"جاد" - Translation from Arabic to Turkish

    • Ciddi
        
    • Ciddiyim
        
    • Gerçekten
        
    • Cidden
        
    • ciddisin
        
    • Jade
        
    • Şaka
        
    • ciddiye
        
    • Gaad
        
    • Dalga
        
    • Judd
        
    • çok
        
    Hayır, kendinin neredeyse Ciddi olduğunu düşünecektin. Bu da seni korkutuyor. Open Subtitles لا يا حبيبى ، أنت تظن أنك جاد و هذا يخيفك
    Hayır, Akash. Baban çok Ciddi, sen de Ciddi olsan daha iyi olur. Open Subtitles لا , أكاش , أبوك جاد ومن الأفضل لك أن تكون جاد أيضا
    Ben de öyle düşünüyordum ama bu kez Ciddi olduğunu hissediyorum. Open Subtitles هذا ما أظنه دائماً لكن هذه المره أعتقد أن الأمر جاد
    Hakikaten, teknolojiyi kullanarak bir şeyler yapmak -- ve her ne kadar alaycı sesimi kullansam da bunda Ciddiyim yapmaya -- durun biraz. TED في الواقع، صنع الأشياء باستخدام التكنولوجيا – و أنا جاد هنا، على الرغم من أنني استخدم نبرة ساخرة – أنا لن – انتظروا.
    Bu Ciddi bir durum, efendim. Fransız Polisi yolda. Durun! Open Subtitles هذا أمر جاد يا سيدي الشرطة الفرنسية في طريقها، توقف
    Ben, ben nasıl bildiğimi söyleyemem ama bu çok Ciddi. Open Subtitles لا أستطيع لا أستطيع إخبارك كيف أعلم لكن الأمر جاد
    İkimizin ölmesine ne dersin? Bu senin için yeterince Ciddi mi? Open Subtitles ماذا عن موتنا معاً، هل ذلك جاد بما يكفي بالنسبة لك؟
    - Bir şeyin Ciddi olduğunu anlarım. - Ciddi mi Gerçekten? Open Subtitles اعرف عندما يكون هناك شيئ جاد هل هذا حقا صحيح ؟
    ...ve çok Ciddi bir şey konuşurken şişme havuza düştü. Open Subtitles بينما نحن في نقاش جاد جدًا سقط في المسبح الصغير
    Evet, yani, bilirsin işte, sadece birkaç ay oldu, ama, epey Ciddi. Open Subtitles نعم حسنا تعرفين لقد مرت بضع شهور فقط لكن الأمر جاد للغاية
    Bu Ciddi bir durum, yakında o işkence sandalyesinde hepimiz oturuyor olabiliriz. Open Subtitles هذا أمرً جاد , فنحن مِن المُمكن أن نكون بِكُرسي التعذيب قريباً
    Bu hafta akşam yemeği falan yemek istersen Ciddi bir şey değil de... Open Subtitles لو تريدين ان تتناولي العشاءمعي هذا الاسبوع لا لسب جاد .. فقط ..
    Ama buna baktığında, Cathy'e, ve, Jack, o zaman benden çaldığını istediğim, ve hemen şimdi istediğim konusunda ne kadar Ciddi olduğumu anlarsın. Open Subtitles ولكن عندما ننظر إلى هذا، كاثي، وسوف تعرف و، جاك، سوف تفهم، أن أنا جاد جدا عندما أقول أن أريد ما سرق مني
    Anne sakıncası yoksa sana Ciddi bir soru sorabilir miyim? Open Subtitles حسنا، أمي، هل تمانعين لو سألتك سؤال جاد نوعا ما؟
    Seni ciddiye almamı istiyorsan Ciddi bir insan olman gerek. Open Subtitles لو أردتِ مني قبولك فعلاً، فعليكِ أن تكوني شخصاً جاد
    Ben Ciddiyim. Dinle, burada tıkılı kaldın diye senin de kalman anlamına gelmiyor. Open Subtitles أنا جاد إسمع فقط لأني هنا لا يعني بالضروره أنه يجب عليك ذلك
    - Hayır, Ciddiyim. Gelen solucan deliği! - Şimdi ayrılmamız gerekecek. Open Subtitles لا , أنا جاد , ثقب دودى قادم يجب أن نرحل
    - Hayır Cidden. Yıllık toplam maaşını bir ayda kazanabilirsin. Open Subtitles انا جاد يمكنك ان تجمع راتبك السنوى فى خلال شهر
    - Aa, ciddisin sen. Kaldırmadığımı biliyorsun Open Subtitles أوه , أنت جاد أنت تعلم أنني لا أرفع نعم ..
    Ve görgü tanıklarına göre ikiniz kavga etmişsiniz ve Jade partiden kovulmuş. Open Subtitles الشهود يقولواانكم تشاجرتم و ان " جاد " تم طردها من حفلك
    Ben Ciddiyim Diana. Bu konuda Şaka yapmam bilirsin. Open Subtitles أنا لست في مزاج للمزاح يا دايانا أنا جاد
    Evet ama Doğu Lisesi'nde bu gösterileri çok ciddiye alırız. Open Subtitles حسناً, نحن ننظر إلى العروض في إيست هاي بشكل جاد
    Benim yüzümden Ajan Gaad'ın yerine birinin getirilmesi de hiç hoşuma gitmedi. Open Subtitles وأشعر بالسوء لأن العميل جاد نزل درجة عن منصبه بسببي
    Dalga geçme, Ciddi bu. 50 frank verebilir misin bana? Open Subtitles لا تستهزئ، أنا جاد في هذا هل تستطيع توفير 50 فرنك؟
    Paul Judd, TSA, mahkum kargo bölümünde. Open Subtitles بول جاد ، مركز السيطرة على الأمراض أعتقد بأن سجينك في غرفة الشحن

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more