| Ve o günlerin hepsinde de tam burada seninle beraberdim. | Open Subtitles | و الكثير من هذه الأيام كانت تبدأ بجلوسي هنا معك |
| "Ekmeğini suların yüzüne at, çünkü birçok günlerden sonra onu bulacaksın." | Open Subtitles | المصبوب خبزك على الماء، إنك سوف تجده بعد العديد من الأيام. |
| Bir gün bizim bölümün kuzey ve güney yanlarını ayıran A ve B kapısının arasında beni kenara çekti. | TED | في أحد الأيام سحبني بين البابين أ و ب الذي يفصل الجانب الشمالي عن الجانب الجنوبي من وحدتنا السكنية. |
| Son birkaç günde, gerçeğim son sınırına dek test edildi, ama... | Open Subtitles | سوزي, في الأيام القليلة الماضية تم اختبار واقعيتي لأقصى درجة فقط.. |
| Hastane beni 1 6 saat aralıksız çalıştırdı, Noel günü boyunca. | Open Subtitles | إدارة المستشفى جعلتنى أعمل لمدة 16 ساعه متواصله فى الأيام الماضيه |
| Birçok insan, kahramanların artık günümüzde sahip olmadığımız birşey olduğunu söylüyor. | Open Subtitles | كثيرا من الناس هذه الأيام يقولون أنه لم يعد هناك أبطال |
| Umarım, günün ilerleyen saatlerinde belki bir iki şey paylaşabiliriz. | TED | أرجو ربما نستطيع تقاسم شئ أو شيئين كما تمر الأيام. |
| O günlerde tek başınasınız. İnsanlar herhangi bir kişiye dokunmaktan çok korkuyorlardı. | TED | في تلك الأيام كنت وحيداً. الناس كانوا خائفين جداً من لمس أحد. |
| İşe girişeceğimi düşünmüş olabilirdin, senin, eski günlerin hatırına falan. | Open Subtitles | ظننتي بأنني سأساعده لأجلك ولأجل الأيام الخوالي وما إلى ذلك |
| Araf'ta işkence görmüş her ruh günlerin Sonu için savaşıyor. | Open Subtitles | كل روح معذبة في المطهر، تحارب من أجل نهاية الأيام |
| Bazı kişiler şöyle diyebilir: "Tabii şimdi senin zamanın, nihai günlerin var, çıkıp her şeyi yapıyorsundur." | TED | و قد يقول البعض، أوه، الأن أنت تمتلك الوقت مع هذه الأيام النهائية، فاذهب و افعل ما يحلو لك. |
| İki geveze adamın eski günlerden konuşmasından çok daha acıklı değil. | Open Subtitles | ليس هناك أحزن من زوج رجال يثرثرون عن الأيام القديمة الجميلة |
| Bay Whitaker kaza öncesindeki günlerden ve saatlerden söz etmek istiyorum. | Open Subtitles | سيد ويتاكر أود التحدث عن الأيام السابقة و الساعات السابقة للحادث |
| Gail, Natasha'nın yeni annesi, sanki mevcut hale biraz daha çılgınlık eklemek istermişçesine öz kızının doğumuna üç gün kala. | TED | و مما جعل الأشياء أكثر جنونا، كانت جال ، والدة نتاشا الجديدة على وشك أن تضع مولودتها بعد ثلاثة الأيام. |
| Yatma zamanım çoktan geçti ve çok yorucu bir gün geçirdim. | Open Subtitles | لقد مر ميعاد وقت نومي لقد كان اليوم أكثر الأيام إجهاداً |
| Komşuları kontrol et! Bir çocuğu ve son birkaç günde onu görenleri arıyoruz. | Open Subtitles | استجوب الجيران نحن نبحث عن الطفل وأي شيئ غريب لاحظوه في الأيام الماضية |
| Herhangi bir günde arka arkaya iki ya da üç tanesini yapabilirim. | Open Subtitles | في الأيام العادية ، أجري ما بين اثنتين إلى ثلاثة جراحات متتالية |
| Kurbanların bir kez daha ölmesini garantilemek için günü tekrarlıyor. | Open Subtitles | إنه يُعيد الأيام ليتأكد أن هؤلاء الضحايا سيموتون مرّة أخري |
| Ayrıca bu devirde kim şeytan çıkarma ayini yapıyor ki artık? | Open Subtitles | إلي جانب ذلك، من في هذه الأيام وهذه السن يحضر الارواح؟ |
| O kadar günün içinde bugün bana tasak agrisi yasatti. | Open Subtitles | من بين كل الأيام اختارت اليوم لكي تثيرني دون وصال |
| Bu günlerde bilgisayar gizli servisin şifre kırmada kullandığı bir şeydi. | TED | كان الحاسوب في تلك الأيام شيئا تستعمله أجهزة المخابرات لفك الشيفرة. |
| JS: Eskiden -- bu eski günlere ait bir tür grafik, ticari malların veya dövizlerin trend eğilimleri vardı. | TED | جيم: في الايام الخوالي - يشبه هذا رسما بيانيّا من الأيام الخوالي، يوجد ميل للاتجاه لهذه السلع أو العملات. |
| Ben de son zamanlardaki ilginin karşılığında sana teşekkür olarak atımı veriyorum. | Open Subtitles | و كرمز لشكري على عنايتك بي في الأيام القليلة المنصرمة سأعيرك حصاني |
| Çocuklarla bu zamanda yaşanılanlar o kadar da travma sayılmaz. | Open Subtitles | . هذه مشكلة الأولاد هذه الأيام ، لا يتألمون كفايةً |
| İşinde sadık, dürüst bir adam. Bu sıralar zor bulunan tiplerden. | Open Subtitles | وصادق وتحب الخير للكل وهذه صفات صعب أن نجدها هذه الأيام |
| Bugünlerde sermayeniz nereden geliyor bilmiyorum ama sizin yerinizde olsaydım bu ara bir gayrimenkul avukatının mali durumumu kurcalamasını istemezdim. | Open Subtitles | لا أعلم من أين تجني نقودك هذه الأيام ولكنني لم أكن لأعين وكيل عقارات ليدير لي ممتلكاتي لو كنت مكانك |
| Bu gün belki ama bazı günler birbirimizi zar zor görüyoruz. | Open Subtitles | اليوم ربما أنك محقة، ولكن في بعض الأيام بالكاد نرى بعضنا |
| bugün de böyle diyoruz. Çünkü ortada dolanan çok ev zencisi var. | Open Subtitles | هذا ما نطلقه عليهم, لأنه . مازال لدينا الكثير منهم هذه الأيام |