ويكيبيديا

    "rahatsız" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • يزعجك
        
    • أزعجك
        
    • مرتاح
        
    • مرتاحة
        
    • إزعاجك
        
    • الإزعاج
        
    • إزعاج
        
    • يضايقك
        
    • تزعج
        
    • تمانع
        
    • منزعجة
        
    • منزعج
        
    • تزعجني
        
    • يضايقني
        
    • المقاطعة
        
    Sizi sürekli bir nebze rahatsız eder, aç kalmak gibi. TED إنه يظل يزعجك بعض الشئ وكأنك فى حالة من الجوع
    Ve sana söz veriyorum bir daha seni rahatsız etmeyeceğim istediğin buysa. Open Subtitles خذي هذه النقود و أركبي هذه الحافلة وأعدك أن لا أزعجك ثانية
    Belki de güçsüzlük beni senden daha çok rahatsız ediyordur. Open Subtitles ربما انا لست مرتاح كوني بدون سُلطة كما هي حال
    Eğer arkadaşının benimle çıkmasından rahatsız olduysan bunu halletmenin yolları her zaman vardır. Open Subtitles اذا لن تكونى مرتاحة أن صديقك يخرج معى هناك طرق دائما لمعالجة هذا
    Bu hayhuy içinde rahatsız etmek istemedim. Hâlâ yerleşemediniz mi? Open Subtitles لا أريد إزعاجك ولكنني أعلم أن منزلك مازال طور الإنشاء.
    Sizi rahatsız ettiğim için özür dilerim. Open Subtitles آسف بشدة على الإزعاج في هذه اللحظة الرقيقة،
    Sanırım kimseyi rahatsız etmemek için çok dikkatli olmaya çalıştığından. Open Subtitles وأعتقد أن السبب يعود إلى حرصك على عدم إزعاج أحد
    Adamım, bu seni rahatsız etmesin. Bu uzun zaman önceydi. Open Subtitles يارجل, لا تجعل هذا يضايقك لقد كان منذ وقت طويل
    Rahatça dinlenebilirsiniz, hanımefendi. Kimse sizi bu gece rahatsız etmeyecek. Open Subtitles يمكنك ان ترتاحى بأمان يا انسة لا احد سوف يزعجك
    Artık yatağına dönebilirsin. Kötü adam artık seni rahatsız edemeyecek. Open Subtitles عد إلى سريرك ، ذلك السيء لن يزعجك مرة أخرى
    İstediğin buysa; sana söz veriyorum, seni bir daha asla rahatsız etmeyeceğim. Open Subtitles وأعدك أنني سأتركك وشأنك ولن أزعجك مجدداً إن كان هذا ما تريدينه
    O zaman daha evvel konuştuğumuz konu hakkında... - ...seni hiç rahatsız etmeyeyim. Open Subtitles فهمتُ، إذاً لن أزعجك بشأن ذلك الأمر الذي تحدثنا عنه في وقت سابق.
    Bebeğim, basınç artıyor, dünyadaki kimse bu kadar rahatsız değildir. Open Subtitles حبيبتي، الضغط يزيد لا أحد على الأرض غير مرتاح مثلي
    Çok rahatsız görünüyorsun ve o gömlek çok sıkı görünüyor. Open Subtitles انت تبدو غير مرتاح اعتقد ان قميصك يبدو ضيق للغاية
    Biraz önce yaptığımız şeyin bazı ayrıntıları beni rahatsız etti. Open Subtitles انا لم اكن مرتاحة لبعض التفاصيل التي قمنا للتو بها
    Jerry üzgünüm. Seni rahatsız etmek istemedim. - Sadece tavsiyene ihtiyacım var. Open Subtitles جيرى , أنا اسف لا أود إزعاجك ولكنى أريد التحدث معك لدقيقة
    rahatsız ettiğim için bağışlayın. Kapat şu kapıyı donuyoruz burada! Tamam anne. Open Subtitles أسفة على الإزعاج إغلق الباب , الطقس بارد
    Oğlum harcamaları konusunda ne rahatsız edilir ne de sorgulanır. Open Subtitles يجب أن لا يتم إزعاج إبني أو سؤاله عن مصاريفه
    Dur bir dakika, doğru mu anlamışım, aşağılayıcı bir şekilde canına okunmasının manşetlere çıkması seni hiç mi rahatsız etmiyor? Open Subtitles انتظر دقيقة, دعني أرى إذا ما كنت أفهم هذا وجودك في الصفحة الأولى حول إذلالك وتعرضك للضرب لا يضايقك مطلقا؟
    Onu rahatsız etmemelisin. O kadar da aç değilim zaten. Open Subtitles كان يجب الا تزعج نفسك.ليس عندي تلك الكيفيه من الشهيه
    Küçük köpeğine ve sana selam verip küfür seansını bölsem rahatsız olur musun? Open Subtitles ..هل تمانع إذا قاطعتك وأنت تعمل على لعنه ما لأقول مرحباً لك ..
    O parça beni çok fazla ... rahatsız ediyor, ona zar zor bakabiliyorum. Onun birinin lezbiyen olmayı istemesini sağlayacağını sanmıyorum. Open Subtitles تلك اللوحة تجعلني منزعجة جداً، لا أكاد أستطيع النظر إليها لا أعتقد بأنها ستجعل من أي امرأة ترغب بأن تصبح سحاقية
    Eğer sana bağırırsa... gerçekte rahatsız olmana üzüldüğünü anlatmaya çalışmaktadır. Open Subtitles إذا صرخت عليك فهي تعني حقا أنها آسفة لأنك منزعج
    Bir erkeği doyurmaktan asla rahatsız olmam. Eğer iştahı yerindeyse. Open Subtitles تغذية رجل لا تزعجني اطلاقا بشرط ان يكون شهيته مفتوحة
    Dünyadaki diğer her şey, beni rahatsız edebilecek veya dikkatimi dağıtacak her şey ortadan kayboluyor ve sadece ben kalıyorum. TED وكل شيء آخر في العالم، أي شيء آخر قد يضايقني أو قد يستحوذ على انتباهي، يبتعد بعيدًا، ومجرد أنني هناك.
    Lütfen, rahatsız etmek istemem ama köprünün sonuna yaklaştım mı? Open Subtitles المعذرة، لا أقصد المقاطعة لكن هل اقتربت إلي نهاية هذا الجسر

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد