ويكيبيديا

    "ders" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • درس
        
    • دروس
        
    • درسا
        
    • الصف
        
    • دروساً
        
    • الدراسة
        
    • ديرس
        
    • الحصة
        
    • أدرس
        
    • الفصل
        
    • صف
        
    • تدرس
        
    • المحاضرة
        
    • الدرس
        
    • تتعلم
        
    Az sonra, Yüzbaşı. Şimdi öğrenmesi gereken bir ders var. Open Subtitles انتظر لحظة ايها النقيب هناك درس من الواجب تعلمه هنا
    Az sonra, Yüzbaşı. Şimdi öğrenmesi gereken bir ders var. Open Subtitles انتظر لحظة ايها النقيب هناك درس من الواجب تعلمه هنا
    Ayrıca okuldan sonra ona bedelsiz ders vermeyi de arzu ediyorum. Open Subtitles وأنـوي أن أعـرض عليهـا دروس خصـوصيّـة مجـانيـة فـي البيـانـو بعـد المـدرسـة
    ve işleri doğru yapmak için ders alacağımız yer burası. TED و هنا نتعلم درسا حول كيفية القيام بالأمور بالطريقة الصحيحة
    Bu ders sesinizi bulmakla ilgili ve sizinki bulundu sayılır. Open Subtitles هذا الصف هو للبحث عن الصوت و اعتقد انك وجدته
    İnsanları kıracak şekilde nasıl konuşulacağına dair ders alıyor herhalde. Open Subtitles لابد من أنه تلقى دروساً عن طريقة الحديث بأسلوب مؤذٍ
    Gerçek şu ki, özel ders merkezindeki o gün beni mahvetti. Open Subtitles لا ، الحقيقة أن ذلك اليوم بغرفة الدراسة أحبطنى نوعاً ما
    Çiftçi ders bu bir traktör değil tamam mı? Open Subtitles مهلاً , الفلاح ديرس هذه ليست حافلة زراعية , موافق؟
    Yalanla ilgili kısa bir ders. Biz gerçek polisler yaparız. Open Subtitles درس سريع فى الكدب هو ده اللى بيعمله الظباط الحقيقين
    Şu gösteri maçını unutalım. Onlara gerçek bir ders verelim. Open Subtitles دعنا ننسي هذه المباراة الاستعراضية ولنلقن هؤلاء الرجال درس حقيقي
    Eğer para 48 saat içinde hazırlanmazsa, başka bir ders daha verecekmiş. Open Subtitles إذا لم يكن المال متوفراً خلال 48 ساعة سيكون هناك درس آخر
    Biliyor musun Cheerios olmak için tek bir ders vardır ve çok basittir. Open Subtitles تعلمين , نحن بالتشجيع لدينا درس واحد فقط و هو درس بسيط جدا
    Bu çocukların beş tane ders öğrenmeleri gerek, Bayan Green. Open Subtitles سـيدة جرين ، الاولاد يحتاجون الى 5 دروس في الادب
    Sınırlar hakkında ders verebilecek en uygun kişinin sen olduğunu hiç sanmıyorum. Open Subtitles لا أعتقد أنني أنظر إلى أفضل مصدر في إعطاء دروس عن الحدود
    Çok kötü bir ders almak üzereydi Bu işin en iyisinden Open Subtitles لقد أوشك أن يتلقى درسا في السوء, من الأفضل في العمل.
    - Tanrıya şükür ki şu saçma ders sona erdi. Open Subtitles شكرا يارب هذا الصف السخيف قارب على الانتهاء لقد احببته
    Bilmem ki, hapiste ders veriyorum ve sen de var mısın diye bakınıyorum. Open Subtitles ،لا أعلم، انا أعطي دروساً فى السجن لذا فا انا أبقي عينى عليك
    Bu sayede Philip'in ders çalışmaktan daha çok şey istediğini kanıtlayacağız. Open Subtitles لأننا بهذه الطريقة سوف نثبت أنا فيليب لا يريد الدراسة فقط
    Blake, sen ve ders içeri sızacak adamlar olacaksınız. Open Subtitles بلايك , أنت و ديرس رجالنا المتسللين الى الداخل.
    Öğretmenler bir saat boyunca ders yaptıklarını söylüyorlar, ama hiçbir zaman yapmadık. Open Subtitles المعلمون يقولون أننا ندرس الحصة خلال ساعة لكننا لا نفعل هذا أبداً
    Eskiden bu okulda sadece 50 öğrenciye ders verdiğimi bilenleriniz var. Open Subtitles بعضكم يعلم أنني كنت أدرس خمسون طفلاً فقط في هذه المدرسة
    Uzmanlık bazlı öğrenen popülasyonun standart sapması yüksekti ve bir sigma kazandırıyordu. Diğer ders tabanlı öğrenen gruptan daha iyi performans veriyordu. Özel öğrenme yöntemi ise performansta TED عينة النهج القائم على الإتقان كانوا على انحراف معياري كامل، أو سيغما، بانجاز درجات أفضل من الفصل الأعتيادي للمحاضرات، والمعلمون الأفراد يعطونك 2 سيغما تحسن في الأداء.
    Evet. Fransız mutfağı için 6 ay önce ders almıştım. Open Subtitles نعم , أخذت صف الطبخ الفرنسي قبل ستة أشهر تقريبا
    Ee, bu dönem herhangi bir ilginç ders alıyor musun? Open Subtitles حسناً ,هل تدرس أى مواد مهمة فى هذا العام ؟
    O yüzden daha etkileşimli bir hâlini yaptım ve 3B alana yıldızları yerleştirmek için, onların ders esnasında zamandaki yerlerini kullandım ve birkaç basit yazılım ve bir Kinect ile derse girebiliyorum. TED لذلك صنعت نسخة أكثر تفاعلا، وطريقة القيام بذلك هي استعمال موضعها الزّمني في المحاضرة لوضع هذه النجوم في فضاء ثلاثيّ الأبعاد، و بمساعدة برمجيّة خاصّة وكنيكت، أستطيع أن أخطو إلى داخل المحاضرة.
    Bu mola verme fikri belkide kendi yolculuğumda öğrendiğim en büyük ders oldu. TED استمتعوا بالهدوء بالتوقف انه الدرس الاكبر الذي تعلمته من رحلتي هذه مع المرض
    Bunu sana söylemedim çünkü, sana bir ders vermek istiyordum. Open Subtitles لم أكن لأخبرك لإنني كنت أريدك أن تتعلم الدرس ؟

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد