| NasıI yanan bir uçağa girip 54 kişiyi kurtardın, peki? | Open Subtitles | فكيف إذا دخلت إلى تلك الطائرة و أنقذت هؤلاء الناس؟ |
| Ne yapman gerekiyorsa onu yaptın. Çünkü pek çok hayatı kurtardın. | Open Subtitles | أنت فعلت ما وجب عمله لأنه بذلك قد أنقذت حياة العديد |
| Bu gemiyi kurtardım, sizi kurtardım kaç defa şimdiye kadar? | Open Subtitles | لقد أنقذت السفينة وأنقذتك كم عدد المرات حتى الآن ؟ |
| Hayatını kurtardım ve sana enfes kıyafetler verdim anasını satayım. | Open Subtitles | لقد أنقذت حياتك اللعينة، وأعرتك مجموعة من الثياب الأنيقة الباهظة، |
| Berbattı, o siren hayatımı kurtardı Yoksa o cehennemden çıkamazdım | Open Subtitles | اللعنة, صافرة القطار هي التي أنقذت حياتي لولاها لذهبت الجحيم |
| Bu olaydan öğrenmen gereken şey, sonunda kararlılığınla, adamı kurtardın. | Open Subtitles | لكن في النهاية أنقذت حياة الرجلُ لَكنَّك لَمْ تَكْسبْ ثقتَه |
| Kendini ve değer verdiğin incinmiş bir kadını yaralamaktan kurtardın. | Open Subtitles | أنقذت نفسك من الأذى و من إيذاء إمرأة إهتممت بها |
| En son ne zaman bir günde dört kişinin hayatını kurtardın? | Open Subtitles | متى آخر مرة أنقذت أربعة أرواح في يوم واحد ؟ |
| Bu iki kişiyi merkeze gitmekten kurtardın. | Open Subtitles | أنتَ أنقذت هذان الشخصـان من رحلة إلى المركز |
| Yaşlı dulu öldürmüş ya da öldürmemiş olabilirsin ama kesinlikle yaşlı bir avukatın hayatını kurtardın. | Open Subtitles | سواء قتلت أرملة فى منتصف العمر أم لم تقتلها أيها الشاب فاٍنك بالتأكيد أنقذت حياة محام كبير فى المحكمة العليا |
| Hayatımı iki kez kurtardın, ben de aynısını yaptım, daha önce ve şimdi. | Open Subtitles | لقد أنقذت حياتى مرتين وأنا أيضا لن أخذلك |
| Evet, bendim. Onun hayatını ben kurtardım. Doğru zamanda doğru yerdeydim. | Open Subtitles | لقد كان أنا لقد أنقذت حياتها في المكان المناسب والوقت المناسب |
| İyi haber, bir adamın hayatını kurtardım. Kötü haber, yüzüğüm adamın içinde kaldı. | Open Subtitles | ،الأخبار الجيدة أنني أنقذت حياة الرجل الأخبار السيئة أنني قد تركت خاتماً بداخله |
| Ama sevsen de sevmesen de az önce dünyayı kurtardım zira değişmek istiyorum. | Open Subtitles | ولكن، تحب ذلك أم لا، أنا فقط أنقذت هذا العالم لأنني أريد تغيير. |
| Üç yaşındaki küçücük çocukları kurtardım, ve 40 yaşındaki yaşlı kadınları da. | TED | لقد أنقذت أطفال بعمر الثلاث سنوات وأنقذت نساء بعمر الأربعين سنة |
| Oh, şans onunla bir ilgisi yok, geri orada izmaritleri kurtardı. | Open Subtitles | أوه ، ليس للحظ أي شيء بهذا لقد أنقذت مؤخراتكم هناك |
| O gece orada olması belki de birisinin hayatını kurtardı. | Open Subtitles | كانت لتتسبب الفوضى تلك الليلة لربما أنقذت حياة شخص آخر |
| Siyamlı olarak yarıştı ve kaza yapan bir kızın hayatını kurtardı. | Open Subtitles | لقد كانت فى السباقات و أنقذت فتاه عندما أصيبت فى حادثه |
| Benim hayatımı kurtardınız, ama size Salem'e bir daha dönmemeniz için yalvarmıştım. | Open Subtitles | أنت أنقذت حياتي، لكن توسلت لك أبدا العودة إلى سالم مرة أخرى. |
| - Evet efendim. Aferin. Bu çocuğun hayatını kurtarmış olabilirsin. | Open Subtitles | ـ أجل، سيّدي ـ أحسنت، أنّك أنقذت حياة هذا الفتى |
| O adam ve o küçük kızın hayatını kurtardığını biliyoruz. | Open Subtitles | نحن نعرف أنك أنقذت حياة ذلك الرجل وتلك الفتاة الصغيرة |
| Bak, bana geldiğinde hayatımı kurtardığın için sana borçlu olduğumu düşündüm. | Open Subtitles | اسمعي عندما جئت لي ظنتت أنني مدينة لك لأنك أنقذت حياتي |
| Bir keresinde hayatını kurtarmıştım. Bana borçlusun. Bir hayat borçlusun. | Open Subtitles | لقد أنقذت حياتك ذات مرة، وأنت تدين لي بذلك أذاً أنت مدين لي بحياه |
| 88 yaşına geldiğinde 12 bin kızı kurtarmıştı ve ülkede süregelen bir kültürü değiştirmişti. | TED | أنقذت 12.000 فتاة ببلوغها 88 عام، وغيرت ثقافة بلدتها. |
| Kürek mahkumu olmayasın diye kurtardığım hayatı almamı mı istiyorsun? | Open Subtitles | إذن كما أنقذت حياتك يجب أن أقتلك لإنقاذك من التجديف |
| Şey, O da dünyayı benim kurtardığımı söylüyor, ama o nazik olmaya çalışıyor. | Open Subtitles | حسنا، يقول أنه أنني أنقذت العالم، بل أنه على الأرجح مجرد كونها نيس. |
| Çünkü onun hayatını kurtarmıştın. | Open Subtitles | لأنك أنقذت حياته، ولكن الوقت لم يسعفه وتعرض للأزمة القلبيه، لذلك |
| Eğer genç Hawkins'in hayatını kurtarmak istiyorsanız, ...benimkini de kurtarmayı düşünür müydünüz ? | Open Subtitles | والآن وبعد أن أنقذت حياة جيم هوكنز هل تعتقد أن بإمكانك إنقاذي بصفقة |
| Bu gece polis merkezine gelen gizemli çağrılara bakarsak sana düşen kısmı kurtarmışsın. | Open Subtitles | حسب المكالمات الغربية التي تلقتها الشرطة هذه الليلة، أظن أنك قد أنقذت حصتك. |
| İki başarılı ameliyatla, iki hayat kurtuldu. Kotamın üstüne çıktım. | Open Subtitles | جراحتان ناجحتان، أنقذت حياتين تفوقت على نفسي |