"حذر" - Translation from Arabic to Turkish

    • dikkatli
        
    • dikkat
        
    • tedbirli
        
    • ihtiyatlı
        
    • uyardı
        
    • dikkatliyim
        
    • dikkatliyimdir
        
    • dikkatlice
        
    • uyar
        
    • dikkatlisin
        
    • dikkatlidir
        
    • önlem
        
    • uyarmış
        
    • uyaran
        
    • dikkatsiz
        
    Ama çok dikkatli olmalısın. Bu çok hassas bir durum. Open Subtitles لكني يجب أن أمضي بشكل حذر هذا وضع حساس جداً
    Bana ulaştığı zaman son derece dikkatli olması çok önemli. Open Subtitles لأمر هام جدا جدا ، واجعله حذر في اتصاله بي
    Bu ilâcı aldıktan sonra, bisiklet sürerken çok dikkatli olmak lazımmış. Open Subtitles يجب أن تكون على حذر عندما تركب دراجة بعد أن تأخذه
    Dilin yaşlı ama sivri, Cicero. Sallarken dikkat et. Kafandan kopabilir. Open Subtitles -كن على حذر فما تقوله كفيل بقطع راسك فى يوما ما
    Tamam. Bundan sonra daha dikkatli ve daha uyanık olacağım. Open Subtitles أجل، من الآن فصاعداً، سأكون حذر للغاية و أتحرك بالخلسّة.
    Çok dikkatli bir şekilde eriterek lamın üzerine koyuyoruz. TED وبكل حذر نقوم بلصقها بالشريحة النسيجية.
    Eğer cerrah dikkatli değilse, doğrudan beyne zarar verebilir. TED وإذا لم يكن الجراح حذر , يمكنه أن يندفع مباشرة داخل الدماغ
    Adımlarında oldukça dikkatli, çünkü geçtiğimiz yıllarda birkaç düşüşü arkadaşlarından artık utanmasına sebep oldu. TED إنه حذر جداً في خطواته، إذ أن حوادث سقوط متعددة عبر السنين سببت له إحراجاً بين أصدقائه.
    Bay Howard Graham dikkatli bir sürücüsünüz ve hayal gücünden yoksun bir yaya. Open Subtitles سيد هوارد جراهام انت سائق حذر و سائر واسع الخيال
    Biraz daha dikkatli ol, Neilson. Başka insanların önünde eleştiri yapıyorsun. Open Subtitles يكون حذر أكثر بعض الشيء، نيلسون نقدك أمام الناس الآخرين.
    Pekala beyler, devam edin! dikkatli olun. Open Subtitles حسناْ يا رفاق , إستمروا فى التحرك إبقوا على حذر
    dikkatli olmalıyız. Eğer biri bizi birlikte görürse... Open Subtitles يجب أن نكون علي حذر حتى لا يرانا أحد معا
    - dikkatli olun yeter. - Hangilerini istemiştiniz? Open Subtitles لا مانع أبداَ طالما أنك حذر أي واحدةَ تريد ؟
    Onu çıkartma. Radyasyona karşı dikkatli olmalısın. Open Subtitles ابقي هدا عليك أنت لا يُمكنُ أَنْ تَكُونَ حذر بشأن الإشعاعِ.
    dikkatli bir biçimde kusmanın sıcaklığının verdiği serbestlik, o yaydığı güzel koku ile birlikte ayağa kalktım. Open Subtitles إنتصبتُ بشكل حذر تحررت بدفءِ القيئَ، بالرائحةِ الحلوةِ التي انبَعثَت.
    - Öyle mi? Evet, konu kadın olunca çok dikkat etmek gerekir. Open Subtitles من المفترض أن نكون على على حذر عندما نتعامل مع النساء
    Bu üç boyutlu " Son Yemek " e dikkat et. " Musa " biraz sallanıyor. Open Subtitles كن حذر مع لوحه العشاء الاخير المجسمه انها ليس مثبته
    Şey, birazcık tedbirli olabilirsin, ama bunun nesi yanlış ki? Open Subtitles قد تكون حذر قليلاً لكن ماهو العيب في هذا ؟
    Ama zamanı gelinceye kadar ...ihtiyatlı olmalıyız. Open Subtitles نحن يجب أن على أية حال نكون درج نقود حذر اللحظة ناضجة.
    Elon Musk, bunun bir varoluşsal risk olduğu ve toplum olarak karşı karşıya olduğumuz en büyük risklerden biri olduğu konusunda uyardı. TED ايلون مسك حذر من انه خطر وجودي وواحد من اكبر المخاطر التي سنواجهها كحضارة.
    Ve dikkatliyim ve doğru eşyaları saklayacağım. Open Subtitles واذا كنت حذر , وحافظت على الاغراض الصحيحة
    - Sadece yiyecek arıyor. - Evet. Ben hep dikkatliyimdir. Open Subtitles انه يبحث فقط عن الغذاء نعم ، بالإضافة إلى أنى حذر دائما
    Gerekli ruhani uzmanlığa sahip biri dikkatlice idare ederse büyük bir etki bırakabilecek bir aura. Open Subtitles موهبة إن أديرت بشكل حذر من شخص لديه خبرة روحانية لازمة قد تُسَخّر لتأثير عظيم
    İleri karakolları uyar. İnsanları geçirtmeyin. Open Subtitles حذر الجبهه الاماميه لا تدع الاّدمي يعبر
    Sen artık büyümüşsün, çünkü çok dikkatlisin. Artık konuşabilirsin. Open Subtitles أنت حذر لأنك ناضج لذلك يمكنك التحدث الآن
    Trip seni içeri alacaktır fakat yabancıları eve almama konusunda aşırı dikkatlidir. Bu yüden onu arayıp haber-- Open Subtitles ولكنه حذر للغاية في عدم السماح لدخول الغرباء للمنزل، لذا سيتوجب أن أتصل به وأعلمه..
    Ben de bunu bir laubalilik olarak değil de, bir önlem olarak görmeye başladım. TED لهذا لا أعتقد بأن هذا تهور؛ أعتقد بأنه حذر.
    Sark, Khasinau'yu uyarmış olmalı. Peşime düşen adamlar başka türlü açıklanamaz. Open Subtitles لابد من أن سارك حذر كازانو لذلك أرسل رجاله ورائى
    Yanlış davranılan bir doktordan insanları uyaran bir kahramana dönüştü. TED تحول من شخص أساء التصرف إلى البطل الذي حذر الناس.
    Daha dikkatsiz davranırlar. Ama ben düzenbaz değilim. Open Subtitles , الناس يلعبون بشكل حذر . لكن لست محتالاً

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more