"اهتمام" - Translation from Arabic to Turkish

    • ilgi
        
    • dikkatini
        
    • ilgisi
        
    • ilgisini
        
    • dikkat
        
    • ilginç
        
    • ilgim
        
    • umurunda
        
    • ilgileniyor
        
    • ilgilenmiyorum
        
    • göz
        
    • ilgilenmiyor
        
    • önem
        
    • ilgin
        
    • kulak
        
    Bu ziyaretlerim sırasında kadınların ihtiyaçlarına çok az ilgi gösterildiğini gözlemledim. TED لكن، خلال كل تلك الزيارات، لاحظت وجود اهتمام قليل بحاجيات النساء.
    Eski bir başbakan olarak ilgi odağı olacağımı biliyordum ve sakıncası yoktu. Open Subtitles أنا أعلم اني مركز اهتمام الكثيرين ولابأس في هذا أنا أتقبل هذا.
    Simone'nin dikkatini çeken mikroskoba dayalı. TED إنه يعتمد على المجهر الذي أثار اهتمام سيموني.
    Clementine'in esas ilgisi ve odaklandığı konu açıklanamayan fenomenleri araştırıp izini sürmekti. Open Subtitles اهتمام كليمنتاين المستمر وتركيزها الأساسي كان تتبع وفحص الظواهر التي تدحض المنطق
    TED izleyicilerinin en çok ilgisini bu çok küçük, 10 ila 125 MW'luk yeni nesil reaktörler, çekecektir diye düşünüyorum. TED أعتقد أن أكثر مايثير اهتمام حضور تيد سيكون الجيل الجديد من المفاعلات صغيرة جداً، تولّد حوالي 10 إلى 125 ميغاواط.
    ...bu ev sürekli temiz tutulup her yerine dikkat edilmeli. Open Subtitles و لكن منزلنا القديم يحتاج إلى عناية و اهتمام دائمين
    Onun hayatın işleyişiyle ilgili çok ilginç bir bakış açısı var. Open Subtitles وحصلت ومثل هذا المنظور اهتمام على كيفية عمل الحياة، هذا الرجل.
    Ben de diğer insanlarla gittim, ama bana pek ilgi göstermedi. Open Subtitles لذا ذهبت مع بضعو اشخاص وهو لم يبدي اي اهتمام لي
    Bu adam bir ağız dolusu talaş kadar ilgi çekici. Open Subtitles هذا الرجل عن اهتمام كما بمثابة جرعة من نشارة الخشب.
    Ve ulaştıklarında bu matematiksel ilmi Avrupa dillerinden birine tercüme etmeye muazzam bir ilgi vardı. TED وعندما وصلت كان هناك اهتمام كبير بترجمة هذه الحكمة إلى اللغات الأوروبية.
    Pek fazla bilgisi yok, ama birçok ilgi alanı var. TED إنه لا يعرف الكثير لكن لديه اهتمام كبير.
    Bu eğilim aynı zamanda doğada benzer bir seçici üretim sürecinin gerçekleşip gerçekleşmediğini merak eden bir Charles Darwin'in dikkatini çekti. TED وهذه النزعة جذبت اهتمام تشارلز داروين الذي تساءل عن حدوث عمليّة تربية انتقائيّة في الطبيعة.
    İnsanların dikkatini çekmek için en iyi yöntem ise akıllarının nasıl çalıştığını bilmektir. TED وأفضل طريقة للحصول على اهتمام الناس هي معرفة طريقة تفكير شخص ما.
    aslında bana sorarsanız, eğitime karşı herkesin az çok bir ilgisi olduğunu düşünüyorum. TED في الواقع، ما وجدته هو أن الجميع لديهم اهتمام بالتعليم.
    Konuya halkın ilgisi iyice artınca Müdür Humson ve Müdür yardımcısı Glenn körfezdeki adadan ayrılıp dünyanın her yerinden, resmi bir açıklama alabilmek için gelen gazetecilerle dolu bir basın toplantısı düzenlemek için San Francisco Belediye Salonu'nun yolunu tuttular. Open Subtitles ومع تزايد اهتمام العامة الذى وصل لحد الجنون السجان هامسون ومساعدة السجان جلين غادرا الجزيرة فى المركب من اجل مؤتمر صحفى
    Bu da medyanın ve FBI'ın daha çok ilgisini çekecek. Open Subtitles هذا يعني اهتمام من الأخبار .واهتمام من الإف بي آي
    Çünkü o sırada, nerede yürüdüğümüze çok fazla dikkat etmemiştik ama sonra bir baktık ki büyük çalılıkların ve çimenlerin oraya gelmişiz. Open Subtitles لأننا لم نلقي أي اهتمام الى المكان الذي كنا نتمشى فيه ولقد مشينا كثيرا لدرجة أننا دخلنا أعماق أعشاب و أشجار عالية
    Bunları alıyorsunuz -- bizim durumumuzda bu iki ayaklı yaratığın sanal kaslarını -- ve ilginç şeyler olacağını umut ediyorsunuz. TED أجعله يقف -- في هذه الحالة العضلات الافتراضية لهذا المخلوق ذو القائمتين هنا -- ونأمل أن تفعل شيئا ذو اهتمام.
    Bir devlet memuru olmaya karşı bir ilgim yoktu, ceza hukukuna karşı bir ilgim yoktu ve kesinlikle de bir savcı olabileceğimi düşünmüyordum. TED لم يكن لدي اهتمام في أن أكون موظفا حكوميا، أو اي اهتمام في القانون الجنائي، ولم أفكر قطعا في أن أكون مدعي عام.
    Çünkü sen onların umurunda bile değilsin Seni sevmiyorlar. Open Subtitles انهم لا يعيرونك اى اهتمام فهم لا يحبونك,وانا لا احبك
    Bir bankerle çok şık bir yemekteydim... ..partimle çok yakından ilgileniyor. Open Subtitles تناولت الغداء مع مسؤول في البنك وابدى اهتمام بالغ بحزبي وبي شخصيا
    Bu yüzden küçük yaşlardan beri politikayla ilgilenmiyorum. Open Subtitles ولذلك حتى وانا في شبابي لم يكن لي اهتمام في الساسيه
    Ayrıca mahkeme üyelerinden bu tanığın şahitliğinin göz önüne almamalarını istiyoruz. Open Subtitles نطلب أيضاً من المحكمة إعلام أعضاء المحكمة ألا يعيروا أي اهتمام بهذه الشهادة
    On dakikadır konuşuyorum. Kimse benimle ilgilenmiyor. Open Subtitles عشر دقائق وأنا أتكلم ولا أحد يعطيني أي اهتمام صحيح ؟
    Davanın en geniş çerçevede kayda alınmasını umuyoruz ...çünkü biliyoruz ki bu kayıtların dağıtımı özgür dünya için büyük önem taşımaktadır. Open Subtitles و من المأمول أن يتم توثيق هذا الأسلوب كما نعلم اهتمام وقلق الناس في العالم الحر
    Müziğe tutkun yada ilgin yok. Sadece ünlü olmak istiyorsun. Open Subtitles ليس لديكِ عاطفه او اهتمام بالموسيقى , فقط تريدي الشهره
    Buna da karın hakkındaki rivayetlerden daha fazla kulak asıyor değilim. Open Subtitles لا أبدي اهتمام بها أكثر ما أبدي بخصوص الشائعات عن زوجتك

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more