ويكيبيديا

    "her" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • أي
        
    • كل
        
    • بكل
        
    • جميع
        
    • أيّ
        
    • كُلّ
        
    • اي
        
    • أى
        
    • أية
        
    • بأي
        
    • كان
        
    • الأمر
        
    • بكلّ
        
    • اى
        
    • كلما
        
    her astronom size, bunun Dünya'dan kaynaklanmayan sahte bir işaret olduğunu söyler. TED أي فلكي سوف يخبركم, أن هذه علامة منبهة لشيء مصدره ليس الأرض.
    İyi mizah ve taşlamadan kastım ise, her şeyden önce, doğruluk ve dürüstlük ile yapılmış bir yapıt olmasıdır. TED بالعودة لما أعنيه بأفضل كوميديا وسخرية، أقصد أن أي عمل يصدر في المقام الأول وفي الغالب عن الصدق والنزاهة.
    her seferinde yeni görüntüler ekliyorum çünkü her gösterimde yeni bilgiler ediniyorum. TED أضفت لها صورا جديدة لأني أتعلم عنها المزيد في كل مرة أقدم.
    Bir ileri bir geri gittikten sonraki adım, son dönüm noktası olayların gelişmesidir. Ki her sunumda sonda olması gerekendir. TED إذًا، بعد تحركك بين الموجود وما يمكن، آخر شيء هو دعوة للعمل. والتي توجد بكل عرض تقديمي، ولكن في نهايته.
    İşimle Avrupa ve Amerika Birleşik Devleti'nde seyahat ettiğimde, her zaman aynı soru karşıma çıkıyor: Filistinli Gandi nerede? TED عندما أسافر لعملي في جميع أنحاء أوروبا والولايات المتحدة ، سؤال واحد يأتي دائما : أين هو غاندي الفلسطيني؟
    Avrupa'nın her yanından gelen kraliyet mensupları da eksik olmuyordu. Open Subtitles ولم يكن هناك أيّ في الملوك من جميع أنحاء أوروبا.
    her aç insanı doyurur her zengin insanın parasını alırdım Open Subtitles أنا أَغذّي كُلّ شخص جائع وآخذ مال كل شخصِ غنيِ
    Tehlikeye dönüşen her şeyi yok etmeye hazır bir hâlde öylece oturuyor. TED هو مجرد الجلوس هناك استعدادا لطمس أي شيء يمكن أن يصبح تهديدا.
    O kadar fazla bilgiyi işlemeye çalışıyoruz ki bazı insanlar sinestezik oluyor ve her şeyi hatırlayan "dev boruları" oluyor. TED نحن نحاول أن نفهم الكثير من الأشياء لدرجة أن بعض الناس سيصبحوا اصطناعيين ويمتلكون أنابيب ضخمة تستطيع تذكر أي شئ.
    Bir kamera alın, blog yazmaya başlayın ,her neyse ama ciddiyeti bir kenara bırakın, terminolojiyi bir kenara bırakın. TED التقط كاميرا، انشئ المدونة الخاصة بك ، أي شئ ، لكن اترك الجدية ، و اترك المصطلحات العلمية المعقدة.
    Bilgisayarlar gelmiş geçmiş her bir şeyden daha hızlı şekilde ileriye gidiyor. TED تتحسن أجهزة الكمبيوتر أسرع من أي شيء آخر من أي وقت مضى.
    Oturduğumuz yere göre her birimiz bu sesi çok, çok farklı şekillerde algılayacağız. TED كل شخص منا، إعتماداً على أين يجلس، سيسمع هذا الصوت الخافت، بصورة مختلفة.
    Şimdi gördüğümüz her şey yapay zekânın evriminde anlık bir görüntüdür. TED كل الذي نراه الآن هي مجرد لقطة في تطوير الذكاء الإصطناعي.
    Bu salonda 600 kişi varmış gibi görünebilir; ama aslında çok daha fazla kişi var burada çünkü her birimizin çok sayıda farklı kişiliği var. TED تبدو هذه الغرفة وكأنها تحوي 600 شخص ولكن في الحقيقة يوجد اكثر من هذا العدد لان كل واحد منا يملك عدة شخصيات في نفسه ..
    Evet, bayılırdım onlara. (Gülüşmeler) Neyse, orada her zaman zevk, ilişkiler ve tabii ki seks üzerine yazılar olurdu. TED نعم، أحبها حقا. على كل حال، دائما ما كان هناك مقال عن المتعة و العلاقات و بكل تأكيد الجنس.
    Uğruna her şeyi riske attığı beynini tutmak için elini alnına götürür. TED وضع يده على جبهته ليحافظ على عقله الذي به غامر بكل شيء.
    ELA: İnsanlar bunu her türlü eğlenceli şey için kullanıyorlar. TED إ. ل. أ: الناس كانوا يستخدمون جميع أنواع أغراض المتعة.
    Merkez Pasifik'e bir gün fark atabilmek için her şeyi yapabilir. Open Subtitles لكنّه سيفعل أيّ شيء للحصول على يوم في وسط المحيط الهـادئ
    her neyse yakın gelecekte her şeyin kontrolü bize, yani Seishinkai'ye geçecek. Open Subtitles على أية حال، في المستقبل القريبِ نحن، سيشيناكاي، سَتُسيطرْ على كُلّ شيءِ.
    Ve sonra düşündüm ki, Meksika ve kızlar için her şeyi yapabilirdim. TED و هكذا فكرت في المكسيك والفتيات الجميلات بامكاني ان افعل اي شيء
    Gerekçeni tahmin etmeye çalışmayacağım ama senin işini her yerde tanırım. Open Subtitles لم أكن لأخمن دوافعك ولكنى يمكننى معرفة عملك فى أى مكان
    her ne hal ise 12 saat sonra bizi lobiye götürdüler TED على أية حال بعد حوالي 12 ساعة ، أخرجونا إلى الردهة.
    Şimdi ödev zamanı değil. Bay Cassard her an gelebilir. Open Subtitles أنه ليس وقت لحل واجباتك سيد كاسارد سيصل بأي لحظة
    Bir şekilde bu adamlardan her biriyle arkadaş evliliği yapmıştım. TED في الحقيقة كان الامر كذلك .. فالامر هنا يشابه الزواج
    Kara deliklerin evrendeki her şeyi yuttuğuna dair bir efsane vardır, ama onun içine düşmeniz için çok fazla yaklaşmanız gerekir. TED هنالك خرافة تنص على أن الثقب السوداء تلتهم كل شيء في الكون، لكن في حقيقة الأمر يجب الإقتراب كثيرا للسقوط فيها.
    Neden öyle bir adam her şeyini tehlikeye atsın ki? Open Subtitles مقصدي هو أنّه لماذا يخاطر شخصٌ بكلّ ما يملكه ؟
    Elinden her iş gelir, yeter ki Johnny Friendly'den uzak ol. Open Subtitles يمكنط ان تفعل اى شىء طالما انت بعيدا عن جونى فرندلى
    her nedense yeniliğin zaman içinde ilerlemeniz gibi daha zor hale geleceği öngörülüyor. TED لذا بطريقة ما، نتوقع أن يصبح الابتكار صعب الحدوث أكثر كلما تقدمنا بالزمن.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد