Ben bebeğiniz ile telafi etmek için çalışıyordu bu yüzden sanırım. | Open Subtitles | أعتقد أن هذا هو السبب لمحاولتي التعويض عن الأمر بهذا الطفل |
Sizinle bir hafta kalmak ve bunu telafi etmek istiyorum. | Open Subtitles | احب ان ابقى معك لمدة اسبوع و أعوضك عن ذلك. |
Bunu nasıl telafi edeceğini düşünmekten bir taraflarından ter akıyor olması gerekir. | Open Subtitles | يجب أن يكون لافون يتعرق الآن فى محاوله معرفة كيف يمكنه تعويضك |
Tam bir pislik gibi davrandım. Bunu telafi etmek istiyorum. | Open Subtitles | كنتُ مغفلاً جداً , و أريد أن أعوض عليكِ هذا |
Yalan söyledin. Bu saçmalık kendi günahlarını telafi etmen için. | Open Subtitles | هذه كانت كذبة، فتلك التمثيليّة كانت للتعويض عن خطاياك أنت |
Kızlarımızın zararını telafi etme niyeti varsa onu vazgeçirecek kişi ben olmayacağım. | Open Subtitles | أن كان ينوى أن يعوض بناتنا فلن أكون الشخص الذى يثبط عزيمته |
Size ve hanenize yaptığım yanlışı bu sözlerle telafi edemeyeceğimi biliyorum. | Open Subtitles | أعرف أن تلك الكلمات لا يمكنها تصحيح ما فعلته بكُن وبمنزلكم. |
Bari bu hatayı telafi edeyim. Benimle eve geliyorsun. Atla haydi. | Open Subtitles | على الاقل استطيع ان اعوضك ستأتى معى للمنزل |
- Açıkçası ödleklik edip benden kaçtığın zamanı telafi etmeye çalışıyorsan başardın. | Open Subtitles | حسناً, إذا كنت تحاول التعويض عن مغادرتك مثل الجبان, إذن وفيت إشارتك |
Hiçbir söz, hiçbir ceza, hiçbir intikam bana yaptıklarını telafi edemez. | Open Subtitles | لا عقوبة، لا عقاب، لا انتقام أن يكون أقرب إلى التعويض عما قمت به |
Eksikse, bir sonraki ödemede telafi edebilirsin. | Open Subtitles | لو ناقص يمكننا التعويض لاحقاً في الدفعة التالية |
Şu yanlış anlama konusunu telafi etmeme izin ver. | Open Subtitles | مثلما كنت أقول بشأن سوء الفهم البسيط لم لاتدعني أعوضك ؟ |
şimdiye kadar olanları kaçırdım, bırakta telafi edeyim. | Open Subtitles | تغيبت عن جميع اعياد ميلادك دعيني أعوضك هذا اليوم |
Sana yaptığım o korkunç iltifatı telafi edebilirim. | Open Subtitles | أعرف كيف أستطيع تعويضك عن تلك الملاحظة الغبية |
Tüm 8. sınıf kızları adına bunu telafi etmek istiyorum. | Open Subtitles | بالنيابة عن فتيات الصف الثامن بأكمله، أود أن أعوض عنك |
Hayır, yaptığımı telafi etmek için bir şey yapmam lazım gibi hissediyorum. | Open Subtitles | يجب ان افعل شئ للتعويض عن هذا اسمع , انت شرطى جيد |
Belki de bu yaz sosisinin ahlaki duygularını telafi edeceğini düşündüler. | Open Subtitles | ربما ظنوا أن السجق الصيف شأنه أن يعوض عن مشاعر الأسهم. |
İkinci eşinde o hataları telafi etmeye çalışacaksın.. | Open Subtitles | ولكن مع زوجتك الثانيه ستحاول تصحيح هذه الأخطاء |
Ve şimdi kendime soruyorum, telafi etmek için ne yapabilirim? | Open Subtitles | والان اسأل نفسى عن الذى يمكننى تقديمه لكى اعوضك. |
Beni affetmeni istiyorum. telafi etmeye çalışacağım, tamam mı? | Open Subtitles | .أنا أستسمحك سأحاول التكفير عن هذا، موافقة ؟ |
Tüm bunlar bittiğinde kaybettiğimiz zamanı telafi edeceğimize söz ver. | Open Subtitles | عدني بأن نعوض عن الوقت الضائع، عندما ينتهي هذا الأمر. |
Jill'i hapishaneden ararsam, diğerlerini telafi etmiş olur muyum? | Open Subtitles | إن اتصلت بـ جيل من السجن فهل يعوّض ذلك عما سبق؟ |
Söz veriyorum bunu sana telafi edeceğim. Burada ne yapıyorsunuz? | Open Subtitles | اعدك اننى سأعوضك عن كل شئ ماذا تفعل هنا ؟ |
Belki seni zorla ambara götürüp yaptıklarımı telafi edebilirim. | Open Subtitles | ربما أنا يمكن أن يجعل الأمر متروك لكم من خلال اتخاذ كنت تقريبا في الحظيرة. |
Haklıydın. Zayıf davrandım. Şimdi güçlü davranarak telafi etmeme izin ver. | Open Subtitles | كنتِ محقّة، قد كنتُ ضعيفاً فدعيني أعوّض ذلك بأنْ أكون قويّاً |
Günahlarını telafi etme şansı olamadı, ama olsun isterdi. | Open Subtitles | انه لم يحصل على فرصة للتكفير عن خطاياه , سيكفر عن خطاياه لو اتيحة له الفرصة |