ويكيبيديا

    "bal" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • العسل
        
    • عسل
        
    • بلى
        
    • بالعسل
        
    • والعسل
        
    • هوني
        
    • عسلاً
        
    • بال
        
    • ثمرة
        
    • عسلي
        
    • للعسل
        
    • النحل
        
    • العسلية
        
    • عزيزتيّ
        
    • عسلك
        
    Yani, bal arılarının tarımda olduğu kadar ekonomide de önemli bir rolü var. TED إذن فإن نحل العسل مهم جدا لدوره في الاقتصاد تماماً كما في الزراعة.
    Tehlikede olan sadece bal arıları değil, fakat bu yerel polen yayıcıları veya topluluğun diğer kısımlarının tehlike altında olmasını anlayamıyoruz. TED اذن ليست فقط نحل العسل في ورطة ، لكننا لا نفهم هذه الملقحات الأصلية أو كل من الأجزاء أخرى من مجتمعنا.
    Etmiyorlar. Elektronların telden aşağıya doğru saçılan bal hızında homurdanarak indiği söyleniyor. TED الالكترونات تتعثر عبر السلك ، في سرعة انتشار العسل ، كما يقولون.
    Kulaklarıma bal koyup karınca yuvasında uyumamı da önerir misin? Open Subtitles لتقترح أن تضع عسل فى أذنى. وتسقطني على جحر نمل.
    Peki anlayış bizi süt ve bal akan o ülkeye götürecek mi? Open Subtitles لكن أسيقودنا التعاطف إلى الأرض التى يتدفق فيها اللبن و العسل ؟
    Peki anlayış bizi süt ve bal akan o ülkeye götürecek mi? Open Subtitles لكن أسيقودنا التعاطف إلى الأرض التى يتدفق فيها اللبن و العسل ؟
    Çünkü bal üretme işi, birçok arının birçok küçük işi yapmasını gerektirir. Open Subtitles لأن صنع العسل يتطلب الكثير من النحل يقوموا بالكثير من الوظائف الصغيرة
    Mesela, kulplu sürahide bal likörü servisi yapan taverna kızı. Open Subtitles على سبيل المثال، فتاة الحانة التي تقدم أباريق شراب العسل
    Zor olacak. Babam derdi ki, "hayat bir boynuzdan bal yapmaya benzer." Open Subtitles لطالما كان يقول والدي أن الحياة مثل لعق العسل من شجرةٍ شائكة.
    bal yapışkan niyetine ve yumurta ise annem daha çok protein yememi istiyor. Open Subtitles العسل لأنه دبق و البيض لأن امي تريدني أن آكل المزيد من البروتين
    bal arıları ağır yağmur altında uçmak için çok küçüktür. Open Subtitles نحل العسل صغير للغاية على أن يطير في المطر الغزير
    Sabahın köründe bal almaya gittiğine göre canın tatlı çekmişti galiba. Open Subtitles لابُد أنكَ احتجت للسُكر .لتذهب وتأخذ العسل في الصباح الباكر جدًا
    Çiçekler onu güzel yapacak, ve bal tatlı yapacak." TED الزهور تجعلها جميلة ، و العسل يجعلها حلوة
    Fakat öğrenecek çok şey var ve ben burada sizlerin zihinlerini açmak ve bal arılarına farklı bir perspektiften yaklaşmanızı sağlamak istiyorum. TED أتفهم ذلك. ولكن هناك العديد من الأشياء لنعرفها وأريدكم أن تفتحوا عقولكم هنا إبقوها مفتوحة، وغيروا نظرتكم لنحل العسل
    Şeftali, zencefil, bal, şeker, zeytin..." Bence bu yanlış liste. Open Subtitles عسل ، حلوى ، زيتون أتعلم ماذا؟ هذه القائمة الخطأ
    Yoğurt, havuç suyu, süzme peynir organik bal, yağsız, yumurta, kümes dışında beslenenlerden. Open Subtitles عصير جزر ، جبن عسل عضوي ، خال الدسم وبيض مخصب
    Toplayın nektarları, benim küçük işçi arılarım... ve bal yapın-- çocuklarınız için bal. Open Subtitles اجمعي الرحيق أيتها الطائرات الصغيرة، واصنعي العسل، عسل لصغارك.
    bal gibi de sokarım. Her arazide kullanılabiliyor bu. Open Subtitles بلى يمكنني ذلك إنها صالحة لكل الأرضيات أيتها الغبيه
    Koyu kahve, sıcak süt, peynirle birlikte iki dilim Alman ekmeği, ...bal ve bir dilim kızarmış ekmek. Open Subtitles قهوة ، حليب ساخن، إثنان شرائح الخبز الألماني بالجبن واحدة من شرائح التوست بالعسل
    Tuzlu su ve bal bana ihtiyacım olan tüm besini sağlıyor. Open Subtitles أحصل على جميع العناصر الغذائية ولست بحاجة لـ الماء والملح والعسل.
    Biri parmaklarını bal kavanozuna batırıyormuş gibi geldi bana. -Gina, o benim patronum. Open Subtitles يبدو كأن شخص ما يحاول غطّ أصابعه في جرّة هوني جينا إنه رئيسي
    Yaratılışımızda yok mu zaten... incir ağaçları incir vermek içindir, bal arıları bal yapmak içindir, aslanlar da topraklar fethetmek içindir... Open Subtitles أن تعطى شجرة التين تيناً و أن تعطى النحلة عسلاً و أن يسقط الأسد فوق الحمل ؟
    Bana şu bal limanındaki, Fahişe ile görüştüğünü söyledi. Open Subtitles أخبرني أنك رأيت تلك الحقيرة في ميناء بال
    bal yapmak için, genç arı genç çiçeklere gitmelidir. Open Subtitles النحلة تأخذ الرحيق من الزهرة اليانعة وليس من ثمرة جافة
    İrisin çevresine dikkatle bakınca, saf bal rengi. Open Subtitles و إذا نظرت جيداً حول الحدقة فاللون هو عسلي صافي
    ...ayrıca sahte sağlık ürünlerine lüzumsuz şekilde bal konulmasına ve çayın yanında sıkıntıdan götürülen bala. Open Subtitles الإضافات الغير ضرورية للعسل في المنتجات الصحية الزائفة وكذلك إضافة البشر للعسل في الشاي
    Nadir ama çarpıcı durumlarda, bir kişi tarafından söylenen tek bir yalan bu bal peteğinde gerçek sorunlara yol açabilir. TED في حادثة نادرة ولكنها ضاربة، كذبة واحدة تُقال من كيان واحد فقط في خلية النحل هذه قد تقود لمشكلة حقيقية.
    Ben bal elde edebileceğim bir formülün peşindeyim. Open Subtitles لقد طلبت من العسلية أن تطور صيغة
    Öyle deme lütfen. Araba, bal alın. Open Subtitles لا تمضي بهذا من فضلك, لا تفعل هذا هلا تعودي للسيارة عزيزتيّ
    - Biraz bal lütfen. - Umarım sinekli baldan hoşlanırsınız. Open Subtitles أتمنى ألاّ تمانعي بالذباب في عسلك - اوه, ربما لا -

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد