Bu süreç, düşmeye başladığı noktadan yere kadar çok fazla tampon bölge gerektirir. | TED | هذه العملية تتطلب الكثير من مسافة الحماية بين نقطة بدء سقوطها و الأرض |
Bu, daha öğrenebileceğimiz ne kadar çok basit soru olduğunu göstermek içindi. | TED | وهذا يبين لنا أن هناك الكثير من الأسئلة الجوهرية قد تُرِكَت للفَهم. |
Cevaplanması gereken ne kadar çok soru var, bunları neden doldurmamız gerekiyor? | Open Subtitles | هناك العديد من الأسىلة لنجيب عليها لماذا علينا أن نملي هذه الاستمارات? |
Bir iksirin bu kadar çok fanteziyi harekete geçirebileceğinde şüphe duyuyorum. | Open Subtitles | أشك بشدة بأن اكسير واحد يمكنه الفخر بالعديد من الميزات الرائعة |
Toby, sigorta veritabanına gir. Bulabildiğin kadar çok araba bul. | Open Subtitles | توبي،قم باختراق قاعدة بيانات التأمين وأبحث عن السيارات بقدر ماتستطيع |
O kadar çok eğlenirler ki, tekrar çocuk gibi hissederler. | Open Subtitles | لقد حضوا سوياً بمرح كثير لدرجة شعروا بأنهم أطفالاً مجدداً |
Yoksa bugün ortalıkta dolanan bu kadar çok sayıda Taylandlı olmazdı. | TED | ولولا هذا .. لما كان هنالك الكثير من التايلنديين يسيرون هنا |
Ama hepimize ne yapmamızı söylemeye yetecek kadar çok paya sahip. | Open Subtitles | و لكنه يملك الكثير من الأسهم التي تجعل منه مديراً للشركة |
Abin kadar çok yaşamış olsaydın, senin de bir şeylerin olurdu. | Open Subtitles | لو أنك عشت مثل أخيك الأكبر ستحصل علي الكثير من الأشياء |
Sus! Bana o kadar çok yazdın ki! Hepsi çok güzeldi. | Open Subtitles | اسكت، فقد كتبتَ الكثير من الرسائل رسائل جميلة، أنكرها لو استطعت |
O kadar çok para kazanıyor olacağız ki, bunların hiçbir önemi kalmayacak. | Open Subtitles | سوف نحصل على الكثير من المال لا علاقه بين موتهم و المال |
O kadar çok et vardı ki buruşuk köpekler gibiydi. | Open Subtitles | كان هناك الكثير من الجلد كان ككلب الـ شار بي |
O kadar çok deneyimsiz gönüllü var ki, vakit kaybediyoruz. | Open Subtitles | العديد من الناس يريدون المساعدة لكن ينتهي الامر بإهدار وقتنا |
- Hayır. Hayır, bunu asla söylemedim. O kadar çok kelimeyle değil. | Open Subtitles | لا , لا , لم أقل ذلك أبداً وليس العديد من العبارات |
Bu kadar çok çürük varken, herkes kamyonun altında kaldığını sanar. | Open Subtitles | لديك العديد من الكدمات , سيظن الجميع أنك تعرضت لحادث سيارة |
Onunla olmayı o kadar çok istedim ki kendimin de yukarıya yükseldiğini hissettim. | Open Subtitles | كنت أرغب بشدة فى البقاء معه بالكاد شعرت بنفسى أخرج الى الهواء الطلق |
Hamile olmayı o kadar çok istiyorum ki, zihnim oyunlar oynuyor. | Open Subtitles | أريد فقط أن أكون حاملا بشدة لدرجة ان عقلي يهيئ لي |
Büyük bir bok çukuru. Ne kadar karıştırırsan, o kadar çok kokar. | Open Subtitles | كرش كبير من البراز , يارجل بقدر ماتخضها , بقدر ماتطلق ريحا |
Nasıl birini bu kadar çok sevebiliyorsun ve nasıl olduğunu bilmiyorsun. | Open Subtitles | كيف بستطاعتك حب شخص ما كثير و انت لا تعرف كيف |
Son 22 yıldır, Senato'da hiç bu kadar çok destek mektubu almamıştım. | Open Subtitles | لم أحظى برسائل داعمة لى على مدى 22 عاماً كما حدث الآن |
İkinizi de tahmin edemeyeceğin kadar çok seviyorum ama buna izin veremem. | Open Subtitles | أحببت كلاكما كثيراً أكثر مما تتصور لكن لا يمكنني ترك هذا يحدث |
Buralara artık ne kadar çok gelmese de o yine de benim amcam. | Open Subtitles | حتّى و إن لم يكن يأتى إلى الجوار كثيرًا بعد الآن، سيبقى عمّى |
- Ne kadar çok terapiye ihtiyacınız olduğunun farkında mısınız? | Open Subtitles | هل عِنْدَكَ أيّ فكرة ما مقدار العلاج الذي يحتاجه الناس؟ |
Eski karımın çocuğu olamıyordu, o kadar çok istiyordum ki. | Open Subtitles | زوجتي السابقة لم يكن بوسعها الحمل وكنتُ أتوق لهم بشدّة |
Ne kadar çok yaslayabilirseniz bşr bakıma o kadar iyi. | TED | وكلما تمكنت من الاتكاء بشكل اكثر, كلما كان ذلك افضل |
Bu kadar çok kadınla bu kadar az adam manastır dışında hiç görmemiştim. | Open Subtitles | ولم أر هذا الكم من النساء مقابل قلة من الرجال خارج دير راهبات |
Bu kadar çok çalışmaya devam ederseniz Wildcats'i bile yenebiliriz. | Open Subtitles | يارفاق اعملو بجد حينها ستكونون قادرين على ضرب القطط الوحشية |
Peki, bu kadar çok plastik atıkla nasıl başa başa kaldık? | TED | إذًا كيف انتهى بنا الأمر إلى هذا القدر من المخلفات البلاستيكية؟ |
Aslında benim konum, mümkün olduğu kadar çok insanla paylaşırsam işe yarar. | TED | في الواقع، تنجح مؤامرتي فقط إذا شاركتها مع أكبر عدد ممكن من الأشخاص. |