ويكيبيديا

    "bir yol" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • طريقة
        
    • هناك طريق
        
    • طريق واحد
        
    • هناك وسيلة
        
    • طريقاً
        
    • إنه طريق
        
    • عن طريق
        
    • يوجد طريق
        
    • أنه طريق
        
    • انه طريق
        
    • هو وسيلة
        
    • من طريق
        
    • على طريق
        
    • لطريقة
        
    • هناك طرق
        
    ve kafamızdakiler ile beraber mimari çevremizi ışıklandırmak için yeni bir yol. TED ويمثل طريقة جديدة للإضاءة البيئة المعمارية بالابقاء على مفهوم الرفاهية بعين الاعتبار
    İnsanlara yemekleri daha önce hiç görmedikleri biçimde gösterebileceğimiz bir yol var mı? TED هل يوجد هناك طريقة نعرض بها الغذاء للناس بطريقة لم يشاهدوها من قبل؟
    Yaşamak ve para kazanmak için başka bir yol bilmedi. TED لم يعرف أية طريقة أخرى لكسب العيش و صنع المال.
    Ancak her zaferden sonra da uyuyamıyordum çünkü gitmek için yalnızca bir yol olduğunu biliyordum, o da yenilmekti. TED ولكن بعد كل فوز، لم أستطع النوم حتى، لأني علمت أن هناك طريق واحد لأسلكه، وهو يتجه إلى الأسفل.
    Bunun için daha iyi bir yol olmalı diye düşündük TED لذلك قلنا، يجب أن يكون هناك طريقة أفضل للقيام بذلك.
    Burada tabii ki bir yol var, ki bu da gece geç saatlere kadar oturup bütün haberleri okuyarak bütün gerçekleri ezberlemek. TED هناك، بالطبع، طريقة واحدة، وهي الجلوس لوقت متأخر من الليل وتعلم كل الحقائق عن ظهر قلب من خلال قراءة كل هذه التقارير.
    Biz de güven oluşturmak ve bu 2,5 milyar kişiyi finansal erişime ulaştırmak için bir yol bulmak istedik. TED لذلك أردنا أن نجد طريقة لبناء الثقة ولإتاحة الخدمات الائتمانية أو المالية لهذه الفئة والتي يبلغ عددها ٢.٥ مليارشخص
    Denklemi çözmek için bir yol bulmalıyız bölme işlemi olmadan. TED اذاً ،علينا إيجاد طريقة لحل هذه المعادلة بدون عملية قسمة.
    Henüz, sadece bir öneri olsa da, insan etkisinin gezegenimiz üzerindeki etkisi hakkında düşünebilmemiz için yararlı bir yol. TED الآن، ما تزال هذه مجرد مرحلة مقترحة، لكنني أعتقد أنها طريقة مفيدة للتفكير في مدى تأثير الإنسان على الكوكب.
    Ve işte kısaca duyguları birbirimize aktardığımız son derece içgüdüsel bir yol var. TED ولذا فهناك طريقة غريزية للغاية التي عبرها يتم نقل المشاعر من شخص لآخر.
    Brandon kitapları bağlamak için garip bir yol seçmiş, o kadar. Open Subtitles اعتقد أنها طريقة سيئة لربطهم هكذا، هذا كل ما فى الأمر.
    Yardımını yalnızca, başka bir yol olmadığını düşünürsem kabul edeceğim. Open Subtitles سأقبل مساعدتك فقط فى حالة أن لم أجد طريقة أخرى.
    Her iki tarafın karşılıklı anlayışıyla, farklılıklarımızı çözüme kavuşturabileceğimiz bir yol olabileceğini düşünüyor. Open Subtitles يعتقد أن هناك طريقة ما لحل خلافاتنا مع فهم أعظم على كلا الجانبين
    Eski madenin oradan geçen bir yol var. Yıllardır kullanılmıyor. Open Subtitles هناك طريق يمر عبر المنجم القديم لم يستخدم منذ سنوات
    Buradan çıkmak için tek bir yol var. Başka bir yol yok! Open Subtitles فلا يوجد سوى طريق واحد للخروج من هنا فليس ثمة طريق أخر
    Ya size gangsterlere zarar verecek bir yol olduğunu söyleseydim? Open Subtitles ماذا لو قلت لكي ان هناك وسيلة لعرقلة رجال العصابات؟
    Hayır efendim. Sanırım ben daha güvenli bir yol buldum. Open Subtitles كلا يا سيدي, ولكني اعتقد بأني وجدت طريقاً اكثر امناً
    Şehir dışına uzun bir yol var. Bence en hızlısı metroya binmek. Open Subtitles إنه طريق طويل في المدينة أعتقد أن المترو ربما يكون أسرع شيء
    Odaya giriş için şehrin dışında ayrı bir yol var. Open Subtitles يوجد مدخل آخر إلى الغرفة عن طريق فيض خارج البلدة
    Bunu yapmak istemeyenler için başka bir yol olmalı. TED يجب أن يوجد طريق جانبي صغير للأشخاص الذين لايريدون أن يمضوا بذلك الطريق.
    daha rahat bir yol var mı? belki de lüks içinde? Open Subtitles أم أنه طريق سهل للغاية، وربما يعتبر مرفهًا؟
    Sadece kesilmek için uzun bir yol değil mi? Open Subtitles انه طريق طويل لتذهب فقط لكى يتم تقطيعك... ألا تعتقد ذلك؟
    ''Side hustle'' tamamen kendi başınıza olmadan önce bunu deneme ve bu yetilere sahip olup olmadığınızı görmek için harika bir yol. TED النشاط الجانبي هو وسيلة رائعة لتجربة أن تكون مديرك الخاص ومعرفة ما إذا كان لديك هذه المهارات قبل أن تكون مدير نفسك.
    İyi haberler var. Öncelikle, uzun uzun bir yol katettik. TED هناك بعض الأخبار الجيدةأولاً دعوني أقول نحن حضرنا من طريق طويل
    Bizim devam etmemize izin veren, derinlere doğru yeni ve keşfedilmemiş bir yol. TED طرق يمكن أن تسمح لنا بالاستمرار, والمضي على طريق جديد وغير معلوم.
    - Başka bir yol bulmalıyız. - Son şansımız büyü. Open Subtitles نحتاج لطريقة أخري أعتقد أن السحر سيكون أفضل رهانٍ لنا
    Hayatımızı geri almak için suç işlemek dışında başka bir yol da var baba. Open Subtitles هناك طرق أخرى لنسترجع حياتنا السابقة , يا أبي طرق لا تتطلب منك ارتكاب جناية

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد