ويكيبيديا

    "yanı" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • جزء
        
    • الجانب
        
    • بجانب
        
    • الجزء
        
    • بالإضافة
        
    • بالقرب
        
    • بجوار
        
    • بجانبي
        
    • بجانبك
        
    • والجزء
        
    • بالاضافة
        
    • جانبٌ
        
    • إلى جانب
        
    • ميزة
        
    • جوار
        
    Endüstrinin bir kesitininin yanı sıra yeni nesil yükselen yıldızları da çektim. TED قمت بتصوير جزء من الصناعة، فضلا عن الجيل القادم من النجوم الصاعدة.
    En güzel yanı, artık adres vermek zorunda kalmayacak olmam. Open Subtitles أفضل جزء أولِ أنا لَنْ يَكونَ عِنْدي لإعْطاء عنوانِي ثانيةً.
    Bir gün baban hasta yatağında yatarken ben de onun yanı başında bekliyordum. Open Subtitles .تعلمين , عندما كنت في الجانب السيء من والدك .كان مريضاً جداً حينها
    Harika. Her zaman sonum lânet bir bebeğin yanı oluyor. Open Subtitles رائع ،دائما ينتهي بي الحال الى الجلوس بجانب طفل ما
    Doktor olmanın bence en iyi yanı ne biliyor musun? Open Subtitles أتعرف ما الجزء الأفضل في كون المرء طبيبًا حسب ظنّي؟
    Bu bir tuzak ise yanı sıra, sizi geri küre yardım etmemi gerekebilir. Open Subtitles بالإضافة ، أنه لو كان هذا فخ ، فستحتاجون إلي لأساعدكم في الإنتقال
    Bu işin en güzel yanı nedir biliyor musun, insanların hayatlarını öğrenmek. Open Subtitles متأكد، أنا أعمل. ذلك أفضل جزء الشغل، تعرف تعلم حول حياة الناس
    En güzel yanı ise öldükten sonra cennette tekrar doğacak olmam. Open Subtitles أفضل جزء في ذلك عندما أموت ساخلق من جديد في الجنة
    Bu işin en güzel yanı eve iş götürmek zorunda kalmıyor olman. Open Subtitles إنّه أفضل جزء في العمل لم يكن يُفترض بكَ أخذه معك للمنزل
    Fikrin en güzel yanı ise bütün masrafları CIA'in çekecek olması. Open Subtitles وأسهل جزء فى هذه الفكره المجنونه أن المخابرات المركزيه ستدفع الفاتوره
    Evin en güzel yanı sanırım, hortumla bile yıkanabilir olması. Open Subtitles أعتقد أن الجانب الإيجابي أنه يمكنك تنظيفه كاملاً بواسطة الخرطوم
    Ne yazık ki sadece bunlarla bitmiyor, bilimsel ve ekonomik engellerin yanı sıra, kültürel engeller de mevcut. Zannediyorum ki bu konu insanların sıtma hakkında konuşmayı tercih etmediği kısım. TED وبالإضافة إلى التحدي العلميّ والاقتصادي تشكّل الملاريا تحديًا ثقافيًّا وهذا هو الجانب الذي يتجنب الناس الحديث عنه
    UNICEF'teki işimin en sevdiğim yanı dünyanın her yerinden gençlerle konuşma, tanışma ve onları dinleme imkanına sahip olmam. TED الجانب المفضل من وظيفتي في اليونيسف هو فرصة الحديث والاستماع ومقابلة هؤلاء الشباب من كل أنحاء العالم.
    Sör David Smith'in tüm ailesini boğduğu küvetin yanı başında dişlerimi fırçaladım. Open Subtitles وفرشت أسناني بجانب الحوض الذي أغرق فيه السيد ديفيد سميث عائلته بالكامل
    Sör David Smith'in tüm ailesini boğduğu küvetin yanı başında dişlerimi fırçaladım. Open Subtitles وفرشت أسناني بجانب الحوض الذي أغرق فيه السيد ديفيد سميث عائلته بالكامل
    Ama en komik yanı, kendini yatakta Mirjam'ın babasıyla bulman. Open Subtitles ولكن الجزء المضحك أنك وجدت نفسك في السرير مع والدها
    Hiçbir şekilde yok edilemez. Ama en etkileyici yanı bu değil. Open Subtitles إنه عملياً لا يمكن تدميره لكن هذا ليس الجزء الأكثر روعة
    Çünkü paranın yanı sıra tazminat davası, suçun tespiti demektir. Open Subtitles لأن الدعاوي القضائية بالإضافة إلى المال هم عن تخصيص العبء
    yanı başındaki varken uzaklarda aramak niye? Open Subtitles لماذا ابحث عن شيء وهو موجود بالقرب مني ؟
    Cesedin yanı başında beni görünce doğal tepkiniz o oldu. Open Subtitles هذا استنتاج طبيعى عندما رايتنى بجوار الجثة
    Gemi de gönderirim, uçak da gönderirim ne yapmam gerekiyorsa yaparım ama kırmızı halıda yürürken seni yanı başımda istiyorum. Open Subtitles أبعث قارب، طائرة، سأفعل أيّ شيء يتعيّن عليّ، لكن أريدك بجانبي عندما أمشي فوق البساط الأحمر
    Pek çok gün sana görünmeden yanı başında oturdum. Open Subtitles لقد جلست غير مرئي بجانبك الكثير والكثير يوميا
    İşin tatsız yanı, şüpheli, bir papaz. Open Subtitles والجزء الغير الطيف بالموضوع هو أن المشتبه به كاهن
    Adliye sarayı asansörünün yanı sıra en belirgin yol araba ile olurdu. Open Subtitles بالاضافة الى مصعد مبنى المحكمة ابرز طريقة للدخول هى عن طريق سيارة
    Büyük beter böceğin zayıf yanı da varmış demek. Open Subtitles الحشرة الكبيرة الشريرة لديها جانبٌ عاطفي؟
    (Gülüşmeler.) Ama, zenci bir kadın olmanın yanı sıra, sizlerden başka yönlerden farklıyım. TED ولكن إلى جانب كوني سيدة سوداء، فأنا مختلفة عن معظمكم من نواحٍ أخرى
    Ama bir MRI teknisyeni olmanın en iyi yanı her şeyin görebiliyor olmam. Open Subtitles ميزة عملي كتقني في التصوير بالرنين المغناطيسي بأني أستطيع رؤية مكنونات كل شيء
    Bunun güzel yanı adam kızının odasına girip bu şarkıyı kızına gerçekten söyledi. TED شكرا. فكان الشيء اللطيف أنه كان مارا جوار غرفة إبنته في وقت ما, وكانت في الواقع تغني لنفسا تلك الأغنية.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد