"خاصّ" - Translation from Arabic to Turkish

    • özel
        
    • kendi
        
    • ait
        
    • Er
        
    • - Özel
        
    • Özellikle
        
    İşte bunlarda özel şirket olmanın güzellikleri herkesi takip edebiliyoruz. Open Subtitles أرأيت، تلك فائدة إدارة عمل خاصّ ندير مراقبة على الجميع
    Kertenkele kız. Arka tarafta, ağladığı özel bir yeri var. Open Subtitles لديها مكان خاصّ على الدرج الخلفي حيث تذهب للبكاء فيه.
    Kertenkele kiz. Arka tarafta, agladigi özel bir yeri var. Open Subtitles لديها مكان خاصّ على الدرج الخلفي حيث تذهب للبكاء فيه.
    Tamam, bu kalabalık saklı grubun özel sihirli, yeni bir şey işitme korkusu olmadan canlı müzik heyecanını yaşamak üzere. Open Subtitles هذا الحشد على وشك تجربة سحر خاصّ لفرقة الأغاني المعادة التشويق والموسيقى الحيّة بدون الخوف من سماع أي شيء جدي
    Seninle kendi basima ilgilenemem ve seni özel bir programa göndermeme izin vermezsin. Open Subtitles لا يمكنني الاعتناء بك لوحدي وإنّك لم تسمح لي بوضعك في برنامج خاصّ
    Ben onların uyarılarını göz ardı edeceğim ve özel bir öngörüde bulunacağım. TED لكنني سأتجاهل تحذيراتهم و أقوم بعرض خاصّ جدّا.
    Diğer insanların ne düşündüğünü düşünmemizi sağlayan özel bir beyin sistemimiz var. TED لدينا نظام مخّ خاصّ الذي يسمح لنا بأن نفكّر بما يفكّر به الآخرين.
    Şu salak vali Rocky'den öyle korkuyor ki özel martavalcı atıyor. Open Subtitles ذلك المخدر حاكم خائف جداً روكى، هو يعين مدعى خاصّ
    Anı Bahçemizde özel bir hücre seçtik. Open Subtitles إخترنَا محراب خاصّ لاخيك في حديقتِنا مِنْ الذكرى.
    Mr Bouchard, açılış gününde özel birşeyler var mı? Open Subtitles السّيد بوشارد،هل هناك أيّ شئُ خاصّ في يوم الافتتاح
    Çok özel bir konuğumuz, şimdi içeriye girdi. Open Subtitles عِنْدَنا ضيف خاصّ جداً الذي سَاقِط بالإستوديو.
    Bayanlar ve baylar... sizi çok özel bir beyle, Komutan Mauser'la tanıştırayım. Open Subtitles أيها السيدات والسادة هَلْ لي أَنْ اُقدّمُك لكم رجل خاصّ جداً العميد ماوسر
    Bu akşam partide seninle beraber olan çok özel bir dost. Open Subtitles صديق خاصّ جداً كَانَ مَعك في الحفلة اللّيلة
    Bu her ne ise, birlikte olmamızın özel bir anlamı var. Open Subtitles لسبب ما،هناك شيء خاصّ عنا أنْ نكُونَ سوية.
    Nasty'yi geçici de olsa durdurmak içinse, büyük hayalgücü okuyucusu olağanüstü cesur özel bir genç adam gerekecektir. Open Subtitles لإيقاْف المستويِ الشرّيرِ بشكل مؤقت، يَتطلّبُ إنسان شاب خاصّ قارئ نهم ذو خيالِ عظيمِ وشجاعة إستثنائية
    Ambrose Chapel 17 yıllık bir çalışan, özel istihbarat izni var. Open Subtitles مصلى أمبروز محارب 17 سنوات، خاصّ ترخيص إستخبارات.
    Gördüğümde özel olduğunu anlamıştım. Open Subtitles ومتى أنا عَمِلتُ، عَرفتُ بأنّك كُنْتَ خاصّ.
    Amerika 1 82 gündür rehine. özel haber... Open Subtitles إحتجزتْ أمريكا رهينةً، يوم 182 تقرير خاصّ
    Aynı zamanda arka kısmını korumak için kışa özel bir kürk yapar. Open Subtitles ينمو له أيضا فراء شتائي خاصّ لتغطية الجزء الخلفي من جسده .
    Sadece Kraliçenin onuru için değil kendi ünvanı için de savaşacak. Open Subtitles وهنا سيحارب ليس فقط لأجل شرفها لكن لأجل لقب خاصّ به
    O bana ait bir şey, yemin ederim. Onun üzerinde sadece evdeyken çalışıyorum. Open Subtitles هذا مشروع خاصّ بهوايتي، أقسم لك أعمل عليه فقط في المنزل
    O madde de, Er McAlpin'in kanındakine kimyasal olarak çok benzer bir maddedir. Open Subtitles هو كيمياويا مشابه للذي كان في دمّ ماكالبين خاصّ.
    - özel birşey yok. Open Subtitles ليس هناك اي شئ خاصّ.
    20 yıl önce bu güzel etkinliği düşünüp de yerel tosbağa nüfusunu koruduğu için Delia Ann Lee için Özellikle teşekkür etmek istiyorum. Open Subtitles وأنا أوَدُّ أَنْ أَقدم ترحيب خاصّ لداليا آن لي، التي نظمت هذا الحدثِ الجميلِ لأكثر من 20 سنة، وبالقيام بذلك

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more