| Bu akşam Paris'e gidiyorum. Gitmeden önce Seni görmek istedim. | Open Subtitles | سوف أسافر إلى باريس الليلة و أردت رؤيتك قبل سفري |
| - Seni görmek güzeldi John. - Evet. - Ama gitmeliyim. | Open Subtitles | كان من الجيد رؤيتك ثانيةً, جون لكنّي يجب أنْ أذْهب الآن |
| Seni görmek de güzel. Şu an toplantıdayım, belki sonra. | Open Subtitles | تسرني رؤيتك , أنا في إجتماع ربما في وقت لاحق |
| Hey yakışıklı! Seni görmek güzel! - Rose'u buldun mu? | Open Subtitles | ،مرحباً أيها الوسيم، سعيدٌ لرؤيتك هل عرفت مكان روز ؟ |
| Söylemem gerek, Seni görmek güzel ayı bokunun canı cehenneme keşiş gibi yaşadığına göre hala benim kralım sensin. | Open Subtitles | عليّ القول سررتُ برؤيتك و اللعنة على الدببة لأنك مازلت ملكي، و حتى و أن كنت تبدو مثل الراهب. |
| Evet, Seni görmek de güzel. Yeri değişirse, haber veririm. | Open Subtitles | نعم , من الجيد أن أراك لو تغير موقعه سأخبرك |
| Senden ayrı olduğum zamanlar insanların arasından geçip Seni görmek için gelmek istiyorum. | Open Subtitles | ،عندما أكون بعيدًا عنكِ، و بالرغم من بقائي مع الآخرين .أريد رؤيتكِ فحسب |
| Merhaba, Anne. Seni görmek ne güzel. Uzun zaman olmuştu. | Open Subtitles | مرحباً أمي , من الجيد رؤيتك لقد مرت مدة طويله, |
| "Hoş geldin, baba. Seni görmek ne güzel. Taşınma hediyeleri için çok teşekkürler" | Open Subtitles | مرحباً يا أبي ، من اللطيف رؤيتك شكراً لجلبك هدية الترحيب بالمنزل الجديد |
| Ne zaman oğlunu görmek istesen, ne zaman o Seni görmek istese, ninesi onu feribota bindirip 650 kilometre yol yapmak zorunda kalacak. | Open Subtitles | في كل مرة تودين رؤية ابنك وهو في كل مرة يود رؤيتك بها جدته سوف تحمله في العبًارة و ترحل به ل400 ميل |
| Önceliğimin Seni görmek olduğuna inanmak bu kadar mı zor? | Open Subtitles | هل من الصعب التصديق بأن أول أولوياتي كانت رؤيتك ؟ |
| Bu yüzden şu an senin dairendeyim. Uçağım vardı. Seni görmek istedim. | Open Subtitles | و لهذا السبب أنا في شقتك لقد تركتُ الطائرة ، أردتُ رؤيتك |
| Londra'ya gidip bankadaki yeni işime başlamadan önce Seni görmek istedim. | Open Subtitles | أردت رؤيتك مجدداً, قبل الذهاب للندن للبدء بوظيفتي الجديدة في البنك |
| - Bu yüzden Seni görmek istedim. - Can kulağıyla dinliyorum. | Open Subtitles | ـ لهذا السبب أردت رؤيتك والتحدث معك ـ كُلي آذان صاغية |
| Önce Seni görmek istedim. | Open Subtitles | لقد أردت رؤيتك أولاً لقد توقعت أنك تعرف بالأمر |
| Norick Seni görmek çok güzel, bize daha sık uğramalısın. | Open Subtitles | نوريك ، مسرورة لرؤيتك كان يجب أن تأتي قبل ذلك |
| Yeniden bizimle olmanız büyük bir onur. Seni görmek de güzel Boris. | Open Subtitles | شرف عظيم ان نحظى بكم معنا ثانية سعدنا برؤيتك يا بوريس |
| Anladın mı? Bir daha Seni görmek istemiyorum. Çekil yolumdan! | Open Subtitles | لا أريد أن أراك بعد الآن أبتعدي عن طريقي، إختفي |
| Hayir, hayir. Seni görmek istedim çünkü seni disari dogru gütmeye karar verdim. | Open Subtitles | كلا، كلاّ، كلاّ لقد أردت رؤيتكِ لأنّني قررت أن أضعكِ في المجال الميداني |
| Garip, metaveri çıkartmaya geçti ve şimdi Seni görmek istiyor. | Open Subtitles | مريب, وتحول الى إستخراج البيانات الوصفية ويريد أن يراك الآن |
| Seni görmek için göze gerek yok. Seni gözleri kapalı bile görebilirim. | Open Subtitles | لَست بِحاجة إلى عيونِ لرُؤيتك يمكنني أَنْ أَراك حتى لو أغلقت عيناي |
| Bu işe başladığını biliyorum, ama Seni görmek istedim. Seni özledim. | Open Subtitles | انا اعلم انك بدأت عملك ، واحببت ان اراك اشتقت اليك |
| Seni görmek istemiyorum, oğlumu görmek istemiyorum. | Open Subtitles | أنا لا أريد أن أراكِ الآن أريد أن أرى ابني |
| İşini bitirene kadar Seni görmek istemiyorum. | Open Subtitles | لا أريد رؤيتكَ حتى تقوم بإنجازها بشكل كامل |
| Seni görmek istiyorum tabii ki... ama belki evin dışında ve insanlarla beraber... olmalıyız. | Open Subtitles | نعم أنا أُريدُ رُؤيتك لكن رُبَّما يتعين علينا أَنْ نَخْرجَ من البيت في المرة القادمة |
| Seni görmek istiyor. | Open Subtitles | آجل ، تريد أن تراك هل أعددت أوراقك وحساباتك ؟ |
| Seni tekrar görmek istedim yeniden Seni görmek hoşuma gidecek mi diye merak ediyordum. | Open Subtitles | أردت أن أرى لو سأكون سعيداً برؤيتكِ مرة اخرى |
| - Affedersin, ama Seni görmek istedi. - Seni salak. | Open Subtitles | آسف , لكنه أراد أن يراكِ - أيها الأحمق - |
| Seni görmek için geri geldiğimde, durumu daha iyileştirir sanmıştım. | Open Subtitles | الرجوع لرؤيتكِ, ظننت أنه سيجعل الأمور أفضل. |