"البلد" - Translation from Arabic to Turkish

    • ülke
        
    • ülkenin
        
    • ülkeyi
        
    • ülkede
        
    • ülkeye
        
    • ülkeden
        
    • ülkedeki
        
    • şehir
        
    • kasaba
        
    • ülkesine
        
    • ülkemizi
        
    • yurt
        
    • şehirden
        
    • şehre
        
    • Country
        
    Ve Demografinin yararımıza oldugu gercegi, yaşlanan dünyadaki tek genç ülke oldugumuzdan dolayi, küreselleşmeyi Hindistanlılara daha çekici kılmaktadir. TED وحقيقة أن التركيبة السكانية في صالحنا بما أننا البلد الوحيد الشاب في عالم مسن جعلت العولمة أكثر جاذبية للهنود
    Kızlar tarafından kandırılan sadece bu ülke çocukları değil gibi geliyor. Open Subtitles يبدو مثل شباب البلد ليسوا الوحيدين الذين ينخدعون من قبل البنات
    Aynı zamanda tüm ülkenin dönüşümüne şahit olduğumuz için de çok şanslıyız. TED ولكن بعد ذلك نحن أيضا محظوظون جدا لنشهد التحول في البلد كلها.
    Bebek bakıcılığı sıkıntısı olan ülkenin başka bir yerine taşınmak zorunda kalırlar mıydı? TED هل عليهم الانتقال إلى جزء آخر من البلد حيث يوجد حصاص في الحاضنات؟
    Ama oğlunu düşünün: babasını sürgün eden ülkeyi savunan bir ABD vatandaşı. TED لكن فكّر في ابنه: مواطن أميركي يدافع عن البلد التي نفت أبيه.
    Bu, sadece bu ülkede 4 milyar saatin boşa gitmesi demek. TED ان هذه ال4 مليارات ساعة التي تهدر في هذا البلد فحسب
    Bu ülkeye geldiğiniz zaman, hükümet için bazı işler yapmışsınız. Open Subtitles عندما جئت إلى هذا البلد ، هل بعض العمل لحكومتنا.
    Bugün dünyadaki sıradışı 200 ülkeden, görünen o ki, sadece biz karbon nötrüz. TED من تقريبا 200 بلد في العالم اليوم، يبدو أننا البلد الوحيد المحايد للكربون.
    Bu ülkedeki birçok siyahi insan, bir köle sahibinin soyadıyla etrafta dolanıyor. TED معظم الناس السود في هذه البلد يتجولون وهم يحملون أسم سيدهم الأخير.
    Bu ülke için güzel olan her şeyi birkaç haftada yok ettiler. Open Subtitles أنهم يدمرون، في بضعة أسابيع، كل شيء كان جميل في هذا البلد
    Bu ülke için beslediğin kin yüzünden bunu tam olarak anlayamazsın. Open Subtitles ,مع كل الكراهية التي تملكها لهذا البلد فأنت لا تفهمه جيداً
    Amerika'nın kaderi bugün değişti. Bu ülke için bugün karanlık bir gün. Open Subtitles أمريكا قد تغيرت اليوم و هذا يوم مظلم في تاريخ هذا البلد
    Bu ülke aslında Çin'den daha ucuza daha iyisini üretiyor. Open Subtitles التي تنتجها هذه البلد و بالفعل أرخص وأفضل من الصين.
    Kahraman olduklarını söyler ve onlar olmadan ülkenin dağılacağı imajını vermeyi severler. TED يحبون أن يعطوا صورة أنهم هم المنقذون، ومن دونهم سوف تنهار البلد.
    Bizim Tanrımız değil, ama bu ülkenin insanları kendi tanrıları olarak inanıyor. Open Subtitles هذا ليس ربّنا، بل ربّهم ربّهم الذي يؤمنون به في هذا البلد
    Bence, Bay Saxon bu ülkenin tam ihtiyaç duyduğu kişi. Open Subtitles أعتقد أن السيد ساكسون هو ما يحتاجه هذا البلد بالضبط
    Radyo sunucusu bir kızım Sevdiği ülkeyi savunmaya çalışan biriyim Open Subtitles فتاة وحيدة فقط علي الهواء الدفاع عن البلد التي تحبها
    Kız sadece ülkeyi boylu, boyunca aşarak onu takip etmekle kalmadı sanki Ben istemiş gibi, kendi hakkında rastgele bilgiler de yollamaya başladı. Open Subtitles و التي لم تتبعه عبر البلد فقط لكنّها بعد ذلك بدأت بإرسال معلومات عن نفسها عشوائياً كما لو أنه سأل عن اي معلومة.
    Sence Parlamento'yu patlatmak bu ülkeyi daha iyi bir yer mi yapacak? Open Subtitles هل تعتقد حقاً أن نسف البرلمان سيعيد هذا البلد إلى مكانته ؟
    Örneğin bu ülkede hapsedilme oranı, hapishane nüfusu 1980'den beri dörde katladı. TED مثالاً، معدل الحبس، فعدد سكان السجون في هذا البلد تربع منذ ١٩٨٠
    bu ülkeye büyük bir hizmet yaptın teşekkürler çok teşekkürler. Open Subtitles لقد أديتك خدمة جليلة لهذا البلد وأنا أشكركم شكراً جزيلاً
    Bu yüzden sen kontrolünü kaybedip ülkeden kaçarken onu idam ettiler. Open Subtitles لذلك تم إعدامه بعد الإحتلال في وقت هربت أنت من البلد
    Hatta Y kuşağı bu ülkedeki en geniş ve en kapsamlı yetişkin popülasyonu. TED في الحقيقة، يعد جيل الألفية أكبر السكان البالغين وأكثرهم تنوعًا في هذا البلد.
    Bay Chandling bir iflas avukatı. şehir merkezinde bir firması var. Open Subtitles السيد شاندلر هو محامي في قضايا الافلاس ولديه شركة وسط البلد
    Çok şirin bir kasaba da, sevgili genç bayan,yazlık köşküm var. Open Subtitles اوه ,انه افضل مكان فى البلد, شابتى العزيزة ,بيتى هو البيت الريفى الاغلى والاقدم.
    Sigorta şirketleri ödeme yapmayınca jüriler çok kızar. Özellikle de ülkesine hizmet ederken sakatlanan bir denizcinin tek akrabasına. Open Subtitles هيئة المحلفين تغضب ان كان السبب عدم دفعنا لمبلغ التأمين وخاصة لو كانت لاحد اقرباء أحد الجنود وماتو وهم يخدمون البلد
    Sanırım yaradılış felsefemize inanmayan ve ülkemizi sevmeyen bu elitler askerlerimizin uğruna öldüğü ülkemizi Amerikalıların dışındaki insanlara satmaya çalışıyorlar. Open Subtitles أعتقد أنّ هذه الفئة التي لا تؤمن بدستورنا ولا تحب البلد يجب عليهم إتباع القوانين, التي قاتل جنودنا من أجلها
    Ailesi ve arkadaslari yurt disinda tatilde oldugunu sandiklarından ondan haber beklemiyorlardi. Open Subtitles عائلتها يعتقدون أنها خارج البلد لقضاء عطلة، لا يتوقعون سماع خبر منها
    Eski kocanız size haber vermeden şehirden ayrılmış olamaz mı? Open Subtitles ألا تعتقدين من الممكن أنه انسل وغادر البلد دون اتصال بك ؟
    şehre kadar yürüyüp sana meyve alayım mı? Open Subtitles هل سيرضيك أن أنزل وسط البلد وأحضر لك بعض الفواكه؟
    Ve her perşembe saat 16:00'da Country Club'e gidiyor. Open Subtitles و كل خميس الساعة الرابعة , تذهب إلى نادي البلد

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more