ويكيبيديا

    "kalması" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • البقاء
        
    • يبقى
        
    • تبقى
        
    • يظل
        
    • بالبقاء
        
    • تظل
        
    • للبقاء
        
    • سيبقى
        
    • يبقي
        
    • إبقاء
        
    • نبقي
        
    • بقاء
        
    • يمكث
        
    • نجاة
        
    • يبقوا
        
    Şirket Amerikası'ndaki, yeni evrim kuralı, anlaşılan o ki, zayıfların hayatta kalması olmuş. Open Subtitles القانون الجديد للتطور في الشركات الأمريكية يبدو أنّـه يُعزّز مقولة البقاء لغير الأصلح
    Şirketleştirilmiş Amerika'daki yeni evrim yasası... görünüşe göre... en zayıfın hayatta kalması olmuş. Open Subtitles القانون الجديد للتطور في الشركات الأمريكية يبدو أنّـه يُعزّز مقولة البقاء لغير الأصلح
    O bir alkolik ve iyileşmesi için 30 gün kalması lazım. Open Subtitles إنه مدمن خمر و يجب ان يبقى هنا 30 يوما للعلاج
    Birinin burada kalması, birinin de o kapıyı açması gerek. Open Subtitles يجب أن يبقى أحدنا هنا وعلى الآخر أن يفتح الكوّة
    Monte Cristo'ya gemisinin gümrükten geçeceğini, ama o gece limanda kalması gerektiğini söyle. Open Subtitles أخبر الأمير أنك ستساعده على مرورالشحنهمن الجمرك, لكن يجب أن تبقى هذه الشحنهفىالميناءليلهواحده.
    Ailenin güvende olmasının tek yolu, Dan'in parmaklıklar ardında kalması. Open Subtitles والطريقة الوحيدة لإبقاء عائلتك بأمان هي بأن يظل دان مسجونناً
    Burada biraz daha kalması için kendisini ikna etmeliyiz, değil mi hanımlar? Open Subtitles يجب أن نقنعه بالبقاء لفترة أطول قليلاً أليس كذلك يا سيداتي ؟
    Bişey bulursalar ve hastanede kalması gerekirse, geri dönecek misin? Open Subtitles ،اذا وجد معه شيء، وطلبوا منه البقاء هل ستأتي للمنزل؟
    Ama Başbakan'ın evliliğinin yürümesi için eşinin evde kalması gerekiyor. Open Subtitles ولكن لتستمر حياة رئيسة الوزراء فيتحتم على الزوج البقاء بالبيت
    Mitch ve Cam'le ne kadar zaman kalması gerekirse gereksin. Open Subtitles لا يهم كم من الوقت عليها البقاء مع ميتشل وكيم
    Baban çok uzak bir yerden geliyor ve orada kalması gerekirdi. Open Subtitles والدك اتى من مكان بعيد جداً وكان عليه ان يبقى هناك
    Yanında ben olmadan araba süremezsin. Üstelik birinin, kardeşinin yanında kalması gerekiyor. Open Subtitles لا تمكنك السياقة بدوني بعد، ويجب أن يبقى أحد هنا مع أختيك.
    Eğer program başarılı olursa, bunun sadece hastaneyle sınırlı kalması için hiçbir sebep olmadığı yaklaşımındayız. TED نحن نسير علي منهج، إذا كان ناجحا لا يوجد أي سبب لكي يبقى داخل مستشفى.
    - Eve gelmeden çalışma alanında kalması onun için garip birşey degildi. Open Subtitles ليس امراً غريباً بالنسبة لها ان تبقى خارجاً بدون أن ترجع للمنزل
    ...tabi orkaların da hayatta kalması gerek ve başarılı bir av gerçekleştirdiler. Open Subtitles والأوركا أيضا عليها أن تبقى على قيد الحياة وقد قامت بصيد ناجح
    Bazı şeylerin geçmişte kalması gerekir. Benim için artık geçerli değil. Open Subtitles هناك أمورٌ من الماضي تبقى في الماضي ليست حياتي بعد الآن
    Devam etmeden önce, bu raporun gizli kalması gerektiğini ve bana herhangi bir yansıması olmamasını istediğimi bildirmek isterim. Open Subtitles لكن قبل أن أفصح عن المزيد يجب أن يظل هذا البلاغ سريًا ولا يمكن أن تقع علي أية تبعات
    Ordu Bangkok'a dönüp, sarayın güvenliğini sağlayana dek çocuklarla kalması için onu ancak siz ikna edebilirsiniz. Open Subtitles ملكي يعتقد أنكِ حكيمة أنتِ الواحدة القادرة على إقناعه بالبقاء مع الأطفال
    Kadınla erkek arasında gizli kalması gereken şeyler vardır. Open Subtitles ثمة أمور معينة ينبغى ان تظل مفهومة ضمنيا
    Birinin evde daha .ok kalması gerekiyorsa kim işini bırakıyor dersiniz? TED من برأيكم يترك العمل عندما تكون هناك حاجة اكثر للبقاء في المنزل.
    Sen ve yeğenimin benim için kalması bir yük olurdu. Open Subtitles لقد كان عبــئاً عليك و إبن أختي سيبقى من أجلي
    İçimden bir ses, bozuk kalması gerektiğini söylüyor. Open Subtitles شيء ما يجعلنى أشعر بأنه يريد أن يبقي هكذا
    Öldürmek daha insani olsa da birinin canlı kalması nasıl sağlanır bilirim. Open Subtitles أعلم كيفية إبقاء الشخص حياً، حتى متى يدعونه يموت سيكون أكثر إنسانية
    Affedersiniz, efendim? Bu koridorun açık kalması lazım. Open Subtitles إعذرني يا سيدي نريد أن نبقي هذه الحارة خالية
    Çocukların hayatta kalması ile para arasındaki doğrusallık çok güçlü. TED هناك علاقة قوية بين بقاء الأطفال على قيد الحياة والأموال
    Uyansa bile, ona bakmamız için burada birkaç gün kalması gerekiyor. Open Subtitles إذا أستيقظ، سوف يحتاج أن يمكث هنا لمدة يومين حتي يُمكننا مراقبته أيّ شيء أفضل له
    Demek ki hayatta kalması sadece şans değil. Open Subtitles اذاً نجاة تلك الفتاة لم تكن مجرد حُسن حظ
    Bilmenizi istiyorum ki eğer o çocuklar beyaz tenliyse ziyaretten sonra ailelerinin birlikte kalması daha muhtemeldir. TED لا بد أن تعلموا أنه إذا كان هؤلاء الأطفال من البِيض، فإن احتمالية أن يبقوا بين عائلاتهم بعد تلك الزيارة تكون أكبر.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد