Ama her şeyden önce, bana bir iyilik yapmanızı istiyorum. | TED | لكن بدايةً وقبل كل شيء، أريدكم أن تُسدوا لي معروفاً. |
Willy, bize bir iyilik yap ve servis girişinden çıkmamıza izin ver. | Open Subtitles | ويلى , أسدى لنا معروفاً . و إجعلنا نخرج من مدخل الخدمة |
Umarım bize iyilik yapıp gidip de buradan çıkmak için o düğmeye basmıştır. | Open Subtitles | أتمني أن يسدي إلينا خدمة ويرحل من هنا ويضغط على الزر ويغادر المكان |
Senden, bana bir iyilik yapıp, Onu Casablanca'dan çıkarmanı istiyorum. | Open Subtitles | سأطلب منك خدمة. استخدم الخطابات لترحل بها بعيداً عن هنا. |
Dinle, olur da tekrar yakalanırsam bana bir iyilik yapmanı istiyorum. | Open Subtitles | اسمعي اريد منكي معروف في حاله تم القبض علي مره اخري |
Tamam mı? Şimdi bana bir iyilik yapın. Söylediğim topu izleyin. | TED | الان, اسدو الي معروفا. اتبعو الكره التي اطلب منكم ان تتبعوها. |
Bayan Graham kocanıza bir iyilik yapıp benimle gelir misiniz acaba? | Open Subtitles | سيدة جراهام, اتساءل ان كنت تقومين لزوجك بمعروف كبير وتأتى معى |
Herhalde onu buradan vurabilirim. İkimize de iyilik yapmış olurum. | Open Subtitles | أستطيع أن أطلق عليه النار من هنا، سأسدي لكلينا معروفاً |
Kendinize bir iyilik yapın da henüz vakit varken atlarınıza binip gidin. | Open Subtitles | يجب عليكما أن تصنعا بأنفسكما معروفاً و تغادرا بينما مازال هناك وقت |
Bak, madem uzak bir gezegenden geldin, bize bir iyilik yapar mısın? | Open Subtitles | انظري، إذا كنت فعلاً من كوكب بعيد، لمَ لا تسدينا معروفاً ؟ |
Onun için kendine bir iyilik yap ve benimle oraya gelme. | Open Subtitles | لذا، فلم لا تسدي لنفسك معروفاً و لا تدفعني للحديث به؟ |
Senden, bana bir iyilik yapıp, Onu Casablanca'dan çıkarmanı istiyorum. | Open Subtitles | سأطلب منك خدمة. استخدم الخطابات لترحل بها بعيداً عن هنا. |
Sağolun doktor. Brooklyn için büyük bir iyilik etmiş oldunuz. | Open Subtitles | . شكراً يا دكتور . لقد أسديت لبروكلين خدمة عظيمة |
Hepimize bir iyilik yapıp, içini fare zehri ile doldurabilirim. | Open Subtitles | لِمَ لا اسدي لنا جميعاً خدمة بملئ الحاوية بسم الفئران؟ |
Neden kendine bir iyilik yapıp gidip o hergeleyi öldürmüyorsun? | Open Subtitles | أفعل لنفسك معروف يا أبن العاهرة و أقتل ذلك الوغد |
Bana bir iyilik yapıp burada bir dakika bekleyebilir misin? | Open Subtitles | هل يمكنك ان تسدى لى معروف وتبقى هنا لدقيقه واحده |
Hey, Jerry, anlıyorsun herhalde, Lloyd sana bir iyilik yapıyor. | Open Subtitles | جيري كما تعلم , لويد يريد أن يصنع لك معروفا |
Hayatını kurtardığımızdan dolayı, bize bir iyilik yap... ve bir daha ki sefere nefes almayı bir başka şehirde kes? | Open Subtitles | حسنا , منذ ان انقذنا حياتك اتستطيع ان تفعل بنا معروفا وتتوقف عن التنفس فى مدينة اخرى المرة القادمة ؟ |
Evet, elbette ama kapatmadan önce bana bir iyilik yapar mısın? | Open Subtitles | نعم, نعم, بالتأكيد ,لكن هل لي بمعروف قبل أن تقفل الخط؟ |
Bir erkek ne zaman seni reddetse, nedense hep sana iyilik yapmış olur. | Open Subtitles | في كل مرة يراوغك فيها أحد و يدير وجهه عنك، فإنه يسديك صنيعاً |
Ian,sana yaptığım onca iyilikten sonra bana bir iyilik yapmana izin verdim. | Open Subtitles | ايان كل الخدمات عملتها لك اضطررت للسماح لك للقيام بخدمة لي هااااا |
Şimdi durumlarımız değişti ve sen, iyilik yapmam için sızlanıyorsun. | Open Subtitles | الآن تبدلت أحوالنا ، جئت تئن إلـيّ طالباً المعروف |
Bir cinayeti yüzlerce iyilik bile bağışlatamaz. | Open Subtitles | حتّى مائة عمل صالح لا تكفّر عن جريمة قتل واحدة |
- Bu sana olduğu kadar onlara da bir iyilik. | Open Subtitles | حسناً أعدك بأنه خدمه لهم بقدر ماهي كذلك بالنسبة لكِ |
Yüzüğü takar ve onu sahiplenirseniz, onu iyilik yapmak adına kullanamazsınız. | Open Subtitles | فإن تقلّده المرء وطالب به فلن يستخدمه لأي مسعى به خير |
Tüm bu olanları unutursanız bana büyük bir iyilik yapmış olursunuz. | Open Subtitles | أنت ستفعل لى إحسان عظيم إذا نسيت الشيء بأكمله |
Ben de büyük bir adamım ve iyilik yapıp iyi hissetmeyi severim. | TED | وأنا رجل رائع، وأحب أن أكون راضيًا عن نفسي بفعل خدمات كهذه. |