Hala, babamı, sık sık çıktığı iş gezilerinden dönüşlerinde nasıl karşıladığımızı hatırlarım. | Open Subtitles | أتذكر عندما يرجع ابي للبيت من العديد من سفرياته المتكررة لأعمال التجارية |
babamı ve adamlarını görmem gerek. Akşam yemeğini bensiz yiyin. | Open Subtitles | يجب أن أقابل أبى و رجالة لذا تناولى العشاء بدونى |
İşler çığırından çıkar veya altından kalkamayacağın hale gelirse, babamı düşün. | Open Subtitles | إن سارت الأمور بطريقة ،غير مريحة وأصبحت لا تطاق ففكري بأبي |
babamı oyalayabilir misin tatlım? Gidip biraz annemle konuşmam lazım. | Open Subtitles | ايمكنك ان تشغل والدى قليلا ساذهب للتحدث قليلا مع والدتى |
Hükümetin babamı yakaladığında 200 milyon dolarlık varlığımıza da el koydular. | Open Subtitles | عندما اختطفت حكومتك ابى قاموا بتجميد 200 مليون دولار من ممتلكاتنا |
babamı arayın da, bekâr bir anne olacağım için bağırıp dursun. | Open Subtitles | تستطيعين بأن تتصلي بوالدي حتى يصيح بي لأنني لست أم حذرة |
Sinemaya gittik, dondurma yedik ve ardından babamı görmeye gittik. | Open Subtitles | ذهبنا الى السينما و اكلنا البوظة وبعد ذلك ذهبنا لرؤية ابي. |
Ve babamı, onu da sen gömdün, değil mi Henry? | Open Subtitles | وماذا بشأن ابي ؟ لقد دفنته انت ايضا ، اليس كذلك ياهنري ؟ |
Çok güzel. Bay Bond'un babamı tanıdığını bilmezdim. | Open Subtitles | اولمبي أنا لم أعرف ان السيد بوند يعرف ابي |
O babamı Hukuk fakültesine göndermiş. Bütün masraflarını o karşılamış. | Open Subtitles | لقد ألحقت أبى بكلية الحقوق وقامت بتمويل عمله فى البداية |
babamı ve adamlarını görmem gerek. Akşam yemeğini bensiz yiyin. | Open Subtitles | يجب أن أقابل أبى و رجالة لذا تناولى العشاء بدونى |
babamı tanırım, her yıl bir kurucular partisi vermek isteyecektir. | Open Subtitles | معرفةً بأبي فهو يريد أنّ يقيم حفلة المؤسسين بكلّ عام. |
babamı düşündükçe, düşmanı affedemiyorum. | Open Subtitles | حين أُفكّر بأبي لا يمكنني مسامحة الأعداء. |
babamı ele geçirdiklerini biliyordu. Yüzük bu yüzden ondaydı. | Open Subtitles | لقد علم أن والدى قد اسُرِ لأنه لديه خاتمه |
Bu orospu çocuğunun icabına bak. babamı Paulie sattı. | Open Subtitles | أريدك أن تتولى أمر هذا الوغد حالا لقد خان والدى , ذلك الحقير |
Bu portrenin çizildiği zamanlarda Dr. Jekyll babamı ziyaret edip vasiyetini değiştirmesini istemiş. | Open Subtitles | فى نفس توقيت رسم هذه اللوحة د.جيكل زار ابى وطلب منه تغيير وصيته |
Artık harika bir cerrahınız var. babamı aradım. Yarın burada olacak. | Open Subtitles | والان لدينا جراح عظيم,لقد أتصلت بوالدي سيصل إلي هنا يوم غد |
Durun! babamı görmüş mü diye şu çirkin bayana soralım. | Open Subtitles | تمهلوا، لنسأل تلك السيدة القبيحة إن كانت قد رأت والدنا |
Tanrı ses yalıtımlı bodrum için babamı korusun. | Open Subtitles | يبارك الله أبّي من أجل، السرداب العازل للصوت. |
Annemle babamı Rahl'ın önünde diz çökmek için mi öldürdün? | Open Subtitles | لقد قتلت أمي وأبي, .ومع ذلك قمت بالركوع الي رال |
O kısım çok şaşırtıcıydı ama babamı çıkarmama yardım etmenden bahsediyordum. | Open Subtitles | هذا الجزء كان مفاجيء للغايه, لكني أتحدث عن كيفية مساعدتك لأبي |
babamı üzdüğümden, Günah çıkartmak için Gidiyorum Rahip Laurence'ın hücresine. | Open Subtitles | بعد إغضابي لوالدي إلى الأب لورانس للإعتراف حتى يغفر لي |
Ona babamı hatırlattığım için hep beni sevmediğini hissettim. | Open Subtitles | و بطريقة ما ، أحسست أنها لا تحبنى لأننى أذكرها بأبى |
Ne olursa olsun babamı hapisten çıkarmalıyız. | Open Subtitles | يجب علينا أن نخرج أبانا من السجن , مهما يكن |
Bilirsin işte, yaşamımı babamı seyrederek, ateşle savaşmanın nasıl olacağını düşleyerek geçirdim. | Open Subtitles | فقد امضيت حياتي ارى أَبَّي واحلم كيف سيكون امر مكافحة الحرائق |
Annem ve babamı alışılmadık bir şey yaparlarken buldum, gülüyorlardı. | TED | حيث وجدت والديّ يفعلان شيئًا غير معتاد، فقد كانا يضحكان. |