Ama sizinle tamamen dürüst olmam gerekirse, ben televizyonu seviyorum. | TED | ولكن لأكون صادق معكم ، إنني أحب التلفاز نوعاً ما. |
İnsanların bana her zaman sorduğu soruları cevaplayacağım, ama dürüst bir şekilde. | TED | وسوف أجيب على الأسئلة التي يسألها الناس دائماً لي، ولكن باحتيال صادق. |
Sana karşı dürüst olacağım. Sana her şeyi söylemek istiyorum. | Open Subtitles | أريد أن أكون صريحاً معكِ أريد أن أخبرك بكل شئ |
dürüst olmak gerekirse, çevreci bakış açısıyla, karides çiftlikleri doğaya son derece zararlı. | TED | مزارع الجمبري هي آفة على الأرض ، بصراحة ، من وجهة نظر بيئية. |
Fakat dürüst olalım; tanıştığınız en zeki insan ben değilim. | TED | ولكن لنكن صريحين: أنا لست أذكى شخص قابلته في حياتك |
dürüst olmak gerekirse onun bir efsane olduğunu düşünmeye başladım. | Open Subtitles | لكن بصدق بدأت أفكر أنه لا شيء أكثر من اسطورة |
Bunu anlayıp anlamayacağını bilmiyorum, fakat kendime dürüst bir adam gözüyle bakıyorum. | Open Subtitles | لا اعلم ان كنت ستفهميننى, لكنى اخذت على نفسى عهدا كرجل صادق |
Aslında bu gerçekten önemli, kendinle alakalı tamamen dürüst oldun mu? | Open Subtitles | هذا الشيءِ في الحقيقة يَهْمُّ، وكذلك أنت صادق جداً مَع نفسك؟ |
Ve eğer bana karşı dürüst olmayacaksan, elbet olacak birini bulurum. | Open Subtitles | وان لم تكن صادقا معى سوف ابحث عن شخص يكون صادق |
Sonuçta, arkadaşlarınız için yapabileceğiniz en iyi şey dürüst olmaktır. | Open Subtitles | في نهاية اليوم، أفضل ما تفعله هو أن تكون صريحاً |
dürüst olmak gerekirse, henüz emin değilim. Ama şunu biliyorum. | Open Subtitles | لأكون صريحاً , لست متأكداً حتى الآن لكنهذاكل ما أعرف: |
dürüst olmak gerekirse ben hayatımın en büyük hatasını yaptım tamam mı? | Open Subtitles | لكي اكون صريحاً معكِ , اكتشفت انني اقترفت اكبر خطأ في حياتي |
Hayır. Size karşı dürüst olmalıyım. Orada olmamın yanlış olacağını düşündüm. | Open Subtitles | لا,معك سأتكلم بصراحة لقد رأيت أنه من الأفضل ألا أكون هناك |
dürüst olma gerekirse, polisin bu kadar beceriksiz olacağını düşünmezdim. | Open Subtitles | بصراحة, أذا كان لدي أي فكرة عن مدى كفىء الشرطة |
Birbirimize karşı dürüst olacağımızı sanıyordum, değil mi, şerif yardımcısı? | Open Subtitles | إعتقدت أننا كنا صريحين مع بعضنا، صحيح يا نائب ؟ |
Seamus o parayla bar açıp dürüst bir yaşam sürecekti. | Open Subtitles | شيموس كان شيستعمل ذلك المال لشراء حانة , تكلم بصدق |
Yarın güvenle onu yeniden topluma salacağız tesadüfen karşılaşacağınız dürüst bir delikanlı gibi. | Open Subtitles | سنطلقه غداً بكل ثقة ليعيش في المجتمع مرة أخرى كأي رجل شريف محترم |
yapanlara ne olmalı diye sorarsanız, dürüst bir insan çok daha büyük olasılıkla hafif cezalandırma yerine katı cezalandırmayı önerecektir. | TED | ما الذي يجب فعله تجاه من قام بتزوير هذه الشيكات، الشخص الصادق على الأرجح سيوصي بتوقيع عقوبة صارمة أكثر من التسامح. |
Kart sahibi dürüst ve güvenilir bir kişidir. Kendisine bir iş verilirse minnettar kalırız. | Open Subtitles | حامله شخص أمين ومحل ثقة سيكون جديرا باي عمل يقوم به |
Hey, haydi, dostum. Bak, kimse doğru dürüst düşünemiyor. Biz bir aileyiz. | Open Subtitles | بربك يا رجل، انظر لا أحد يفكر بشكل مستقيم نحن عائلة، صحيح؟ |
Eğer bu kendinle dürüst olmakla alakalıysa, bütün hayatımın bir başarısızlık olduğuna inanıyorum. | Open Subtitles | إذا كان هذا حول الصدق مع نفسي أعتقد أن كامل حياتي كانت فشل |
Oh, dürüst olmak gerekirse... ikimiz için burada herhangi bir eğlence hazırlamadım. | Open Subtitles | تماماً, جزء من الاستضافة لاثنين هنا؟ يُمْكِنُني القُولَ بأمانة انه لكِ فقط |
Sana karşı dürüst olacağım. Seninle nasıl dürüst olabileceğimi bilmiyorum. | Open Subtitles | سأكون صادقه معك لا أعرف كيف أكون غير صادقه معك |
Ama birbirimize karşı dürüst olacağımıza söz vermiştik ve sen sözünü tutacak cesareti gösteremedin. | Open Subtitles | ولكننا تواعدنا على الصراحة مع بعضنا البعض ولم تمتلك الشجاعة للحفاظ على وعدك |
Seni gafil avladı. dürüst bir dövüşte onun canına okursun. | Open Subtitles | لقد غافلك ، و أنت ستهزمه في أي شجار نزيه |
Ve biliyorsunuz, dürüst olmak gerekirse, bu işi yedi senedir yapıyorum, ve geleceğin neye benzediği konusunda ipucum bile yok. | TED | وكما تعلمون، سأكون صريحًا معكم، أنا أقوم بهذه الأبحاث منذ سبع سنوات، وليس لدي أدنى فكرة عما سيكون عليه المستقبل. |