri dönmelisin. Open Subtitles إذا عقلك قلق فقلبك مضطرب فالرجوع للبداية تمكننا من رؤية الأمور بشكل أفضل
    Bu sahneyle başa çıkamam, biliyorsun... ben... lanet bir keşiş olmalıyım. Evet. Open Subtitles لا أستطيع تحمّل هذا الأمر سأكون ناسكاً لعيناً ..
    Her şekilde, onunla başa çıkabiliriz. Open Subtitles أنا أشم رائحة تلك الأشياء على كل حال، يمكن تدبر أمره
    Böyle bir toplum çılgınlık olur, kimse hayatta kalamaz, sorunlarıyla başa çıkamaz. TED ومجتمع كهذا سيكون مجنوناً لن يتمكن من الصمود أو من مواجهة مشاكله.
    Bunun gibi bir sürü sorunla başa çıktım. Ama bu adam hepsinden kötü. Open Subtitles لقد تعاملت مع كافة أنواع الخنازير و لكن هذا الشخص أسوء خنزير قابلته
    Yapacak çok işin var gibi. Ancak oldukça iyi başa çıkıyor görünüyorsun. Open Subtitles يبدو أنكِ لديك الكثير لتعملين عليه لكن يبدو أنكِ تتعاملين معه بخير.
    Ama bazı insanların kederle başa çıkmalarında yardımcı olan bir kararlılıkları vardır. Open Subtitles إلا أنَّ لدى بعض البشر يقين يُساعد البعض على التغلب على الحزن

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد