"أفترض" - Translation from Arabic to Turkish

    • Sanırım
        
    • herhalde
        
    • sanıyorum
        
    • galiba
        
    • farz
        
    • düşünüyorum
        
    • tahmin
        
    • herhâlde
        
    • farzediyorum
        
    • Bence
        
    • zannediyorum
        
    • sanıyordum
        
    • sanmıyorum
        
    • Tahminimce
        
    • varsayıyorum
        
    Sanırım bu her an geri dönebilir demek, öyle değil mi? Open Subtitles أفترض أن هذا يعنى أنه سيعود في أي وقت الآن ؟
    Kişisel bir yönü yok, Komiser, fakat Sanırım uygun giyinmişsinizdir? Open Subtitles لا شيء شخصي لكني أفترض أن تحصل على الكساء الملائم
    Sanırım babanın kim olduğunu bilmiyorsun. Onunla tanıştığımda toz olmasını söylemem. Open Subtitles أفترض أنك لا تعرف من الوالد لئلا أطرده عندما أتعرف به
    Ama zavallı annemin arzuları senin için pek bir şey ifade etmiyor herhalde. Open Subtitles بالرغم من أنني لا أفترض ان رغبات ماما المسكينة كانت تعني لك الكثير
    Evet, sanıyorum, bu tür şeyleri herkes kadar az önemserim, fakat olabildiğince büyük bir yemek odası yaşamın gereklerinden biridir. Open Subtitles حسناً, أفترض أني لا أهتم كثيراً بهذه الأمور لكن وجود حجرة طعام كبيرة إلى حد ما هو أحد ضروريات الحياة
    Evet, galiba öylesin. Bir bakıma, ölümlü halin burada doğdu. Open Subtitles أفترض بأنكِ كذلك إن جاز التعبير لقد ولدتِ هنا.يا فانية
    Şanslı herif. Sanırım benden bunu isteminin iyi bir nedeni olmalı. Open Subtitles رجل محظوظ أفترض بأنّك لديك سبب جيد كي تطلبي مني ذلك
    Bizimle gel. - Bunu yapamam beyler. - Sanırım yapman gerekeni yapmalısın. Open Subtitles لا أستطيع فعلها يارفاق حسنا أفترض أنك ستفعل ما يجب عليك فعلة
    Sanırım hala polis haberleri üzerinde çalışıyor... ama her zaman bir terfi peşindedir. Open Subtitles أفترض أنها لا زالت تعمل على ضربات الشرطة لكنها تنظر دائماً إلى ترقية
    Sanırım o nota neden öyle tepki verdiğimi merak ediyorsunuzdur. Open Subtitles أفترض أنكم تتساءلن عن سبب رد فعلي بقراءة هذه الورقة
    Sanırım bir yıl içerisinde deneme yapacak bir laboratuar ayarlayabilirim. Open Subtitles حسناً أفترض الحصول على مختبر مجهز وتجربة جارية خلال سنة
    Sayın başkan, Sanırım son olarak birkaç şey söylemek istersiniz? Open Subtitles يا سيادة رئيس البلدية, أفترض أنك ترغب بإلقاء كلمةٍ أخيرة.
    Pekala, Sanırım bu kaplanın idrarı. Büyük kedi muhtemelen alanını işaretliyordu. Open Subtitles حسناً، أفترض أنّه بول نمر النمر على الأرجح كان يُعلّم منطقته
    Öyleyse Sanırım şu an ikimizin de bir ilişkide olmaması gerek. Open Subtitles إذن أفترض أنه ليس علينا الخروج معا في هذا الوقت، صح؟
    herhalde, hediye paketi yapılmış ve ağzı bantlanmış bu adamla ilgili. Open Subtitles أفترض بأن تقومي به مع رجل سيقدم لك الهدايا وأشياء جميلة
    Brian'ın nerede olduğuyla ilgili bir şey bilseniz bize söylerdiniz herhalde değil mi? Open Subtitles أفترض انك ان علمت اي شئ عن الأماكن التي يتواجد فيها براين فستخبريننا
    sanıyorum, adamlarla yaptığı işlerle ilgili bir şeyleri ortaya sürecek. Open Subtitles أفترض أنه كشف الغطاء عن شئ ما في تعاملاته معهم
    Son perdede vurulmuştum. Çoğu casusun başına gelen de bu galiba. Open Subtitles لقد تلقيت رصاصة في المشهد الأخير و أفترض بأن ذلك يحدث لمعظم الجواسيس
    Novak'ın adını değiştirdiğini farz ediyorum çünkü abisiyle tanınmak istemiyordu. Open Subtitles أفترض نوفاك غير اسمه لأنه لم يرغب في يشارك شقيقه.
    - Sadece düşünüyorum. - Hain polis nasıl bulunur söyleyeyim. Open Subtitles أنا فقط أفترض ليس ألا سأخبرك كيف تكتشف الشرطى القذر
    Buraya, zaten beni öldürmek için geldiğinizi tahmin etmek zor değil. Open Subtitles هذا تهديد غريب . أنا أفترض أنك جئت لقتلي بأي طريقه
    herhâlde daha ufak kalibreli olanları bebek dişi fırlatıyordur. Open Subtitles .أفترض أن المسدسات الأضغر ستطلق أسنان الرضّع
    Pekâlâ, hepinizin bunun bir tiyatro grubu olduğunu bildiğinizi farzediyorum. Değil mi? Open Subtitles حسناً، أفترض أنكم جميعاً تدركون أن هـذه هي ورشـة للمسرح، أليس كذلك؟
    Bence odasının dört duvarı arasında büyük bir termit yuvası var. Open Subtitles و الذي أفترض أنه كبير و بين الجدران الأربعة لغرفة نومه
    Onun yapamadığı bir şeyi ben niye yapabileceğimi zannediyorum ki? Open Subtitles لماذا أفترض نفسي قادراً على شئ وهو لم يستطيع فعله؟
    Zodiac, seni hiç yakalayamadılar ama bu zamana kadar ölmüşsündür sanıyordum. Open Subtitles زودياك ,لم يلقو القبض عليك ابداً لكن أفترض أنك ميت الأن
    Ah evet, küpeleriniz, küpe takma fikrini sizin keşfettiğinizi sanmıyorum TED أوه حسنا، أقراطك أنا لا أفترض انك أبتكرت فكرة الأقراط
    Kendimi çok kötü hissediyorum ve Tahminimce buraya gelmen tesadüf değil. Open Subtitles أشعر بإستياء لذا أفترض بأن وجودك هنا ليس من قبيل الصدفة
    Bir hayranım için hiç önemli değil. Geçen geceki yayını izlediğini varsayıyorum. Open Subtitles إنّي ملبية لأيّما تطلبه معجبة، أفترض أنّك شاهدت نشرة ليلة قبل أمس.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more