"جزءا" - Translation from Arabic to Turkish

    • parçasıydı
        
    • dahil
        
    • üyesi
        
    • bir parçası
        
    • parça
        
    • parçasıydım
        
    • işin
        
    • parçam
        
    • bölümü
        
    • bölümünü
        
    • bir parçan
        
    • rol
        
    • kısmı
        
    • parçasıdır
        
    • parçasısınız
        
    Bu yüzden babanın adını verdi. Tüm bunlar hilenin bir parçasıydı. Open Subtitles لهذا كتبت اسم الوالد كان هذا كله جزءا من خطة تلاعبها
    Kampüste çalışan, soruşturmaya dahil olma sebebi ve imkanı olan birini arıyorduk. Open Subtitles كنا نبحث عن شخص كان جزءا من الحرم وكان لديه الفرصة والدافع
    Bu çetenin üyesi olmak için bir yıl kıç öptüm ben. Open Subtitles 12,103 علي تقبيل المؤخرة لعام مثلا لاصبح جزءا من هذه العصابة
    Etkileşimin ne olduğunu izah edebilmek için, insanları toplayıp, onlara etkileşimin nasıl hayatımızın bir parçası olduğunu göstermemiz lazım. TED ومن أجل شرح التفاعل، نحن بحاجة إلى حقا جلب الناس وجعلهم يدركون كيف أن التفاعل هو جزءا من حياتهم.
    Sonik çığlığım kanunsuza vurduğu sırada maskesinden küçük bir parça kopardı. Open Subtitles عندما ضربت صرخة الكناري المقتص نزعت جزءا صغيرا من واقي وجهه
    Bu süre boyunca, son derece ataerkil olan Ortodoks Mormon dininin bir parçasıydım. TED طوال كل هذا الوقت، كنت جزءا من ديانة المورمون الأرثوذكسية البطريركية.
    ve ertesi gün fark ediyorum ki hadım etmek bu işin kesin bir parçası olacak. TED وأنا أدرك في اليوم التالي أن الإخصاء سيكون جزءا مهما لهذا العمل لذا.
    Öyle hissediyorum ki bir parçam bu kiliseyle beraber ölüyor. Open Subtitles نعم أشعر و كأن جزءا مني يموت مع هذه الكنيسة
    Bir ay boyunca her gün bir adet fotoğraf çekmek bu mücadelenin bir parçasıydı. TED كان ذلك جزءا من التحدي ان التقط صورة كل يوم لمدة شهر.
    Teyzeciğimi çok net hatırlıyorum, sanki büyüdüğümde de hayatımın bir parçasıydı. TED أتذكر عمتي جيدا جدا. بدا الأمر كما لو أنها كانت جزءا مني عندما أصبحت أكبر قليلا
    Eğer bir eve dahil olursam mutfaklarına girme imkanım olur. Open Subtitles اذا كنت جزءا من العائلة ساتمكن من الوصول الى المطابخ
    Hiç. Çığır açacak bir müzik fenomenine dahil olma fırsatı sundum sadece. Open Subtitles لا شيء لقد عرضت للتوّ فرصة لتكون جزءا من ضاهرة فنيّة رائدة
    bir parçası olmak için çok çalıştığım alanın üretken bir üyesi olma ümidimi yeniden kazanmam selenleme işlemini bulmamızla oldu. TED وبعد إبداعنا في عملية الصوتنة استعدت أمل أن أكون عضوا منتجا في الميدان الذي عملت بجد لأكون جزءا منه.
    Büyük Londra çetesinin mutlu birer üyesi olurlar. Open Subtitles إنهم سيكونون بكل سرور ، جزءا من لندن العظيمة المتسخة
    Bu yüzden, o dünyanın bir parçası olmak istemediğime karar verdim. TED فقررت أنني لم أكن أريد أن أكون جزءا من ذلك العالم.
    Burada, bir dökümanın bir parçasını alıyorum ve buraya yukarıya ikinci bir yerden ikinci bir parça -- ve buradaki bilgiyi gerçekten değiştiriyorum. TED هنا، أنا آخذ جزءا من الملف وأضع الجزء الآخر هنا من مكان آخر.. وها أنا أعدل المعلومات التي لدي هنا.
    Bir süreliğine bu şirketin önemli bir parçasıydım. Open Subtitles لفترة قصيرة كنت جزءا كبيرا من هذه الشركة
    Bir saat önce, beni öldürme girişimi sonuçsuz kaldı. Sen de bu işin içinde misin? Open Subtitles منذ ساعه،محاوله لقتلى فشلت أكنت جزءا من هذا المخطط؟
    Onunla bir baba olarak geçirdiğim yıllar daima benim parçam olarak kalacak. Open Subtitles تلك السنوات التي قضيتها معها بصفتي والدا سوف تكون جزءا مني دائما
    Kükremesinin bir bölümü o kadar düşük frekanslıdır ki insan kulağı duyamaz. Open Subtitles تبعث جزءا من زئيرها على تردد منخفض لا تستطيع الاذن البشرية سماعه
    İşte, o ana kadar bu fotoğrafların bu insanların kişisel kayıplarının ne kadar büyük bir bölümünü oluşturduğunu fark edememiştim. TED الآن، لم أكن قد أدركت قبل تلك اللحظة أن هذه الصور كانت جزءا كبيرا من الخسارة الشخصية التي أحس بها هؤلاء الناس.
    Çiviler senin bir parçan olduğunu anlamaya başladı. Open Subtitles الغرزات بدأت تفهم بأنها قد اصبحت جزءا منك
    Bence televizyonlar, bütün cinayetlerde büyük rol oynuyor. Open Subtitles أعتقد تلفزيون يلعب جزءا كبيرا في كلتا من حياة هؤلاء القتلة.
    Beynin bir kısmı olan hipokampüs, Londra'daki taksi şoförlerinde daha büyüktür. TED يعتبر الحُصيْن جزءا من المخ والذي يتسع لدى سائقي سيارات الأجرة في لندن
    Bizim maaşlı işlerimiz bu ekonomik sürdürülebilirliliğin büyük bir parçasıdır ve ailelerimizin idamesi için vazgeçilmezdir. TED يعتبر عملنا مقابل أجرٍ جزءا، وفي الواقع جزءا مقدرا من عجلة هذا الاقتصاد، كما أنه يعتبر ضروريا لعائلاتنا.
    Ama şimdi köyümüzün bir parçasısınız... Open Subtitles ولكن الآن ، بما إنكم أصبحتم جزءا من قريتنا

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more