"بشيء" - Translation from Arabic to Turkish

• birşey
• şeye
• şeyleri
• bir şey
• şeyin
• şeyden
• bir konuda
• şeylere
• bir şeyler
• bir şeyle
• bir şeyi
• hiçbir şey
• birşeyle
• birşeyler

Ama İsveç'te böyle bir alışkanlışımız vardı, çocuklar ölürken engellemek için birşey yapmasak da tüm ölen çocukları sayıyorduk.
ولكن في السويد هذه هي عادتنا .. نحن نحسب معدل وفيات الاطفال حتى لو كنا لن نقوم بشيء حيالها

Bu hoş birşey, ama belki de o bir şeylerden şüpheleniyor?
هذا لطيف , لكن هل من المحتمل أنه يشك بشيء ?

15 yıl önce inceleyemeyeceğimiz bir şeye ışık altında bakmak mantıksız gelmişti.
منذ 15 سنة مضت فكرنا لماذا نهتم بشيء لا نستطيع تحليله أصلاً؟

Çünkü bütün dünya yanıldığımı söylese de, doğru olduğunu bildiğim şeye inanıyorum.
لأنه معروف أني أومن بشيء بعد أن يخبرني العالم بأكمله أني مخطئ

Sadece sana bir şeyleri kontrol ediyor hissini vermeye yarar.
إنه يجعلك تشعرين أنك تتحكمين بشيء لا يهم لمن ستصوتين

Burada aslında özel bir şey yapmadık, sadece koleksiyonu besledik.
ولم نقم بشيء خاص حقيقةً، فقط قمنا بتزويد الآلة بالمجموعات.

Şimdi başarılı ve ünlü oldun ama "Hiçbir şeyin önemi yok" diyorsun.
لقد أصبحت شخصية عظيمة و مشهورة و الآن كل ذلك ليس بشيء

Çift olarak bir sorun yaşıyorsanız iki şeyden birini yaparsınız:
كشخصين مرتبطين، عندما تبلغا عائقاً، يمكنكما القيام بشيء من اثنين:

Hayır. Bu benim yapmam gereken birşey değil. Daha önce hiç çizmem gerekmedi.
لا هو ليس بشيء مطلوب مني ان افعله أنا لم ارسم من قبل

Savaşa gittikten sonra hala hiç birşey hissetmeyen insanlar var.
هـناك أولئك الـذيـن خـرجـوا من ساحة المعركة ولم يشعروا بشيء

Başka birşey daha söyleyeyim. Beni kandırmaya çalışacak kadının yerinde olmak istemezdim.
دعيني أخبرك بشيء أخر أنا لا أريد المرأة القادمة التي تحاول خداعي

Bu hafta takım ruhunu çok iyi koruyabildiğiniz için küçük birşey yapmak istedim.
فقط أردت بأن أقـوم بشيء بسيط لأشكركم من أجلّ روح الفريق هذا الإسبوع.

Neler oluyor orada? Kızı korkutacak birşey mi yaptın yoksa?
مالذي حدث بحق الجحيم هل قمت بشيء لاخفاتها أم ماذا

Yoksa, hayatında bir kerecik olsun aynı şeye bağlı kalmayı mı deniyorsun?
هل تحاول أن تبقى متمسكا بشيء ولو لمرة واحدة في حياتك ؟

Bu bir tek şeye bakış açın ve bana anlamsız geliyor.
إنها وجهة نظرك بشيء واحد و أجد أنه لا معنى لها

Büyük bir şeye bağlanmak istiyorsan bundan daha büyük ne bulabilirsin ki?
عندما تريدين الاتصال بشيء كبير كيف تحصلين على أكبر بكثير من هذا؟

Çabuk, ona müthiş ıstırap verici şeyleri yapmaya başlamışlardır bile.
أسرعوا فلرّبما هم الآن يقومون بشيء فظيعٍ و خسيس لها

Başa geçtiği gün sadece bir şey yapması için ona meydan okundu.
وفي اليوم الذي تقلدت به المنصب تم تحديها: في القيام بشيء واحد.

İnsanların nasıl olduklarını bilirsiniz. Bir şeyin hemen dedikodusunu yaparlar.
تعرفون كيف هي طبيعة الناس، تخبرهم بشيء فيبدأون بالحديث عنه

O cadının söylediklerinde sonra, şüphelerim hariç, hiçbir şeyden emin olamam.
..بعد ما قالته هذهِ الساحرة لا أستطيع الوثوق بشيء غير شكوكي

Eğer sana bir konuda baskı yapıyorsa, körlemesine razı gelme.
إن كان يضغط عليك بشيء ما لا تلتزم بصورة عمياء

Ve depresyonundaki kilit unsurlardan biri bugün sorgusuz sualsiz kabul ettiğimiz bazı şeylere inandığı için kötülenmiş, hatta dışlanmış olmasıydı.
و أحد الأسباب الرئيسية لاكتئابه أنه كان قد حُط من قدره حتى نُبذ بسبب إيمانه بشيء نعتبره اليوم من المسلمات

bir şeyler yapmaya mecbur hissettim, bu yüzden gidip kocayla yüzleştim.
لقد شعرت بضرورة القيام بشيء لذلك توجهت إلى هناك وواجهت زوجها.

Kahraman arayışı, her kahraman için gerekli olan bir şeyle başlar...
أن قصة أي بطل لابد أن تبدا بشيء يحتاجه كل بطل

Ben sadece negatif bir şeyi aldım ve biraz ona pozitif baktım.
كنت أتكلم عن كيفية أن تأخذ شيئاً سلبياً، وتخرج منه بشيء إيجابي.

Kader benim önüme hiçbir şey koymamakta ısrar ediyorsa ben de havamı alırım.
الصدفة تصرّ على أن تضع في طريقي لاشيء, لذا أنا لم أحظَ بشيء.

Francis'i daha güzel, hızlı ve küçük birşeyle utandırırız. Gelecekjenerasyonun eMagi'si.
نفجر فرنسيس بشيء أجمل وأسرع وأصغر الجيل الثاني من إيماجي.

Neydi adı? 45 dolara adını bilmiyorum. -Bana birşeyler anlatsan iyi olur.
ب45 دولار أنا لا أَعرف اسمه من الافضل لك ان تخبرنى بشيء