"أقوى" - Translation from Arabic to Turkish

    • güçlü
        
    • Daha sert
        
    • güçlüsün
        
    • güçlüyüm
        
    • kuvvetli
        
    • güçlüdür
        
    • güçlendirir
        
    • güçleniyor
        
    • güçlüydü
        
    • güçlüyüz
        
    • en büyük
        
    • güçIü
        
    • çok daha
        
    • daha da
        
    • bir adayı
        
    Bizim yapamayacağımız kadar karmaşık ama doğal kaynağından elde edebiliriz. Ediyoruz da çünkü en güçlü antibiyotikler arasında yer alıyor. TED إنه أمر معقد للغاية، ولكن نستطيع الحصول عليه من مصدره الطبيعي، ونحن نفعل ذلك، لأنه أحد أقوى المضادات الحيوية لدينا.
    Bu girişimcilik ve inanıyorum ki girişimcilik, bekleyiş karşısında en güçlü araç olabilir. TED إنّها ريادة الأعمال، التي في اعتقادي يمكن أن تكون أقوى سلاح ضدّ التّرقّب.
    Kişisel ilişkiler, bence muhtemelen sahip olduğumuz en güçlü araçlar. TED أعتقدُ أن العلاقات الشخصية، هي ربما أقوى الوسائل التي لدينا.
    Tanrım, küçük kız kardeşim bile saçlarımı Daha sert çekerdi. Open Subtitles يا إلهي، لقد كانت أختي الصغرى تشده أقوى من هذا
    Salyangoz, en güçlü şövalyeleri bile yenen ölümün kaçınılmazlığının sembolü olabilir. TED قد يكون الحلزون رمزاً لحتمية الموت، الذي يهزم حتى أقوى الفرسان.
    Buna rağmen uzun zamandır beklediğim her şeyden daha güçlü hissettim o an. TED مع ذلك، كان الشعور أقوى من أي شيء آخر توقعته منذ فترة طويلة.
    Biliyorum, çok aşikar, ama değişimin en güçlü sembolü olan Gandhi ile bitirmeliyim. TED أنا أعلم أنه واضح, لكن يجب أن أختم مع أقوى مثال للتغيير, غاندي.
    Dünya Bankası, Wolfensohn ile birlikte 180 derece yön değiştirdi ve bence dünyanın en güçlü yozlaşma karşıtı organı oldular. TED البنك الدولي قد تغير من ساولوس إلى باولوس, و ولفينسون قد أصبحوا, يمكنك القول, أقوى وكالة لمكافحة الفساد في العالم.
    senin gibi güzel bir çöl çiçeği dünyanın en güçlü adamının yanında olmalı. Open Subtitles وردة صحراء جميلة مثلك يجب أن تكون بين ذراعي أقوى رجل في العالم
    Aşk radarı, ama doğada bulunandan 100 kat daha güçlü. Open Subtitles حبّ رادارِ، فقط 100 مرة أقوى مِنْ وَجدَ في الطبيعةِ.
    Dünya'dan 78 milyon kilometre uzaklıkta ve en güçlü teleskopların bile göremediği bu gezegenin yüzeyi tam bir gizemdi. Open Subtitles على بُعد 78 مليون كيلومتر من الأرض أى أبعد من مجال أقوى المناظير سطح هذا الكوكب كان لغز كليّ
    Tek bildiğim şu; bazen dünyadaki en güçlü insan olmak istiyorum. Open Subtitles كل ما أعرفه أنني أريد أن أكون أقوى رجل في العالم
    Gülmenin, çığlıktan on kat güçlü olmasının bununla bir ilgisi yok. Open Subtitles حقاً، وحقيقة أن الضحك أقوى من الصراخ بعشر مرات ليست مهمة
    Patronum olayın kapanmasını istiyor, ve arkadaşının peşinde güçlü insanlar var. Open Subtitles رئيسي يريد هذه القضية مغلقة و هناك أناس أقوى من أصدقائك.
    Neredeyse yutturamıyordun. Bir dahaki sefere çok Daha sert vurmak zorunda kalacağım. Open Subtitles أنت لم تقم بالحيلة تماماً سوف أصفعك أقوى من ذلك بالمرة القادمة.
    Avazı çıktığı kadar bağırıyordu ben de Daha sert çekmeye başladım. Open Subtitles و كانت تصرخ بصوت عالي و استمريتُ في السحب بشكل أقوى
    Belki de sandığımdan daha güçlüsün, ancak yine de yeterli değil. Open Subtitles ربما كنت أقوى مما كنت اعتقد، ولكنه لا يزال غير كافى.
    İstersem sana kaba kuvvet uygularım. Senden iki kat güçlüyüm. Open Subtitles يمكنني استخدام القوة معكِ إن أردت، فأنا أقوى منكِ بكثير
    Ülkedeki en kuvvetli Mafya ailesinin başı olduğunuzu söyledi. - Öyle mi? Open Subtitles و قد شهد أنك رئيس واحدة من أقوى عائلات المافيا فى البلاد
    Bugün bir çocuğun Playstation'u 1996'dan kalan askeri üstün bilgisayardan daha güçlüdür. TED بلاي ستيشن لطفل اليوم أقوى من حاسب عسكري عظيم من عام 1996.
    Şefkat bireyleri daha güçlü yapar ve böylece şehrimizi de güçlendirir. TED التعاطف يجعل الأفراد أقوى ويجعل مدينتنا أقوى.
    Boxer'ların boş vaatlerine karşın yabancı şeytanlar güçleniyor. Open Subtitles الشياطين الأجانب ينمو أقوى حتى المدينة المحرمة لم تعد آمنة
    Özellikle Amerika'daki duygu, kendi duygularından gerçekten çok daha güçlüydü. Open Subtitles والشعور كان قوى أقوى من أحاسيسه خصوصا في الولايات المتّحدة
    Bra'tac'ın dediği gibi, birlikte daha güçlüyüz. Şu küçük farklılıklarımızı bir kenara bırakamaz mıyız? Open Subtitles كما قال برايتاك نحن سنكون أقوى معا هل يمكن أن نضع أختلافاتنا التافة جانبا
    Eğer o bağımsız olsaydı, dünyanın en büyük 10 ülkesi içerisinde yer alacaktı. TED كاليفورنيا بإمكانها أن تكون من أقوى 10 بلدا في العالم لو كانت مستقلة،
    Senin gibi güzel bir çöl çiçeği dünyanın en güçIü adamının kollarında olmalı. Open Subtitles زهرة الصحراء الجميله مثلك يجب أن تكون بين ذراعى أقوى رجل فى العالم
    Böyle korkunç bir sey yasamak onlari daha da güçlendirebilirmis. Open Subtitles أن المرور في شيء فظيع يمكن حتى أن يجعلهما أقوى.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more