Bedenden tiksindiğimi biliyorsun. - Biz Merteuil ailesi ter dökmeyiz. | Open Subtitles | و أنت تعرف أني لا أحبه فأنا لا أحب العرق |
Bu eve on yıl ter akıttım, böyle mi teşekkür ediyorsun? | Open Subtitles | وضعت 10 سنوات من العرق في هذا البيت وهذا هو شكري؟ |
Soğuk ter, titreyen eller bana pek katilmişsin izlenimi vermiyorsun. | Open Subtitles | بين العرق الشديد و الأيدي المرتعشة لا تبدو لي كقاتل |
Bayan ter Horst şaşırtıcı şekilde, iyi İngilizce konuşur Albay. | Open Subtitles | السيدة تير هورست تتحدث الإنجليزية بطلاقه، ياسيدى. |
Bunu aşağıya, ter odasına indir. | Open Subtitles | حسنا، أبقها في الطابق السفلي في غرفة التعرق. |
Karanlığın içinde, etrafımdan geçen ter içindeki insanların bana değdiklerini hissedebiliyorum fakat daha fazlasını göremiyorum. | TED | أستطيع أن أشعر بالأجساد التي تفوح منها رائحة العرق تمر بجانبي في الظلمة، لا أستطيع رؤية أكثر من ذلك. |
Gerçek dediğin, acı çekmek, ter dökmek... faturaları ödemek ve artık sevmediğin bir kadınla sevişmektir. | Open Subtitles | الحقيقة هى الألم و العرق دفع الفواتير و ممارسة الحب مع امرأة لم تعد تحبها |
Gerçek dediğin, acı çekmek, ter dökmek... faturaları ödemek ve artık sevmediğin bir kadınla sevişmektir. | Open Subtitles | الحقيقة هى الألم و العرق دفع الفواتير و ممارسة الحب مع امرأة لم تعد تحبها |
Neden o zamanlar kan ter içinde kaçıp, köşene saklanmadın? | Open Subtitles | لماذا لم يظهر العرق البارد والإنكماش في الأركان وقتها؟ |
"Zar zor nefes alıyordum ve ter içinde uyanıyordum." | Open Subtitles | ثم تتثاقل أنفاسى وأصحو لأجد نفسى غارقة فى العرق البارد |
Zar zor nefes alıyordum ve ter içinde uyanıyordum. | Open Subtitles | ثم تتثاقل أنفاسى وأصحو لأجد نفسى غارقة فى العرق البارد |
Üstümde kuruyan ter ve yağmur yüzünden içim üşümüştü. | Open Subtitles | الأمطار الغزيرة و العرق أصابا عظامي بالبرد الشديد |
Çok kolaydı ter. Bu tişört, o da ölü. | Open Subtitles | من السهل جدا تير هذا هو جسد وهي ميتة |
Seni ben tekmelemedim! ter tekmeledi. - Bırak! | Open Subtitles | أنا أسف لم أكن أنا من رماك لقد كان تير |
Yemeğin hemen ardından birinci sınıflar ter odasına, üst sınıflar da çalışma odalarına geçecek. | Open Subtitles | بمجرد الانتهاء الصغار إلى غرفة التعرق وكبار السن لصفوفهم. |
Hey, ter, çocukların güverte işiyle ilgili kavga başlatmak için Tony'ye ihtiyacı var. | Open Subtitles | (مرحبا، (تيري) الشباب يريدون (توني ليحل قتال .حول عمل الشرفة |
Gözenek ve ter bezlerini tekrar üretmek arzusundayız. Just surface details. | Open Subtitles | نريد فقط أن نعيد إنتاج المسامات و الغدد العرقية الخاصة بك |
Ateş ve soğuk ter. | Open Subtitles | لقد قلت لك أنها أصيبت بالحمى و تعرق عرق بارد |
İnsan ayağı günde ortalama bir fincan ter üretir. | Open Subtitles | إن أقدام الإنسان تتعرق بمعدل كوب في اليوم |
Polis arabası yok, destek yok, korkudan bacaklarımda kramp gözlerimde ter ve kasıklarım... | Open Subtitles | لا توجد سيارة فرقة ولا يوجد دعم وساقايمتقلصتانبسببالخوف.. والعرق يدخل عيني ويغمر جسدي |
Şöhretin bedeli vardır ve burası ter dökerek ödemeye başlayacağınız yer. | Open Subtitles | حسناً , الشهره لديها ثمن وهنا ! ستبداء بالدفع , بالعرق |
Bunu nasıl telafi edeceğini düşünmekten bir taraflarından ter akıyor olması gerekir. | Open Subtitles | يجب أن يكون لافون يتعرق الآن فى محاوله معرفة كيف يمكنه تعويضك |
Birden kendimi bir endişe krizinin ortasında buldum, kalbim çarpıyor ve soğuk ter dökmeye başlıyorum. | Open Subtitles | وفجأةً أصبحت في منتصف هجوم من القلق قلبي ينبض بسرعة وبدأت أعرق كالخنزير |
B-ben hergün çalışıyorum ve ter döküyorum ve adak adıyorum, ve ancak geçinebiliyorum. | Open Subtitles | سأعمل و أتعرق و أضع الهبات كل يوم و إنني بالكاد أتحصل بـــ |
İşin ortasına doğru... terden sırılsıklam olmuştuk... şöyle bir baktım ki ter değil, çişmiş. | Open Subtitles | كنا في وسط الأمر، و و كنا متعرقين و ثُمَ أدركتُ أنه لم يكن عرق. |
ter, Kate'in durumunun kötü olduğunu söylememiş miydin? | Open Subtitles | (ثير )، قلت بأنها كانت مريضة حقاً ! |
Kadınlar erkeklerden daha az ter bezlerine sahiptir, ama onlarınki daha geniş ve daha aktiftir. | Open Subtitles | النّساء لديهنّ أقلّ غدد تعرّق من الرّجال لكنّها أوسع، و أكثر نشاطاً |