ويكيبيديا

    "gelen" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • من
        
    • قادمة
        
    • التي
        
    • أتت
        
    • جاءت
        
    • يصل
        
    • المستقبل
        
    • أتوا
        
    • وصلت
        
    • مِنْ
        
    • الذي
        
    • سيأتي
        
    • وصل
        
    • يأتى
        
    • بوسعنا
        
    Kazanacağız, çünkü bizim gözümüzdeki yaşlar aslında kalbimizden gelen yaşlardır. TED سننتصر لأن الدموع تخرج ليس من عيوننا بل من قلوبنا
    doğal olarak, beyin retinadan gelen bu sinyallere kendi içinde neler olduğu konusunda bir yığın bilgi daha ekler. TED وبطبيعة الحال ، يضيف الدماغ الكثير من المعلومات الى ما يحدث من خلال الاشارات التي تاتي الى شبكية العين
    Propaganda makinasını... havaya uçurmaya gelen uçakları... bekler gibi orada kalakaldı. Open Subtitles كأنها سمعت من بعيد هدير قنابل متحالفة قادمة لتدمير آلتها الدعائية.
    Ve sonraki 38 yıl, bu kaza başıma gelen tek ilginç tıbbi deneyimdi. TED ومنذ 38 عام .. هذا الحادث كان التجربة الطبية الحقيقية التي مررت بها
    Okuluma bela aramaya gelen zavallı ruh için büyük bir acıma duygusu hissediyorum. Open Subtitles أشعر بالأسف الكبير علي الروح المسكينة التي أتت إلي مدرستي تبحث عن المتاعب
    On bin ila yüz binlerce yıllık sürelerde meydana gelen Dünya'nın yörüngesindeki küçük değişimler güneş ışığının Dünya'daki dağılımını değiştiriyor. TED تغيرات بسيطة في مدار الأرض تحدث على مدى العشرات إلى مئات الآلاف من السنين تغير توزيع ضوء الشمس على الأرض.
    Mesela, zihinsel hastalıkların tüm dünyada maluliyetin önde gelen sebeplerinden biri olduğunu görüyoruz. TED نكتشف أنه على سبيل المثال، الأمراض النفسية من الأسباب الرئيسية للإعاقة حول العالم.
    Sağ tarafta ise Pittsburgh'ta yapılanmış Aethon adlı bir şirketten gelen TUG'lar var TED و على اليمين بعضاً من التاقز من شركة تدعى إيثن في مدينة بيتسبرغ
    Filistin ve İsrail hakkında Ortadoğu'dan gelen daha büyük bir konuşmamız da var. TED لقد حصلنا على محادثة أكبر حول إسرائيل وفلسطين يشع من منطقة الشرق الأوسط.
    Eğer kız olursa ona doğru gelen bütün pipiler için endişe edersin.. Open Subtitles عندما يكون لديك فتاة، لديك للقلق حول جميع النقانق قادمة في وجهها.
    Henüz ileri karakollarımızdan buraya doğru gelen bir ordu raporu almadık. Open Subtitles نحن لم نتلقى أي إشعار من مستوطناتنا عن أي جيوش قادمة
    Bu, saniyede 30 kilometre hızla gelen bütün darbeleri durdurabilir. Open Subtitles يمكنها ايقاف أي قذيفة قادمة بسرعة 30 كيلومتر في الثانية
    Başıma gelen şeylerden en etkileyici olanı bütün bu insanlarla oluşan bağdı. TED وكان احد الاشياء المحورية التي حدثت هي التواصل مع كل هؤلاء الاشخاص
    Bunu gösterme adına, 47 yüzme tesisini inceleyen CDC'den gelen orijinal verlere geri döndüm. TED لذا لإيضاح ذلك، رجعت إلى البيانات الأصلية، والتى أتت من مركز مكافحة الأمراض الذي عاين 47 من مرافق السباحة.
    Köy düzeyinden gelen şu fikre bayıldım: depoyu kilitlemek için üç anahtar. TED أحببت هذه الفكرة التي جاءت من القرية نفسها: ثلاث مفاتيح لمستودعهم.
    Sürücülerden biri... elinde çenesine kadar gelen bir şey tutuyordu. Open Subtitles واحد من السائقين كان يمسك شيئا ما يصل إلى فمه
    Gelecekten gelen bütün adamlar, koca ağızlı palavracı mıdır? ! Open Subtitles هل كل الرجال الذين من المستقبل متفاخرون و أشداء ؟
    Ve bu yeni gelen üç kişi beraberlerinde yıkım getirdiler. Open Subtitles هؤلاء الـ 3 أشخاص زائرين جدد أحضروا الدمار عندما أتوا
    Sabah 9 civarı gelen trenlerde ki kredi kartı harcamaları kontrol edelim. Open Subtitles يجب علينا تفقد بطاقات الائتمان للقطارات التي وصلت على الساعة 9 صباحا
    Amsterdam'dan gelen LH450 sefer sayılı Lufthansa uçağı alana indi. Open Subtitles تُعلنُ لوفتهانزا عن وصولَ رحلتها إل إتش 450 مِنْ أمستردام
    Meydana gelen durum şuydu: bakterisit kalay zerreleri ile hazırlanıyordu. TED وماحدث ان مضاد البكتريا الذي صُنع تفاعل مع جزيئات القصدير
    Yeni bir firavuna hayır, çünkü ardından gelen bizim bir daha asla bir diktatör tarafından yönetilmeyeceğimizi anlamalı. TED لا لفرعون جديد، لأنه أيا كان من سيأتي لاحقا يجب أن يفهم أننا لن نخضع لحكم ديكتاتور آخر.
    Hayatınız ciddi bir tehdit altında. Size gelen hiçbir paketi açmayın. Open Subtitles هناك تهديد قوي على حياتك، لا تفتح اي طرد وصل إليك
    Korktuğum bodrumda tek edilen benim için hayatını riske atıp beni aramaya gelen Bay Cha sen, kurtarıcım ve umuttun. Open Subtitles الخوف الرهيب ، من تركي فى ذلك القبو السيد . تشا كان يأتى للبحث عنى كل ليلة معرضاً حياته للخطر
    Elimizden geleni yapmalıyız, ve benim elimden gelen tek şey bu kitabı bastırmak. Open Subtitles يجب أن نعمل كل ما بوسعنا وهذا الكتاب هو كل ما بوسعي عمله

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد