ويكيبيديا

    "yaşlı" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • العجوز
        
    • القديم
        
    • كبير
        
    • الكبير
        
    • القديمة
        
    • العجائز
        
    • أكبر
        
    • كبار السن
        
    • كبيرة
        
    • المسن
        
    • عجوزاً
        
    • قديم
        
    • الكبار
        
    • العمر
        
    • قديمة
        
    O yaşlı kadının ruhu hala oradaysa neden tadının değiştiğini öğrenemez miyim? Open Subtitles ،إذا كانت السيدة العجوز مازالت حية لم أكُن لأعرف لماذا تغيّر الطعم؟
    Uğraşma. Bırak yaşlı annen düşünsün. Sana ne kadar verdi? Open Subtitles لا تحاولين ، دعي ذلك للسيدة العجوز كم أعطتك ؟
    yaşlı bir kadını taş mezara diri diri gömecek miydin? Open Subtitles أكنت ستدفن المرأه العجوز حية في قبر من الصخر ؟
    yaşlı kralın zamanı gelince... cennete gitmek için halıya ihtiyacı olmayacak. Open Subtitles وعند الساعة سيعود الملك القديم ولن أكون بحاجة إلى هذا البساط
    yaşlı bir kadını taş mezara diri diri gömecek miydin? Open Subtitles أكنت ستدفن المرأه العجوز حية في قبر من الصخر ؟
    Ama şu yaşlı kadın, her kimse, Arbogast'a bir şeyler anlatmış. Open Subtitles ولكن تلك العجوز اي كانت موجوده لابد انها اخبرت اربوجاست بشئ
    yaşlı olan Don Fernando, ...fakat bunu zaten biliyorsun, değil mi? Open Subtitles العجوز الغاضب هو دون فرناندو كنت تعرف هذا , أليس كذلك؟
    O yaşlı hanım Bay Hector'un başına dert açmaya çalışıyor. Open Subtitles اعتقد ان هذه المرأة العجوز ستتسبب فى المشاكل للسيد هيكتور
    yaşlı adam eski kafalı olabilir belki... ama gerçek anlamda ayakkabı üretiyor. Open Subtitles .. الرجل العجوز قد يكون قديم الطراز و لكنه يصنع أحذية ممتازة
    yaşlı Adam çok inatçı... ve müdürler de çok düzenbazlar. Open Subtitles .. لقد عاند الرجل العجوز و عاند المدراء التنفيذيون كذلك
    Şu hale bakın. Karımın yaşlı terzisi ölmemiştiyse... - Şimdi ölmüştür. Open Subtitles إذا كانت خياطتِنا العجوز ما زالَتْ حيّةُ ، لكنها متوفية الآن
    Sakat bir tarla işçisi, melez bir kancık ve yaşlı bir kemancı. Open Subtitles عامل حقل مقعد و بغي مختلطة اللون و و عازف الكمان العجوز
    Bizim yaşlı adam bütün iğneleri bu robot yüzünden köreltiyor. Open Subtitles العجوز ما زال يقذف كل رؤوس الإبر على روبوته الملعون.
    Sakın bana bu sabah seni yaşlı Fırtına'ya bindirdiklerini söyleme. Open Subtitles لا تخبرني انهم حصلوا لك على الرعد القديم هذا الصباحِ
    Bir keresinde şiddetli bir kalp krizi geçiren bir yaşlı hastaya müdahele etmiştim. TED اهتممت مره برجل كبير في السن و الذي كان لديه ازمة قلبية كبيرة
    Bana yaşlı Baba derler, sana da genç Baba diyeceğiz. Open Subtitles أنا معروف بـ بابا الكبير و سوف نناديك بابا الصغير
    Bana bak, şişman ve aptal oldukça iyi yaşlı bir ruh. Open Subtitles انظروا لي، والدهون وأحمق ولكن لا بأس به الروح القديمة الجيدة.
    Bu yaşlı adamların hepsi bizim. Afrikada savaşı yaratan kişiler. TED لأن لدينا أؤلئك الرجال العجائز الذين يصنعون الحروب في أفريقيا.
    Yan tarafta tüylerini düzelten erkek ondan iki kat daha büyük ve bu yaşlı erkek onu lider yaptı. TED والذكر الذي يقوم بالتودد إليه على جانب الصورة أكبر منه بمرتين، وهذا الذكر المسن هو الذي جعل منه قائداً
    Bu daha akıllı, daha yaşlı karıncaların tecrübesinden dolayı değildir. TED إنها ليست نتيجة لتجربة النمل كبار السن ، وأكثر حكمة.
    Ben çok önce yüzleştim. yaşlı bir enkaza dönmeden önce. Open Subtitles لقد قمت بمواجهته مبكراً جداً قبل أن أصبح حطاماً عجوزاً
    ve o bir de yaşlılar evindeydi, bir huzurevinde diğer yaşlı insanlarla beraberdi, bu yüzden tam olarak diğerleri gibi görünmesi gerekiyordu. TED وانه أيضا في منزل قديم ، وانه في دار رعاية المسنين حول مسنين آخرين ، لذلك كان عليه أن يشبه بالضبط الآخرين.
    Çoğu kız yaşlı erkekleri sever. Ama ben değil, ben gençleri severim. Open Subtitles كما تعرف معطم الفتيات تحب الكبار أما أنا فأحب الشبان الأصغر سناً
    Babamdan biraz daha yaşlı bir beyaz erkek, dedektif eldivenleri giyiyordu. Open Subtitles رجل أبيض, أصغر من والدى فى العمر يرتدى قفازات فى يديه
    Daha sonra ise de epey yaşlı bir Rus uçağı ile medeniyetin son noktası olan Khatanga adlı bir kasabaya uçtuk. TED ومن ثم، قمنا باستئجار طائرة روسية قديمة جداً لتطير بنا إلى مدينة تدعى كاتنقا، والتي تعتبر نوعاً ما آخر نقطة للحضارة.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد