"dışarıda" - ترجمة من تركي إلى عربي

• خارج
• خارجاً
• خارجا
• للخارج
• خرج
• طليقاً
• خرجت
• بالخارج هناك
• الخروج
• خارجًا
• طليق
• تخرج
• بالخارج هنا
• يخرج
• هناك بالخارج

Trencher yaşayınca dışarıda iyi av oluyor, değil mi, Norman?
المعيشة هنا في ترينتشير، جيد مع إطلاق النار خارج الباب.

Kim olduğumu merak ediyorsundur. Birçok kere dışarıda şovunun bitmesini bekledim.
ربما تتسائل من أنا أنا كنت أقف خارج مكان العرض كثيراً

Bütün bildiği bu. Bize bir şey yapamaz. Onu her zaman dışarıda tuttuk.
هذا كلّ ما كان يعرفه، لم يكن يتعاطى معنا من الداخل، أبقيناه خارجاً

Tekrar belirteyim, bunu dışarıda yapabilir ve açık havada kurumaya bırakabilirsiniz.
ومرة أخرى، يمكن القيام بهذا خارجا وتتركها تنشف فقط في الهواء.

dışarıda bir yerde hiç tatmadığınız kadar yumuşak bir et var.
في مكانٍ ما خارج هنا يوجد اللحم الطري الذي يعجبك طعمه

gömleği dışarıda, elinde mısır gevreği dolanan biri ne yapsın?
تعجب برجل يمشي و قميصه خارج بنطاله وأكله ممتلأ بالشطة؟

Yüzme havuzları inşa ediyor. Bugün geç saate kadar dışarıda olacaktı.
إنه يعمل في بناء أحواض السباحة سيظل خارج المنزل طوال اليوم

Kendi oğlunun boşanacağını dışarıda başkalarından... duymanın ne kadar acı verdiğini biliyor musun?
أنت أبق خارج الموضوع أنا هنا لمساعدة اخاك في وقت صعب جدا عليه

Üstünde beşamel sos var. dışarıda en fazla beş altı saat dayanır.
عليها باشاميل، لذا تصلح خارج الثلاجة لـ5 أو 6 ساعات على الأقصى.

dışarıda kalmam gerektiğini biliyordum. Fanteziler her zaman gerçeklikten daha iyidir.
علمتُ أنّ عليّ البقاء خارجاً فالخيال دائماً أفضل بكثير من الحقيقة

Ya da babam sana onu bütün gece dışarıda tutan davayı anlatmıştır.
أو ربّما أبي أخبرك بشأن القضية. وهذا ما يبقيه خارجاً طوال اللّيل،

Bizi dışarıda tutmak için alarm sistemini bile lehine kullandı.
حتى أنه استخدم نظام الإنذار لصالحه عن طريق حبسنا خارجاً.

Ve hastanelerde çalıştığımız model ve başka bir sürü farklı binada çalıştığımız modeller, açık havayı dışarıda tutmak için.
والنموذج الذي نشتغل به في المستشفيات، وكذلك في الكثير والكثير من المباني المختلفة، من أجل ترك الهواء الطلق خارجا.

Yarım saattir dışarıda arabanın içinde bekliyorum. - Hemen çıkacağını söylemiştin.
كنت أنتظر في السيارة خارجا لنصف ساعة، قلتِ أنّكِ ستأتين حالا.

Belki dışarıda güzel bir gece geçiririz?
وربما ستصطحبني للخارج لقضاء ليلة مثيرة ؟

Şu anda dışarıda. Benim yapabileceğim bir şey var mı?
لقد خرج منذ دقيقة هل يوجد شئ أستطيع فعله ؟

Annemin katilinin hâlâ dışarıda olduğunu bilmek çok zorlayıcı bir durum.
أجل، كان من الصعب جداً معرفة أن قاتل والدتي لازال طليقاً.

-Babam dışarıda olduğumu bilmiyor bu yüzden bende içeri sessizce girmeliyim.
لا يعلم أبي أنني خرجت لذا يجب أن أتسلل للداخل مجدداً

Ben dışarıda Neler Olduğunu Biliyorum, Burada Kendi İsteğimle Kalıyorum,
انا اعرف ماذا يوجد بالخارج هناك انه قراري ان ابقى

Jinx sıradan bir ev kedisi. dışarıda kalamaz. Çünkü dışarıda hayatta kalmayı beceremez.
إنه قط منزلى تماماً ،لا يمكنه الخروج من المنزل لأنه تنقصه مهارات البقاء

Bu genellikle hafta sonu arkadaşlarım dışarıda oynarken mutfak masamızda okuma dersleri yapmak demekti.
عادة ما تضمن هذا القراءة في عطلة نهاية الأسبوع على طاولة المطبخ بينما أصدقائي يلعبون خارجًا.

Bu demek oluyor ki bunu yapan kişi hâlâ dışarıda.
مما يعنى أن الشخص الذى فعل ذلك ما زال طليق

Biri,unutma ki ben bir politikacıyım... ...bu yüzden dışarıda bakanlarımla çalışmalısn... ...ve Kiribati halkının bunun iyi bir fikir olduğuna ikna etmelisn.
الأول، أن تتذكر أنني رجل سياسة، فيجب عليك إذن أن تخرج و تعمل مع وزرائي لإقناع شعب كيريباتي أن فكرتك فكرة جيدة.

Gideceğimizden çok daha uzak yerlere gittik. dışarıda hiçbir şey kalmamış.
أنصتي، ذهبنا أبعد مما تعيَّن علينا، لم يبقَ شيء بالخارج هنا.

dışarıda, binanın tepesindeyse 30 metreden uzun yapay şimşekler antenin tepesinden fırlamaya başlıyordu.
بالخارج البرق كان ينطلق علي علو 100 قدم يخرج من الكره اعلي الهوائي

Şu an bildiğim tek şey bu kalp dışarıda bir yerlerde.
كل ما أعرفه الآن هو أنه هو هناك بالخارج بطريقة ما