Neredeyse yola ulaşmıştı ki içini kötü bir his kapladı. | Open Subtitles | كانت قد وصلت تقريبا إلى الطريق حين انتابها شعور سئ. |
Neden hep kötü bir şey olunca kader, iyi bir şey olunca şans? | Open Subtitles | كلما يحدث لي شئ سئ, انه القدر وكلما حدث شئ جيد , الحظ؟ |
Bir şeyleri hatırlamaya ihtiyacım yok. Orası kötü bir yerdi. | Open Subtitles | أنا لست بحاجة إلى شرارة للتذكير .أنّه كان مكان سيئ |
Bir anlık sevgi, kötü bir adamın içinde de olsa hayata anlam katabilir. | Open Subtitles | ان لحظة من الحب حتى مع شخص شرير بامكانها أن تجعل للحياة معنى |
Sanırım dansa gidebilmek amaçlı 300 dolar istemek için kötü bir zaman. | Open Subtitles | هل هذا وقت غير مناسب لطلبي ثلاثمئة دولار من أجل حصص الرقص. |
Bence sevgilini izlemek genelde kötü bir ilişki izlenimi bırakır. | Open Subtitles | أنا أظن أن التجسس على صديقك يعتبر بداية علاقه سيئه |
Amerika'yı kötü bir gelecek bekliyor ve sen bu zavallı neslin bir parçasısın. | Open Subtitles | أعتقد ان امريكا تخبئ مستقبل سئ لك وانت جزء من هذا الجيل السئ |
Yemek servisi aracını kullanmam gerek. Çok kötü bir zamanlama. | Open Subtitles | عليّ أن أقود سيارة نقل طعام هذا توقيت سئ للغاية |
Jeniffer öldüğünden beri, sanki kötü bir şey olmasını bekliyorum. | Open Subtitles | منذ ماتت جينيفر وأنا أترقب متى سيحدث شئ سئ لي |
Musevi'yim ama ibadet etmem yani kötü bir Musevi'yim denebilir. | Open Subtitles | و انا لست مزاولاً لذا انا نوعاً ما يهودي سيئ. |
sebebi çok iyi veya çok kötü bir şey oluyor. | Open Subtitles | إذا نَحتاجُ سريةً هو أمّا جيد جداً أَو سيئ جداً. |
kötü bir şekilde bitecekse, Bir şeyleri başlatmanın manası ne? | Open Subtitles | ما الجدوى من بدء شئ إذا كان سينتهي بشكل سيئ |
kötü bir ikiz ortaya çıkacak ya da biri hafızasını kaybedecek diye bekliyordum. | Open Subtitles | كنت أنتظر توام شرير أو ان يصاب أحد بفقدان ذاكرة او ما شابه |
Beni de bir şey izledi buraya kadar, kötü bir şey. | Open Subtitles | شئء ما تتبعني إلى هنا إلى هذا المكان شئ ما شرير |
- Gitsek iyi olur. - Savaş için kötü bir zaman. | Open Subtitles | - من الافضل ان نذهب - انه وقت غير مناسب للحرب. |
Bu herkesi kızdırmak için çok kötü bir zaman olacak, | Open Subtitles | هذا توقيت غير مناسب تماماً لإزعاج الجميع |
Eğer, sen kötü olsaydın, bu benim kötü bir öğretmen olduğum anlamına gelirdi. | Open Subtitles | لانه اذا كنت سيء ، عندها يعني ذلك اني كنت مدرسه سيئه.. ِ |
Borsada kötü bir gün geçirdi diye insanlara bedava hisse dağıtmıyoruz. | Open Subtitles | لا نستطيع أن نسلم أ.ب.و لشخص حظى يوم سىء فى السوق |
Ama kötü bir gün geçirdiğimizde ve korkunç birşeyler olduğunda onu nadiren yaparız | TED | ولكن نحن نادراً ما تفعل ذلك عندما نواجه يوما سيئاً، ويحدث شيء فظيع. |
Peşinde olduğumuz adam... Kolomb Şövalyelerinin kötü bir gizli dernek olduğunu düşünüyor. | Open Subtitles | إسمع، الرجل الذي نبحث عنه يعتقد أنّ جمعية الفرسان جمعيّة سرّيّة شريرة |
Temel fikir şu, bir çalışanın diğerinden daha kötü bir işi yapıp yapmamaya kararsız bırakacak kadarki ücret artışına "Telafi Farkı" | TED | هي فكرة أن كمية الزيادة في الأجور التي يحتاجها العامل ليجعله يوافق أن يعمل في عملين مختلفين واحد أسوأ من الآخر |
Bunun görünmek için çok kötü bir zaman olduğunu biliyorum. | Open Subtitles | لا, اشكركِ أعرف أن هذا وقت عصيب بالنسبة لي لاظهر |
Burada konu kötü bir şey yapan kötü insanlar değil. | TED | لا أعتقد أن هذه مسألة أشخاص سيئين قاموا بأعمال سيئة. |
Politikanın içindeyiz diye yaptığı kötü bir şeyi geçiştirmezdik değil mi? | Open Subtitles | لن نتجاهل فعلها لشيء سيّء جدّا، فقط لأنّنا سياسيون، صحيح ؟ |
Biliyorsun, patronun gecenin ortasında yok olmak gibi kötü bir huyu var. | Open Subtitles | إنّ الرئيس لديه عادة سيّئة قليلاً فهو يختفي في وسط منتصف الليل |
Birlikte kitap yazmak, o da kötü bir fikirdi. Ama bu... | Open Subtitles | الكتاب الذي حاولتم تأليفه معاً كان الفكرة السيئة , لكن هذا |
Anlaşılan "rulet çemberimiz" kötü bir iklimsel felaket yaşayan bir dünyada durmuş. | Open Subtitles | اعتقد ان عجلة البوابات انزلتنا على عالم يعانى من كارثة فظيعة جدا. |