ويكيبيديا

    "dürüst" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • صادق
        
    • صريحاً
        
    • بصراحة
        
    • صريحين
        
    • بصدق
        
    • شريف
        
    • الصادق
        
    • أمين
        
    • بشكل
        
    • الصدق
        
    • بأمانة
        
    • صادقه
        
    • الصراحة
        
    • نزيه
        
    • صريحًا
        
    Ama sizinle tamamen dürüst olmam gerekirse, ben televizyonu seviyorum. TED ولكن لأكون صادق معكم ، إنني أحب التلفاز نوعاً ما.
    İnsanların bana her zaman sorduğu soruları cevaplayacağım, ama dürüst bir şekilde. TED وسوف أجيب على الأسئلة التي يسألها الناس دائماً لي، ولكن باحتيال صادق.
    Sana karşı dürüst olacağım. Sana her şeyi söylemek istiyorum. Open Subtitles أريد أن أكون صريحاً معكِ أريد أن أخبرك بكل شئ
    dürüst olmak gerekirse, çevreci bakış açısıyla, karides çiftlikleri doğaya son derece zararlı. TED مزارع الجمبري هي آفة على الأرض ، بصراحة ، من وجهة نظر بيئية.
    Fakat dürüst olalım; tanıştığınız en zeki insan ben değilim. TED ولكن لنكن صريحين: أنا لست أذكى شخص قابلته في حياتك
    dürüst olmak gerekirse onun bir efsane olduğunu düşünmeye başladım. Open Subtitles لكن بصدق بدأت أفكر أنه لا شيء أكثر من اسطورة
    Bunu anlayıp anlamayacağını bilmiyorum, fakat kendime dürüst bir adam gözüyle bakıyorum. Open Subtitles لا اعلم ان كنت ستفهميننى, لكنى اخذت على نفسى عهدا كرجل صادق
    Aslında bu gerçekten önemli, kendinle alakalı tamamen dürüst oldun mu? Open Subtitles هذا الشيءِ في الحقيقة يَهْمُّ، وكذلك أنت صادق جداً مَع نفسك؟
    Ve eğer bana karşı dürüst olmayacaksan, elbet olacak birini bulurum. Open Subtitles وان لم تكن صادقا معى سوف ابحث عن شخص يكون صادق
    Sonuçta, arkadaşlarınız için yapabileceğiniz en iyi şey dürüst olmaktır. Open Subtitles في نهاية اليوم، أفضل ما تفعله هو أن تكون صريحاً
    dürüst olmak gerekirse, henüz emin değilim. Ama şunu biliyorum. Open Subtitles لأكون صريحاً , لست متأكداً حتى الآن لكنهذاكل ما أعرف:
    dürüst olmak gerekirse ben hayatımın en büyük hatasını yaptım tamam mı? Open Subtitles لكي اكون صريحاً معكِ , اكتشفت انني اقترفت اكبر خطأ في حياتي
    Hayır. Size karşı dürüst olmalıyım. Orada olmamın yanlış olacağını düşündüm. Open Subtitles لا,معك سأتكلم بصراحة لقد رأيت أنه من الأفضل ألا أكون هناك
    dürüst olma gerekirse, polisin bu kadar beceriksiz olacağını düşünmezdim. Open Subtitles بصراحة, أذا كان لدي أي فكرة عن مدى كفىء الشرطة
    Birbirimize karşı dürüst olacağımızı sanıyordum, değil mi, şerif yardımcısı? Open Subtitles إعتقدت أننا كنا صريحين مع بعضنا، صحيح يا نائب ؟
    Seamus o parayla bar açıp dürüst bir yaşam sürecekti. Open Subtitles شيموس كان شيستعمل ذلك المال لشراء حانة , تكلم بصدق
    Yarın güvenle onu yeniden topluma salacağız tesadüfen karşılaşacağınız dürüst bir delikanlı gibi. Open Subtitles سنطلقه غداً بكل ثقة ليعيش في المجتمع مرة أخرى كأي رجل شريف محترم
    yapanlara ne olmalı diye sorarsanız, dürüst bir insan çok daha büyük olasılıkla hafif cezalandırma yerine katı cezalandırmayı önerecektir. TED ما الذي يجب فعله تجاه من قام بتزوير هذه الشيكات، الشخص الصادق على الأرجح سيوصي بتوقيع عقوبة صارمة أكثر من التسامح.
    Kart sahibi dürüst ve güvenilir bir kişidir. Kendisine bir iş verilirse minnettar kalırız. Open Subtitles حامله شخص أمين ومحل ثقة سيكون جديرا باي عمل يقوم به
    Hey, haydi, dostum. Bak, kimse doğru dürüst düşünemiyor. Biz bir aileyiz. Open Subtitles بربك يا رجل، انظر لا أحد يفكر بشكل مستقيم نحن عائلة، صحيح؟
    Eğer bu kendinle dürüst olmakla alakalıysa, bütün hayatımın bir başarısızlık olduğuna inanıyorum. Open Subtitles إذا كان هذا حول الصدق مع نفسي أعتقد أن كامل حياتي كانت فشل
    Oh, dürüst olmak gerekirse... ikimiz için burada herhangi bir eğlence hazırlamadım. Open Subtitles تماماً, جزء من الاستضافة لاثنين هنا؟ يُمْكِنُني القُولَ بأمانة انه لكِ فقط
    Sana karşı dürüst olacağım. Seninle nasıl dürüst olabileceğimi bilmiyorum. Open Subtitles سأكون صادقه معك لا أعرف كيف أكون غير صادقه معك
    Ama birbirimize karşı dürüst olacağımıza söz vermiştik ve sen sözünü tutacak cesareti gösteremedin. Open Subtitles ولكننا تواعدنا على الصراحة مع بعضنا البعض ولم تمتلك الشجاعة للحفاظ على وعدك
    Seni gafil avladı. dürüst bir dövüşte onun canına okursun. Open Subtitles لقد غافلك ، و أنت ستهزمه في أي شجار نزيه
    Ve biliyorsunuz, dürüst olmak gerekirse, bu işi yedi senedir yapıyorum, ve geleceğin neye benzediği konusunda ipucum bile yok. TED وكما تعلمون، سأكون صريحًا معكم، أنا أقوم بهذه الأبحاث منذ سبع سنوات، وليس لدي أدنى فكرة عما سيكون عليه المستقبل.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد