"دم" - Translation from Arabic to Turkish

    • kan
        
    • kanı
        
    • kanını
        
    • kanının
        
    • kanlı
        
    • kanından
        
    • kanında
        
    • kanıyla
        
    • kanına
        
    • kana
        
    • kanın
        
    • kanındaki
        
    • kandan
        
    • kanları
        
    • kanama
        
    belki de rutin bir kan testi beyaz hücrelerinin (lökosit) sayısının çok fazla olduğunu ya da karaciğer enzimlerinin yükseldiğini gösterecektir. TED و ربما خلال فحص دم إعتيادي يتم إكتشاف وجود عدد كبير من خلايا الدم البيضاء أو ارتفاع ملحوظ في إنزيمات الكبد
    Parazit teşhisi için hepimizin kan ve dışkı örneği vermesi gerekiyor. Open Subtitles الاجراء التشخيصي الطفيّلي يتطلب كل واحد منا عينة دم .. وبراز
    Üreme tüplerini ve kan örneklerini bulduk, ama hiç ceset bulamadık. Open Subtitles لقد وجدنا أنابيب تربية وعينات دم ولكن لم نجد أي جثث
    - Paine'nin kanı mı acaba? - Laboratuar sonucunu yakında alırız. Open Subtitles هذا لو كان هذا دم بيين سنحصل على تقرير المعمل بسرعة
    İnşallah George Bush, Irak'taki her adam, kadın ve çocuğun kanını içer. Open Subtitles على جورج بوش ان يشرب دم كل رجل وامرأه وطفل في العراق
    İşte böyle. Dışarıda da böyle yaparsın, dostum. kan temiz ve hoştur. Open Subtitles حسناً، هذا يكفي لك من أجل اليوم يا رفيق دم لطيف ونظيف
    Orada süvari gibi haykırıyordu her yer kan olmuştu, yardımcı aşçı kadın bağırıyordu, Open Subtitles ها هي ، تتكلم ببذاءة دم في كل مكان والقابلة زوجة الطباخ تصرخ
    Hayır, boydan boya açarsanız, kan, bağırsak, her şey var. Open Subtitles لا , عندما تقوم بفتحه سيوجد دم يغطي كل شي
    Üç büyük kan lekesi vardı... burası... burası... ve merdivenlerin yukarısı. Open Subtitles كان هناك على الأقل ثلاثة حوادث دم هنا وهنا وأعلى السلم
    3 tarafta da kan akışı çok güzel. Hızla iyileşiyorsun. Open Subtitles تدفّق دم ممتاز في الأماكن الثلاثة إنك تتشافى بشكل رائع
    Bir şekilde adamın kan dolaşımına girmişler, yoğun iç kanamaya neden olmuş. Open Subtitles لقد دخلوا بطريقة ما لمجرى دم هذا الرجل سببوا نزيف داخلي هائل
    O yönde bir kan izi yoktu. En azından görebildiğimiz bir iz yoktu. Open Subtitles أعني ليس هناك مسار دم يقود لهذا الإتجاه على الأقل لا شيء نراه
    Cesedin etrafında hiç kan yok. Bu görüp görebileceğin en garip şey. Open Subtitles ما من دم قرب الجثّة على الإطلاق، إنّه أغرب أمر رأيتَه أبداً
    Cesedin etrafında hiç kan yok. Bu görüp görebileceğin en garip şey. Open Subtitles ما من دم قرب الجثّة على الإطلاق، إنّه أغرب أمر رأيتَه أبداً
    Park yerinden ana yola doğru giden kan izleri buldum. Open Subtitles ووجدت قطرات دم تقود إلى موقف السيارات تجاه الطريق الرئيسي
    Hastanın kanı yüksek oranda zehirli. Herhangi bir temas çok tehlikeli olur. Open Subtitles من الواضح أن دم المريضة سام بدرجة عالية أيّ اتصال بها خطير
    Bu kanı, ilgili kurbanların kanıyla karşılaştırırım. Bugün sonucu bildiririm. Open Subtitles سأقارنه مع دم ضحاياه المزعومين، وسأعلمك بوقت لاحق من اليوم
    Tekrar dirilmesini mi istiyorsun insan kanı peşinde dünya da boş-boş dolaşmasını mı? Open Subtitles هل تريدها أن تعود من الموت و نطوف الدنيا لنبحث عن دم إنسان؟
    İnşallah George Bush, Irak'taki her adam, kadın ve çocuğun kanını içer. Open Subtitles على جورج بوش ان يشرب دم كل رجل وامرأه وطفل في العراق
    Büyük Savaş sona erdiği zaman kan Kralı'nın kanının kokusunu aldık. Open Subtitles نحن شممنا دم الملك عندما حرب الفاي العظيمة كانت قد انتهت
    Ölümünün, kanlı canlı bir beden olarak bir daha var olamayacağı anlamına geldiğini bilmiyordum. Open Subtitles لم أكن أفهم أن موته كان يعني أنه لا يتواجد بعد الآن كلحم و دم
    Eğer Roman yaşar da damarlarında benim kanımın aktığını öğrenirse Antonov kanından olduğunu öğrenirse seni de öldürene kadar durmaz. Open Subtitles وإذا عاش الروماني وأكتشف أن دمي يتدفق في عروقك ولديك دم أنتونوف لا شيء سيوقفه ، فإنه سوف يقتلك أيضا
    Kurbanın kanında, onların aile yadigarlarına benzer bir şey var da. Open Subtitles لأنه يوجد في دم ضحيتكم شئ يبدو كأحد هذه الطماطم الموروثة
    Bırakın birçoklarının kanıyla temizleneyim, sonsuz güzelliğim korunsun, sana dua ediyorum." Open Subtitles دع دم الكثيرين المقدم مني يقدم الجمال الأبدي أنا أصلي لك
    Rahipler, şarabı Tanrı'nın kanına, ekmeği ise vücuduna dönüştürdüklerini iddia ediyorlar. Open Subtitles القساوسه يزعمون تحويل النبيذ الى دم الرب والخبز الى جسد الرب
    Oldukça önemli, çünkü bir veya iki milimetre küpten daha büyük her bir tümör normal bedene kıyasla beş kat daha fazla kana sahip. TED هذا أمرٌ مهم جدًا لأن كل ورم بحجم أكبر من حجم مليمتر مكعب أو اثنين لديه كمية دم أكبر بخمس مرات من اللحم الطبيعي.
    Eğer kendini savunmaya çalıştıysa o zaman katilin yüzüne gelen bir darbe sonucu kanın portreye bulaşması mümkün olur. Open Subtitles ولكن لو افترضنا أنها حاولت المقاومة فمن السهل تخيل كيف أصبحت قطرات دم القاتل علي اللوحة والتسبب في تلطيخها
    Alkolmetre, son içkisini saatler önce içmiş birinin kanındaki alkol oranını sadece nefesiyle nasıl ölçebilir? TED كيف يمكن لجهاز قياس الكحول أن يحدّد نسبة الكحول في دم أحدهم، بعد ساعات من تناول الشراب، اعتماداً على النَّفَس وحده؟
    Ondan sonra, geri geldiğin zaman, aynı kandan olmamızı konuşabiliriz, kuzen. Open Subtitles ثم حين نعود هنا يمكننا التحدث عن كوننا من دم واجد
    şu salak turistlerin kanları ile, aynı çıkacak. Open Subtitles أن الدم الذى فى الحافله سوف يكون دم هؤلاء السواح
    Hastanın kanında sorun olduğunu ispatlamak için kanama zamanına bakın. Open Subtitles قوموا باختبار زمن النزف وأثبتوا أنّ دم مريضتنا قد جنّ

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more