ويكيبيديا

    "doğal" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • الطبيعي
        
    • الطبيعية
        
    • الطبيعة
        
    • طبيعية
        
    • طبيعي
        
    • طبيعى
        
    • الطبيعى
        
    • طبيعيه
        
    • طبيعة
        
    • الطبيعيّة
        
    • الطبيعيّ
        
    • بطبيعة
        
    • البرية
        
    • الطبيعيه
        
    • طبيعيّ
        
    doğal güzellik veya sanatın tatı kültürler arasında kolayca gezinebilir. TED ذوق الجمال الطبيعي و الفني يتنقل عبر الثقافات بسهولة كبيرة.
    ve nasıl? Bence ilk hareket noktamız doğal tabiat sermayesinin farkına varmak olmalı. TED اعتقد ان النقطة الاولى التي يجب اتخاذها هي ادارك ووعي راس المال الطبيعي
    Geçen gün biri Amerika'daki ikinci en büyük doğal gaz üreticisi olduğumu söyledi. TED قال أحدهم قبل أيام أنني ثاني أكبر منتج للغاز الطبيعي في الولايات المتحدة.
    2010 yılının bu konuda herhangi bir özelliği yok, çünkü, her yıl ortalama 31,5 milyon insan doğal afetler nedeniyle yerinden oluyor. TED الآن، مامن شيء مثير للاهتمام بشأن سنة 2010، لأن المعدل يرتفع ل 31 ونصف مليون شخص مشرد بسبب الكوارث الطبيعية كل عام.
    Ve türlerin birbirleri ile olan bağlantısı, doğal dünya üzerine eğitim aldım, TED وانا ادرس هذا التعقيد .. في الطبيعة .. في العلاقات بين الفصائل
    Giambattista della Porta, 16. yüzyılda yaşamış bir Neopolitan bilgin, doğal dünyayı inceleyip araştırmış ve nasıl manipüle edilebileceğini görmüş. TED جيامباتيستا ديلا بورتا، عالم نابولي في القرن السادس عشر، اختبر ودرس العالم الطبيعي ورأى كيف يمكن أن يتم التلاعب به.
    doğal olarak bu kişinin eşiniz veya çocuğunuz olacağını düşünmeyin. TED لا تفترض أن الاختيار الطبيعي هو شريك حياتك أو طفلك.
    2006'daki ölümününe kadar, Orta Asya'nın doğal gaz bakımından zengin bir ülkesi olan... ...Türkmenistan'ın mutlak güce sahip lideriydi. TED إلى أن توفى في عام 2006، حيث كان يمثل القوة العظمى في تركمانستان دولة غنية بالغاز الطبيعي بآسيا الوسطى.
    Bu, yine, eğer başlangıçta uygulanabilirse düşük maliyetli, doğal ışıkla hoş bir taşıma, çok düşük maliyetli bir çözüm olacaktır. TED سيكون هذا حلاً، ذو تكاليف ضئيلة ايظاً إذا تم دمجه منذ البداية، تكاليف ضئيلة، عبور سهل تحت ضوء الشمس الطبيعي.
    Ama acı gerçek şu ki, bu bitkinin aslında kendi doğal habitatında bile tehlike altında olduğu kabul ediliyor. TED لكن الحقيقة المرة هي أن هذه النبتة الفريدة هي في الواقع تعتبر من بين النباتات المهددة في موطنها الطبيعي.
    Dolayısıyla başarısız olduktan sonra cesaretinizin kırılması çok doğal olabilir. TED لذا فمن الطبيعي جدًا أن نشعر بالإحباط والهزيمة بعد الفشل.
    Kabileler, insan ırkının nasıl yönetileceğine yönelik binlerce doğal deney oluşturur. TED القبائل تحتوي على الآلاف من التجارب الطبيعية لكيفية إدارة مجتمع بشري.
    Rusya bol miktarda doğal kaynağa sahip, fakat büyük sosyal sorunları var. TED تملك روسيا العديد من الثروات الطبيعية ، ولكن الكثير من المشاكل الاجتماعية.
    Ve üçüncü olarak, bu taşların katmanları doğal şekilde açıkta olmalı. TED وثالثاً، طبقات تلك الصخور يجب أن تتعرض للعوامل الطبيعية وبشكل طبيعي.
    İnsan yapısı mı veya doğal, muhtemelen ilahi, yaratılış mı? TED صنع البشر أم الطبيعة ، أم من خلق الله ؟
    İşte Bahamalar'da böyle bir arayüz geliştirmek istiyoruz, fakat daha doğal bir düzenlemeyle. TED لذلك أردنا تطوير واجهةٍ مثل هذه التي في الباهاما، لكن بطريقةٍ أكثر طبيعية.
    Bu benim için doğal. Ben ve arkadaşlarım, onlara kolayca bağlanabilirim. TED هذا طبيعي بالنسبة لي. أنا وأصدقائي, أستطيع أن أتواصل معهم بسهولة.
    Bugün gördüğümüzden çok daha yavaş olan milyonlarca yıl önce gerçekleşmiş bir doğal asitleşme vardı. TED الأن كان هناك حادثة تحمض طبيعى منذ ملايين السنين، كان أبطأ بكثير مما نراه اليوم.
    Bu stratejiyi ilerleyen zamanlarda devam ettirmesi son derece doğal. Open Subtitles اعتقد ان من الطبيعى له ان ينفذ نفس الخطة ثانية
    doğal çocuk bezi ve güvenli iğnelerde ısrar eden bendim. Open Subtitles كنت أنا الذى أصريت أن تستخدم حفاضات طبيعيه بدبابيس مؤمنه
    Sonrasında bu hücreleri manipüle edip, tıpkı doğal haldeyken yapacakları gibi kolajen üretmelerini sağlıyoruz. TED و بعد ذلك نحرّض هذه الخلايا لتنتج لكولاجين كما تفعل في طبيعة الحال.
    Tüm seçenekler arasında çiğ, organik, doğal yiyeceklerden söz ediyoruz. Open Subtitles اﻷطعمة الطبيعيّة العضويّة النيّئة بواسطة الإختيارات التي كنّا نتحدّث عنها.
    Şirketler kaya tabakaları arasına sıkışmış doğal gazın çıkartılmasını sağlıyor. Open Subtitles تحفر الشركات تحت الأرض وتكسّر الصخور الطينيّة لإطلاق الغاز الطبيعيّ.
    Eşitsizlik arttıkça ,doğal olarak daha fazla insan çaresiz hale geliyor. Open Subtitles وبسببإزديادعدم المساواة، بطبيعة الحال ، يصبح المزيد والمزيد من الناس يائسين
    Madagaskar'daki birçok doğal ortam ve tür sonsuza dek yok olma tehlikesi altında. Open Subtitles العديد من مشاهد مدغشقر البرية وأنواعه تقبع تحت وطأة تهديد الزوال إلى الأبد،
    Annelerim makyaj yapmanın, kadının doğal halinin değerini azaltan, gerçekçi olmayan mitler ve beklentilerden kaynaklandığını düşünüyorlar. Open Subtitles . . تعتقد امي ان المكياج ليس الا ذريعه قبيحه وجنسيه تقلل من الشكل الأنثوي في هيئته الطبيعيه
    Ve bunlar iğrenç, doğal olmayan veya en berbat ayrıntısına kadar konuşacağımız şeyler değiller. Open Subtitles وهذا ليس أمراً فظيعاً أو غير طبيعيّ ولا داعي للتحدّث عنه بتفاصيله

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد